Bakın oy pusulası ne diyor..

Kaldı 9 gün.. Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimlerinden biri için geri sayımda son 216 saat..

Rahmetli Cumhurbaşkanı Demirel'in "24 saat siyasette uzun bir süredir" sözü bir gerçek.. O 24 saatten daha 9 tane var..

Siyasetin duayenleri, yarışlara atıf yapıp, son 10 günü 'Son düzlük' diye tarifliyor..

24 Haziran'ın oy pusulalarına göz atmışsınızdır.. Kuralar çekildi, sıralar belirlendi..

Oy pusulasına ilk baktığımda içimdeki ses mırıldanmaya başladı;

-Bak pusula sana bir şey anlatıyor..

pusula-12cm-en.jpg

Cumhurbaşkanlığı seçimindeki pusulaya baktığımda aklıma ilk gelen, dün olduğu gibi bugün de iki parti arasına sıkıştırılmaya çalışılan Türkiye gerçeği..

CHP ve Ak Parti arasında sıkışmış seçmen belirdi gözümün önünde.. Bugün de yapılmak istenen aynı.. Daha önce de bu köşeden sordum;

-İktidarın bu kadar kontrol altında tuttuğu ve mesela Meral Akşener'e kapattığı ekran ve sayfaların Muharrem İnce'ye açılması (Ki bana göre yine de yeterli değil) size de garip gelmiyor mu?

Sanki bir el seçmeni yine iki parti arasına sıkıştırmaya çalışıyor bizi..

Ama bakın pusulada ne var, o iki partinin Cumhurbaşkanı adayı arasında bir kadın, Meral Akşener..

Bu manipülasyondan etkilenen biri olsam, sandık başına gittiğimde, bir soldaki fotoğrafa bakarım, bir de sağdakine.. 16 yıldır sıkışmışlığımı ve 16 yılın sorumluluklarını hatırladığımda, muhtemelen der ki içimdeki ses;

-Aradaki fotoğraf var ya, hah işte, o SENSİN..

Sıkışmak zorunda değilsin, senin gibi, ikisi arasına sıkıştırılmış biri var orada..

Senden bir seçeneğin var yani..

**

Sonra milletvekilliği seçimine ait oy pusulası.. Daha ilk bakışta mesajı veriyor bana göre;

-Köprüden önce son çıkış..

Partiler sıralanmış ve en sonda İYİ Parti.. Bana göre 16 yıllık sarmaldan çıkışın adresi, o güneş amblemi..

Partinin pusuladaki yeri, siyasi gerçeğimize denk olmuş..

Bütün partileri geçiyorsunuz, pusulanın sonunda, son şans..

**

İç sesimle bu sohbetime fantezi diyen çıkabilir..

Ama söyler misiniz, 16 yıldır 'Mış' gibi yapan siyaset tiyatrosuna rağmen, bugün o tiyatronun iki aktöründe 'Çıkış' aramaktan daha büyük fantezi var mı?

///////////////////////

O görüntü niye sızdı?

+++

Yine bir gece yarısı sosyal medya üzerinden yayıldı görüntü kaydı..

Yine gizlice (!) çekilmiş.. Yani bir etik sorun var..

Tayyip Erdoğan partisinin mahalle sorumluları ile sandık başlarını konuşuyor..

Diyor ki;

-En erken siz gidin.. Sandıklara hâkim olun.. Diğer partilerden gelen olmazsa, hemen bizim müşahitlerden birini oturtun ki, hâkimiyet bizim olsun..

Ve ekliyor;

-Bunu sağlarsak, İstanbul'da daha başlamadan işi bitiririz..

**

"Daha başlamadan işi bitiririz".. Bu söz önemli.. Bu sözde iyi niyet yok.. Bu sözde demokrasiye, hukuka ve hakkaniyete aykırı bir ruh hali var..

Ancaak, sözü eden kişinin bu alanlardaki sicili malum olduğu için, ben sözden çok, o görüntünün çekilebilmesi ve sızdırılmasıyla ilgiliyim..

Aklımda deli sorular;

-Erdoğan'ın toplantılarında kuş uçurtulmaz.. Binlerce kişinin içinde, bir gencin yaptığı bozkurt işaretini bile anında tespit ve müdahale eden güvenlik ordusunun, o telefonların kayıt yaptığını görmemesi mümkün mü? Telefonların diyorum, çünkü farklı açılardan çekimler var..

-Gördülerse neden müdahale etmediler?

-O görüntü insana neyi hatırlatıyor? FETÖ tezgahlarını.. Acaba seçime 10 gün kala, biri bize, artık 'MAĞDURİYET' yaratır hale gelen o görüntü kumpaslarını mı hatırlatıyor?

-O görüntüde konuşan Erdoğan, sandık üzerine 'mühür' dahil 50 bin numara hazırlığındayken, "Yani iş çantada keklik değil, onu da söyleyeyim" diyerek, demokratik şekilde yarıştıkları imajını mı yaratıyor?

-HDP ile kapı arkalarında görüşürken, sızdırılmış görüntüde HDP'nin baraj altında kalmasını sağlamaktan söz etmek, milliyetçi seçmene bir mesaj mıdır?

**

Dolayısıyla, herkes görüntünün içeriğiyle ilgiliyken, ben bu şartlarda nasıl çekildiği ve nasıl ve ne için servis edildiğiyle ilgiliyim..

Anti demokratik ve hukuk dışı yöntemleri en ince ayrıntısına kadar hesapladığından emin olduğum bir anlayışın, aklımla alay etmeye devam edeceğine şüphem yok..

Israrla diyor ki içimdeki ses;

-O görüntü o şartlarda nasıl çekildi ve neden servis edildi?

Yazarın Diğer Yazıları