Az personel çok iş
Türk bankacılık sisteminde yabancıların etkisi her geçen gün daha da artıyor. Ülkelerinde uluslararası çalışma kuralları konusunda büyük hassasiyet gösteren bu yabancılar, maalesef ülkemizde yasa tanımaz hale geliyorlar. Türk genel müdürlerin yabancı patronlarını memnun etmek için gösterdiği çabalar, bankacıların adeta köle gibi çalışmasına neden oluyor. Her köşede bir şube açan bankalar, maalesef yeni eleman almadan büyümeyi seçiyorlar. BDDK verilerine göre, 2013 yılı itibariyle Türk bankacılık sektöründe faaliyet gösteren 49 banka, 11 bin 217 adet şube ve 204 bin 434 personel ile hizmet veriyor. 2013 yılında bankaların şubeleşme hızı yüzde 6 olurken istihdam artışı sadece yüzde 4.5 oranında gerçekleşti.
Yani sektörde yıllık bazda şubeleşme hızı genel olarak personel artışı hızının üzerinde seyrediyor. Bu, şu anlama geliyor: Bankalar mantar gibi şube açarken maalesef bunu yeni elemanla yapmıyor. 2013 yılının ilk çeyreğinde 156 şube açan bankalar son iki yılda sadece 2 bin personeli işe aldı.
Hedef baskısı arttı
Bankacılık sektöründe pasta daraldıkça, çalışan üzerinde hedef baskısı da giderek artmaya başladı. 60 milyona yaklaşan kredi kartı sayısı ve neredeyse her 5 vatandaştan üçünün bankalara borçlu olması, bankaların yeni müşteri bulmasında engel teşkil ediyor. Ancak geçmiş yıllarda büyüyen piyasa ile birlikte müthiş kârlar elde eden bankalar, aynı kârlılığı sürdürmek istiyorlar. Özellikle Türkiye’de büyük paralarla banka alan yabancılar doğal olarak kârlılığın devamını istiyorlar.
Türkiye’de bankacılık sektöründe şu an en büyük sorun, hedef baskısı olarak gösteriliyor. Yabancıların sahip olduğu bu bankalarda ise hedef baskısı personelin psikolojisini bozuyor. İşten kovma tehdidiyle akıl almaz hedefler her ay biraz daha artıyor.
Mesai saati
Bankacılar hedef baskısıyla bunalırken, son aylarda Çalışma Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın girişimleriyle evlerine artık erken gitmeye başladılar. Bankaların şu an yüzde 90’ına yakını en geç saat 19:00’da kapanıyor.
Bankaların gerekli düzenlemeyi yaptıkları ve kısa bir süre içerisinde saat 18:00’den sonra sistemin otomatik kapanmasını sağlayacakları belirtiliyor. Şu anda bankalar İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde erken kapanırken, taşradaki şubelerde halen ihlallerin olduğu bildiriliyor. Ancak bankaların genel kapanma konusunda süre talep ettikleri ve bir ay içerisinde ihlal olmayacağı yönünde beyanları bulunuyor.
Alarmlar en büyük delil
Bu arada bazı şubelerde ışıklar kapatılarak arkada veya üst katlarda çalışmalar yapıldığı yönünde şikayetler geliyor. İş Teftiş Kurulu uzmanları, bu tür suistimallerin geriye dönük incelemelerle ortaya çıktığını belirterek, en büyük delilin ise şubelerin alarm sistemlerinin açılma ve kapanma saatleri olduğuna dikkat çekiyorlar.
Bazı bankacıların iş mahkemelerinde açtıkları davada alarm kayıtları ve bilgisayarların sistem kayıtları delil olarak isteniyor. Bir çok bankacının dava ile geçmişe yönelik tazminat aldığı da belirtiliyor.