Bahçeli çare bulabilir mi?..
Cumhurbaşkanlığı görünümlü başkanlık anayasası yarı yarıya hukukileşti!.. Değişiklik paketi, takla attırılarak TBMM Anayasa Komisyonu'ndan kavga dövüş geçirildi. Sırada Genel Kurul'da görüşme ve oylama süreci var...
Anayasa değişiklik paketinin, TBMM Genel Kurulu'nda akıbetinin son safhasına kadar parmak hesabı yapmaya devam edeceğiz. Anayasa yapmak, Anayasa'da değişiklik yapmak her şey mi?.. Kısacası, iş Anayasa yapmakla bitiyor mu?.. Konjonktür hazretlerine göre hukukileştirince, sıyrılıp kenara geçebiliyor musunuz? Soruların doğru yanıtını bulabilmek için şöyle bir kısa geçmişi hatırlayalım dilerseniz!..
Millî Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, bazı Anayasa ihlallerini madde madde çıkardı. Gerekçeleriyle birlikte şöyle sıraladı Ümit Yalım;
"1: 20 Mart 2003 tarihli Irak Tezkeresi. Irak Devleti tarafından Türkiye'ye herhangi bir saldırı olmadığı için meşru müdafaa hakkı oluşmadı. BM Güvenlik Konseyinin kararı yok. 1,5 milyon Müslüman öldürüldü. Ayrıca Irak ordusunda zorunlu askerliğini yapan en az 6 bin Türk soydaşımız hayatını kaybetti. BM Güvenlik Konseyi'nin 28 Mart 2003 tarih ve 1472 sayılı kararı ile Irak Savaşı'nın gayrimeşru olduğu tescillendi. Irak Savaşı, İsrail'in güvenliğini sağlamak için yapıldı. Anayasa'nın 92'nci maddesi ihlal edildi.
2: 2003 Irak Savaşı. ABD askerlerinin Türk topraklarından geçirilmesi. Saddam yönetiminin devrilmesini müteakip yüz binlerce Amerikan askeri Meclis kararı olmadan İncirlik'ten geçirildi. Genelkurmay yetkilileri Meclis kararı istemesine rağmen, AKP Hükümeti, Amerikan askerlerinin geçirilmesini milletlerarası nezaket kuralları kapsamında yaptığını beyan etti. Anayasa'nın 92'nci maddesi ihlal edildi.
3: 2004 yılında, Türk vatandaşı olmayan 6 Metropolitin Fener Rum Patrikhanesine getirilmesi. Lozan Antlaşması'nın 40 ve 45'inci maddesi ile Anayasa'nın 90'ıncı maddesi ihlal edildi.
4: 2004 yılından itibaren 18 ada ve 1 kayalığın alenen Yunanistan'a verilmesi. Türkiye Cumhuriyeti batıdan bölündü ve Anayasa'nın 3'üncü maddesi ve 4'üncü maddesi ihlal edildi.
5: 2007 yılında İsrail uçaklarına Türk hava sahasının açılması. Suriye sınırındaki mobil radarlar kaldırılmak suretiyle İsrail uçaklarının geçişi gizlenmeye çalışıldı. Ancak Hudut Taburu 6/7 Eylül 2007 gecesi İsrail uçaklarını tespit etti. Uçakların yakıt tankları Hatay ve Gaziantep'te bulundu. Olay, İsrail tarafının özür dilemesi ile geçiştirilmeye çalışıldı. İsrail'e nota verilmedi. Sadece BM Daimi Temsilcisi Baki İlkin tarafından İsrailli emekli bir havacı generale uyduruk bir mektup gönderildi. Anayasanın 92'nci maddesi ihlal edildi.
6: 2008 yılından itibaren asker kişilerin kumpas davalarında yargılanması. Asker kişiler, askeri mahkeme yerine görevli ve yetkili olmayan adliye mahkemelerinde yargılandı. Anayasanın 37'nci maddesi ihlal edildi.
