Bakan Bozdağ'dan cevap geldi...

Geçtiğimiz Pazar günkü ADSIZ'da 2 ayrı başlık altında 2 ayrı konuyu ele almıştık. Birincisi, "Moskova mutabakatından sonra ÖSO'nun da adı değişti mi?" başlığı altında Suriye'de yürütülen Fırat Kalkanı operasyonu çerçevesinde güncel bazı gelişmeleri gündeme taşımıştık. İkinci yazımızın başlığı ise, "Adil Öksüz kadar önemli adam" şeklindeydi. Birincisinden ayrı ve bağımsız bir yazıydı. TBMM Darbe Araştırma Komisyonu üyesi CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın, Avukat Rasim Kuseyri hakkındaki iddialarına, komisyonun 22 Aralık Perşembe günkü toplantı tutanaklarından aynen yer vermiştim.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın avukatı Hüseyin Aydın yazımıza "cevap ve düzeltme metni" gönderdi. Şöyle:

"Yeniçağ Gazetesi'nin 26.12.2016 tarihli nüshasında Ahmet Takan ismi ile yayınlanan "Moskova mutabakatından sonra ÖSO'nun da adı değişti mi?" başlıklı köşe yazısında Fethullahçı Terör Örgütü'nden bahsederken "Severim, saygı duyarım şimdiki Adalet Bakanı'nı fakat bu şahsı 17-25 Aralıktan sonra kendisine vekil tayin etti mi etmedi mi, bunu öğrenmek isteriz. Sayın Bekir Bozdağ bu Kuseyri'yi kendisine vekil tayin etti mi etmedi mi? Dolayısıyla, bunların aydınlanması gerekir Sayın Başkanım" şeklinde ifadeler kullanılmıştır.

Öncelikle şu hususu ifade etmek gerekir ki, müvekkil Sayın Bekir Bozdağ'ın adı geçen kişiyle ilgili olarak hiçbir şekilde vekil ve müvekkil ilişkisi olmamıştır. Esasında sorunuzun cevabı malum olmasına veya küçük bir araştırmayla hakikat öğrenilebilecek olmasına rağmen işbu sorunun sorulması, iyiniyetten uzak, müvekkilimin kişilik haklarını zedeleyen, basın meslek ilkeleriyle bağdaşmayan, çamur at izi kalsın mantığıyla yapılmış karalamaya yönelik bir eylemdir.

Sayın Bekir Bozdağ, yasa dışı tüm örgütlerle olduğu gibi Fetullahçı Terör Örgütüyle mücadelede de görev tanımı içinde ve hukuk çerçevesinde tavizsiz mücadele etmiş ve milletimizin takdirini kazanmış bir siyasetçi olup, dayanaksız hiçbir iddia ve gayri ahlaki yakıştırma bu gerçeği gölgeleyemeyecektir. Ayrıca bu tarz haksız ithamların terör örgütleriyle mücadeleye bir katkı sağlamayacağı gibi terörle gerçekte mücadele edenleri milletimiz nezdinde yıpratma gayretlerinin terör örgütlerine hizmet edebileceği gözden uzak tutulmamalıdır.

Sonuç itibariyle yazınızda belirtmiş olduğunuz iddia tümüyle gerçek dışı, Basın Kanunu'na ve basın meslek ilkelerine aykırı, kişilik haklarını haksız ve mesnetsiz şekilde zedeleyici, vicdan ve hakkaniyetle bağdaşmayan bir iddia olup, sorumlular hakkında her türlü yasal yollara başvurma hakkımızı saklı tuttuğumuzu kamuoyunun bilgisine saygıyla arz ederiz."

***

Bizim ifade özgürlüğümüz kadar, yazılarımızda ismini geçirdiğimiz muhatapların da cevap hakkı kutsaldır. Ama bu işin bir de aması var!.. Neresinden başlasam?..

Bir kere ya yazı titiz ve dikkatli bir şekilde okunmamış ve gördüğünüz gibi başlıklar bile karıştırılmış. Ya da bu sehven yapılmış bir hata olabilir. Geçelim..

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın avukatı ile gönderdiği cevap metnine muhatap olan bölümde ne demişim? Bir kez daha altını çizerek hatırlatayım;

"Komisyonun, geçtiğimiz Perşembe günü yapılan toplantısında CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, çok önemli soruları gündeme taşıdı. Tutanaklardan:"

Herkesin açık seçik görebileceği şekilde daha da anlaşılır olması için boldlamalara bir daha bakın lütfen!..

Sonra, komisyonun resmi tutanaklarından Aytun Çıray ne demişse, ne iddia etmişse, noktasına/virgülüne dokunmadan ve haber değeri olduğu için okuyucularımızla paylaşmışım. Anlayamayanlar veya dikkat dağınıklığı içinde olanlar için bir kez daha belirteyim. O iddialar bana değil Darbe Araştırma Komisyonu üyesi CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray'a ait.

Ve yine çok dikkat edilirse!.. Yazının başında ve sonunda komisyonun genel gidişatına ilişkin bilgi ve eleştirilerime yer vermişim. Komisyon tutanaklarından aldığım bölümle ilgili ise en ufak bir yorumum yok. Dolayısıyla, bu iddialara cevap gönderilmesi gereken yer (adres), ben, bu köşe, bu gazete ve ilgili yazı işleri müdür değil, bizzat TBMM 15 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonu'dur. Bu vesile ile açıklamada gazeteme ve şahsıma yapılan basmakalıp eleştirileri ve ithamları reddediyorum. O cevabın tutanaklara da geçmesi için komisyona gönderilmesi daha iyi olur diyorum.

Yazarın Diğer Yazıları