Ay bana bir şeyler oluyor…

Hürriyet Ankara Temsilcisi Hande Fırat, önceki gece CNN Türk'teki canlı yayını sırasında fenalaşarak, yönlendirmeciliğini yaptığı Gece Görüşü programını yarıda kesmek zorunda kalmıştı. Fırat'ın rahatsızlığının ne olduğunu Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıkladı: Çarpıntı.

Yorgunluk gibi, yoğunluk gibi, ilaç etkisi gibi başka sebepleri de olabilir ama yaygın olarak "huzursuzluk", "korku", "stres" ve "panik" kaynağı.

***

Kimi meslektaşlarım kadar acımasız davranıp, Fırat'ın "külliye"de rahatsızlık yaratma ihtimali yüksek olan "yayını kesmek için rol yaptığını" savunmayacağım. Zira, hem sonuçta mevzu bahis olan sağlık, hem de rol yapmasına gerek yok ki. Programda tartışılan konuyu, konunun muhatabını ve tartışan/tartıştıranlara kesilebilmesi muhtemel faturaları düşününce çok normal değil mi Fırat koşullarındaki birinin tansiyonunun oynaması ve çarpıntı tutması.

Siz onun yerinde olsaydınız tutmaz mıydı?

Ben olsaydım, yani patronlarım kıymetimi iktidara olan yakınlık derecemle ölçüyor olsaydı, bu ilişkiyi sürdürdüğüm oranda "başarılı" varsayılsaydım, keza sağır sultan bile son üç yıldaki "çok hızlı" tırmanışımın perde arkasında "15 Temmuz gecesi"nin olduğunu düşünüyor olsaydı; -Fırat soğukkanlı bile davrandı-, çarpıntı ne ki, "Ay bana bir şeyler oluyor dostlar" diye yığılıp kalırdım vallahi oracığa!

SORU-YORUM

Halkı, Hürriyet Ankara Temsilcisi'nin kalp çarpıntısıyla ilgili olarak hızla bilgilendiren Sağlık Bakanı, madem gazetecilerin sağlığıyla bu kadar yakından ilgileniyordu, saldırıya uğrayan, günlerce Bakanlığına bağlı hastanelerde yatan gazetecilerin, yazarların durumlarıyla ilgili neden iki kelam duyamadık kendisinden?

"Altın Ahududu"luk performans

Hande Fırat, eğer iddia edildiği gibi talimatla fenalaştıysa, yani olay Cumhurbaşkanı'nın 2023'te yeniden aday olup olamayacağı tartışmasını engellemek üzere sahnelenen bir mizansenden ibaretse, Oscar'ın yanından bile geçemezler, olsa olsa "en kötülere verilen" Altın Ahududu'yu olabilirler bu performanslarıyla!

Tam bir iletişim fiyaskosu; programın kesildiği o anlar internet ortamında öyle çok izlendi ki, böyle bir tartışmanın var olduğundan haberi olmayanlar da bu sayede öğrendi.

Kraldan çok kralcılık yapanların eseriyse de, bir "Alo Hande" hadisesi yaşandıysa da sonuç aynı, normalde "körler sağırlar birbirini ağırlar" deyip çoğu insanın izleme zahmetine katlanmayacağı yayını bütün ülkeye duyurarak, kaş yapayım derken göz çıkardı set ekibi.

Muhalefete erken uyarı

Cumhurbaşkanı'nın adaylığı sorunsalının asıl trajikomik yanı, 2017'nin ilk aylarından itibaren tartıştığımız bir konuya yeni bir keşif statüsü verilerek, "Aman kimseler duymasın" muamelesi yapılıyor olması!

16 Nisan 2017'de halkoyuna sunulan Anayasa Değişikliği'nin kabul edilmesinden itibaren, Anayasa'nın 101. Madde'sinde yazmıyor mu "Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir" İfadesi?

Daha seçimin ertesi gününden itibaren, muhalefet liderlerinin papağan gibi "Erken seçim yok. Erken seçim yok. Erken seçim yok." diye tekrarlayıp durmalarının temel sebebi bu maddenin saf dışı kalmasına yol açabilecek bir katakulliyi önlemek değil mi?

İktidar bu minvalde yapabileceği her şeyi yapacak, "Ama bu değişiklik 2017'den sonrasını bağlar"dan her türlü itirazda bulunacak, Meclis'in feshinden, Meclis'in erken seçim kararı almasını zorlamaya kadar bütün ihtimalleri değerlendirecektir elbette.

Ya muhalefet?

"Erken seçim yaptırmamaya çalışmak"tan başka bir alternatif yol haritası çizdiler mi acaba kendilerine?

Soruyorum çünkü, Anayasa'nın açık hükmünün çiğnenmesine göz yumarlarsa, son tahlilde, iktidardan çok muhalefetin sorunu haline gelir bu mesele.

ANIYORUZ…

Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı'nın kurucu başkanı Prof. Dr. Turan Yazgan, vefatının 7. yılı dolayısıyla, bugün saat 15.00'te, İstanbul Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Cemil Bilsel Konferans Salonu'nda düzenlenen törenle anılıyor.

Prof. Dr. Nevzat Atlığ'ın "Turan Yazgan Ödülü"nü alacağı törende, Münip Utandı da konser verecek.

İstanbul'da yaşayan Türk Milliyetçileri için "vefa" zamanı…

Yazarın Diğer Yazıları