Ayder Yaylası’nı İsrail’e taşımak ve kıyamet günü!
Dünyada, sözde kıyamet senaryosuna göre hazırlık yapan ülkeler var. ABD’nin dublör olarak kullandığı ülkelerden biri olan Norveç, Svalbard Adaları’nda 2008’de yüz binlerce bitki türü ve sebzenin tohumlarını saklayan dev bir “yeraltı kasası” kurdu. İçinde 100 ülkeden getirilmiş 100 milyondan fazla tohum bulundurması planlanan tohum kasasında, Mart 2010’a gelindiğinde 500 bin çeşit tohum saklanıyordu.
Svalbard kasası, bulunduğu konum ve mühendislik özellikleri sayesinde, elektrikleri kesilse bile sakladığı tohumları, en az bin 700 yıl bozulmadan koruyabilecek.
Erzurum’da da Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, BTC Proje Koordinatörü Prof. Dr. Mükerrem Kaya, Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı Şirketi ile Atatürk Üniversitesi işbirliğinde yürüttükleri, “Erzurum’da Sürdürülebilir Kırsal Kalkınma Projesi” kapsamında, bölgedeki yerel tohumları korumak ve geliştirmek için bir çalışma yaptıklarını söyledi!
***
Prof. Dr. Tayfun Özkaya ise odaTV’de yayınlanan yazısında herkesi uyardı:
“Türkiye Tohum Gen Bankası’nın temeli atılırken konuşmaları dinleyenlerin bir kısmı ’işte sonunda tohumlarımıza sahip çıkıyoruz’diye düşünmüşlerdir. Acaba öyle mi? Yoksa Tarım Bakanlığı’mızın bu yatırımı, sonunda tohum şirketlerine mi yarayacak?
Tohum şirketlerinin yerlisi yabancısı çok fark etmez. Zaten yerli zannettiklerimizin de çoğu artık yabancı tohum şirketleri tarafından satın alındı. Bunların çoğunun amacı on bin yıldır çiftçilerin geliştirdiği biyoçeşitliliği yok edip, onları birkaç çeşide bağlayarak paraları cebe indirmek.
Norveç’te kurulan bir gen merkezi için de bürokratlarımızın ’ülkemizden acele tohumlar gönderilerek uluslararası toplumun gözüne girmemizin yararlı olacağına’ dair raporlarını okumuş idim. Bu anlayış çok tehlikeli.”
* Rize Üniversitesi Pazar Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Şengül Alpay Karaoğlu ise Doğu Karadeniz’de yoğun bir endemik bitki kaçakçılığı olduğunu bildirerek “Bugün İsrail’de bir Ayder Yaylası var. Bölgenin iklim şartlarının aynısını oluşturup, Ayder’in bir minyatürünü oraya kurmuşlar. Bölgede yetişen hemen hemen her bitkinin bir kopyasının İsrail’de olduğuna inanıyorum” dedi!
***
Konu ile ilgili olarak Yeni Aktüel dergisi adına Ürün Dirier, 2009 yılında, Alman asıllı Amerikalı araştırmacı-gazeteci F. William Engdahl ile konuşmuştu.
Norveç’teki projenin altında “dünyayı ekonomik ve genetik olarak ele geçirmek” hatta “bazı milletleri kısırlaştırmak” planlarının yattığını iddia eden Engdahl, teorisini ambar projesi finansörlerinin kimlikleri ve geçmişleri hakkında ayrıntılı hatırlatmalar yaparak ispatlıyordu.
İlk baskısı 2007’de yapılan, Nisan 2009’da Türkçe’ye çevrilen “Ölüm Tohumları/ Kalıtımın Değiştirilmesinin Arkasındaki Karanlık Oyunlar” adlı kitabın yazarı olan Engdahl, Dirier’in “Svalbard Küresel Tohum Deposu’nun finansörleri kimler” sorusuna şu cevabı vermişti:
- “Öncelikle, bu ambar, Küresel Hasat Çeşitliliği Örgütü aracılığı ile işletiyor. Roma’da kurulan bu örgütün başında NewYork merkezli Nüfus Konseyi’nin başkanı Kanadalı Margaret Catley-Carlson bulunuyor. Bu konsey John D. Rockefeller’ın nüfus artışını düşürmek amacıyla 1952’de kurduğu, aile planlaması adı altında gelişmekte olan ülkelerde kısırlaştırma çalışmaları yürüten bir konsey.
- Örgütün finansörlerinden biri Microsoft’un kurucusu Bill Gates! Diğeri dünyanın en büyük patentli GDO tohum ve tarım kimyasalları devi ABD’li DuPont/Pioneer Hi-Bred! Yine bir ABD’li GDO devi Monsanto! İsviçre menşeli GDO tohum ve tarım kimyasalları şirketi Syngenta!
- Ve 1970’lerde 100 milyon dolarlık bir kaynakla ’Yeşil Devrim’ diye bilinen tohumda gen devrimini başlatan ve tarımsal değişim ile ideal genetik saflığı sağlama çalışmalarını yürütmek üzere dünyanın en büyük vakıflarından birini kuran petrol devi Rockefeller!
- Dünyanın pek çok ülkesinde ’zaten var olan’ tohum depolarına ne gibi bir felaket gelecektir ki Svalbard’a muhtaç kalınacaktır?”