Bahçeli'nin İP'leri
MHP Genel Başkanı'nın bazı saplantılarına gerçekten şaşırıyorum. Belli konu ve şahıslara takılıp, kalıyor. "Tıp oynar" gibi donup kalıyor. Sabitleniyor. Bazen de dün söylediğini bugün tekzip ediyor. Adı İYİ Parti olduğu halde, Akşener'in partisine ilk günden beri İP demekte ısrarlı. Aslında Devlet Bahçeli'nin en meşhur İP'i bir dönem seçim meydanlarındaki önemli malzemesiydi. Hemen her konuşmasının sonunda bu iplerden fırlatırdı. Muhatabı Recep Tayyip Erdoğan'dı. "Al, bununla Apo'yu as"ı ilave etmeyi unutmazdı. Bu şekilde 80 milletvekilli grup kurduğunu artık hatırlamıyor. Dün darağacı malzemesi fırlattığıyla bugün kankalığını ilan etti.
İşin kopuşu
Ne zaman ki MHP'den ihraçlar ve kopmalar başladı. Yeni oluşum iyice belirginleşti. Bahçeli en şaşırtıcı hamlesini yaptı. "Uzunca süredir uygulanan başkanlık sisteminin yasal hale getirilmesini" teklif etti. Bu konuşmayı yaptığı tarihi iyi hatırlıyorum; 10 Ekim 2016.
MHP'nin/Bahçeli'nin tavırları için tuhaf demek mümkün. Yaptığı kesinlikle "politik intihar". Kendi de bunun farkında. Düştüğü durum çok belirgin. Bakmayın 12-13'lerden söz etmesine. Tüm empatime rağmen MHP'nin bu haliyle yüzde 7'yi bile yakalaması mümkün değil. Barajı indirme hayali de yıkıldı. Çünkü Ak Parti'nin tüm kurguları MHP'yi baraj dışında bırakacak. İktidarın sebebi belli. Ümidi İYİ Parti ve HDP'yi sandığa gömebilmek. Bu konu ise ayrı kulvar.
Meral Bacı, Bahçeli'nin tüm karalamalarına rağmen yelkenleri şişirmeye devam ediyor. Daha önce söylediğim gibi onda Tansu Çiller'in iktidar yürüyüşünü gözlemliyorum. HDP'ye gelince, yine onların benzetmesiyle "cin şişeden çıktı". Bırakın Güneydoğu'yu, İstanbul ve İzmir gibi şehirler başta olmak üzere megakentlerdeki oyunu kesinlikle artıracaktır. Sarı Kürtlerin isim babası Mehmet Metiner'in temennisiyle bu işler yürümez. Benzeşen biri de MHP'de var; Semih Yalçın. Berlin düşerken hâlâ Hitler'e parlak nutuklar atan Gobels'i hatırlatıyor.
İbrahim Uslu'nun dediği gibi Bahçeli her hafta aynı şeyleri söylüyor; "En büyük Erdoğan. Başka büyük yoktur". En çok merak ettiğim seçim sonrası olası bakanlık koltuklarının paylaşılması. Bahçeli'nin buna karşı çıkacağını sanmıyorum. Aksi halde yeni Tuğrul Türkeş vakalarına tanık oluruz. Söylemedi demeyin.
***
CHP'nin yanlışları
Tuzu kuruların kaçı farkında ama bulgurun kilosu 2.25'e çıktı. BİM ve A 101 bu konuda iş birliği halinde. Süt ürünlerinde olduğu gibi bazı ana maddelerde aynı anda düğmeye basıyorlar. Kimi etiketleri birlikte yükseltiyorlar. Bulgur da bunlardan. Kısa süre önce 1.55'lerdeydi. Unutmadan nohutta da 35 kuruş artış gözlemledim. Kulakları çınlasın Erkan Yiğit'in. Peynirlerdeki zıplamaları gördükçe ettiği küfürleri tahmin edebiliyorum.
İktidarın en büyük rakibi mutfak. Sebze-meyve bile ateş pahası. Bunlara kış ürünleri dahil. İnanmayan Migros'taki domates ve salatalık fiyatlarına bir göz atsın. Bunlar da fren tutmuyor. "Eh işte" denecek mandalinanın kilosu 3 lira, orta hallisi 6.99. Tablo böyleyken, CHP'nin yaptığı tek eylem kamyoncuların sorunlarını sergilemek. Buna da eyvallah ama artık girsinler şu "tencere işine".
Bir de ekrana sürdükleri var ki, evlere şenlik. "Apo'nun avukatı" Sezgin Tanrıkulu'nu getirdi İstanbul'dan milletvekili seçtirdi. Yetmedi kendine muavin yaptı. Doğu/Güneydoğu'dan oy toplayacağım derken, diğer bölgelerin oyunu kaybetti.
Böylesi örneklerden biri de Fikri Sağlar. Tarafsız Bölge'de Mehmet Metiner ile karşılıklı "Yazıklar olsun" atışmalarında bulundu. Görevden alınan CHP'li belediye başkanlarından çok HDP'lilerin savunmasını yaptı.
Her zaman dile getirdim. Kemal Kılıçdaroğlu "bir avuç uçsolcu"nun sesine daha fazla kıymet veriyor. Bu saplantıyla iktidara yürümesi mümkün değil. Şu andaki takıntısı, başkan adayı olabilmek. İlk turu mutlaka geçer ama, ikinci turda kazanma şansı hiç yok. Israrla tekrarlayacağım; CHP'nin içinde yüzde 50+1 şansı olan tek isim İlhan Kesici'dir. Başka biriyle -Kılıçdaroğlu dahil- kazanma şansları sıfır. Bu gerçeği kafalarına sokmaları gerek...