7: 2009 yılında Kozmik Büro'nun açılması. İlker Başbuğ, Kozmik Büro'nun Başbakan Erdoğan ve Hükümetin talimatı ile açılarak arandığını belirtti. Yapılan arama ile Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 47 ve 125'inci maddeleri ihlal edildi. Başbakan Erdoğan ve hükümet, yürütme yetkisini kanunlara uygun olarak kullanmadı. Anayasa'nın 8'nci maddesi ihlal edildi.
8: 2013 yılında İç Hizmet Kanunu 35'inci maddenin değiştirilmesi. Yapılan değişiklik ile İzmir, Aydın ve Muğla illerinde, yurt içinde bulunan Yunan askerleri ile yurt içinde bulunan PKK'lı teröristler TSK'ya karşı koruma altına alındı. Devlet kurumu olan TSK'nın, ülke bütünlüğünü koruma görevi engellendi. Anayasa'nın 5'inci maddesi ihlal edildi.
9: 2013 yılında Gökçeada Rum İlkokulu'nun açılması. Batı Trakya'da 2011 ve 2013 yıllarında toplam 26 Türk Azınlık Okulu, Rodos ve İstanköy'de 2013'te toplam 7 Türk Azınlık Okulu kapatıldı. Buna karşılık 2013'te Gökçeada Rum İlkokulu'nun açılması ile Lozan Antlaşması'nın 40 ve 45'inci maddeleri ihlal edildi. Anayasanın 90'ıncı maddesi ihlal edildi.
10: 2014 yılında peşmergenin Türk topraklarından geçirilmesi. Irak Anayasasının 9 ve 121'inci maddelerine göre peşmerge, silahlı kuvvetler statüsünde değildir. 29 Ekim 2014'te Türk topraklarından geçirilen peşmergeler, terör örgütü olan PYD/YPG/PKK'ya destek verdi. Anayasanın 92'nci maddesi ihlal edildi.
11: 2015 yılında Süleyman Şah Türbesi'ndeki toprakların PYD/YPG/PKK'ya terk edilmesi. Süleyman Şah Türbesi, 22 Şubat 2015'te, 37 km. geri çekilmek suretiyle Türk toprakları PYD/YPG/PKK'ya terk edildi. 'İsrail Koridoru'nun önü açıldı. Cumhuriyet döneminin ikinci toprak kaybı yaşandı. Anayasa'nın 3'üncü maddesi ihlal edildi.
12: 2015 yılında Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesinin açılması. Lozan Antlaşmasının 40 ve 45'inci maddeleri ihlal edildi. Anayasa'nın 90'ıncı maddesi ihlal edildi.
13: Başkomutanlık görevinin Yunanistan ile paylaşılması. Yunan işgali altında bulunan 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı üzerindeki Başkomutanlık yetkisi Yunan Cumhurbaşkanı tarafından kullanılıyor. Erdoğan Başkomutanlık görevini, Yunan Cumhurbaşkanı Pavlopoulos ile paylaşıyor. Anayasa'nın 117'nci maddesi ihlal edildi."
Ümit Yalım, bu tespitlerinin ardından şunları söylüyor;
"Türk Ceza Kanunu 309'da tanımlanan Anayasayı İhlal suçu, Terörle Mücadele Kanunu'nun 3'üncü maddesine göre terör suçudur. Mevcut durum itibarıyla Erdoğan'ın Başbakanlık döneminde işlediği anayasayı ihlal suçlarından dolayı yargılanmasının önünde hiçbir yasal ve hukuki engel yoktur. Bu konuda emsal bir uygulama da var. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra Anayasa Mahkemesi'nin 2 üyesi TCK 309 ve TCK 314 suçu yani terör suçu işledikleri gerekçesiyle yargılanıyor. Sonuç olarak Anayasa değişikliği ile Erdoğan'ın Başbakanlık döneminde işlediği suçlardan dolayı yargılanmasını engellemek mümkün değildir. Devlet Bahçeli boşuna uğraşmasın."