Avrupa Birliği öldü mü
Issız acun kaldı mı
Felek öcün aldı mı
Şimdi yürek yırtılur!
***
Sakalar (İskitler), Türk tarihinin yeryüzünde ne kadar eskiye dayandığının da kanıtı bir bakıma.
Milattan çok önceye giden Saka (İskit) Türklerinin tarihinde “Alp Er Tunga Destanı” nın büyük önemi var.
Yukarıdaki dörtlüğün orijinalinin ilk satırında “Alp Er Tunga öldü mü” deniyor.
Günümüzde yaşananları anlatmak için bu büyük destandan yararlanmanın çok uygun olduğunu düşünüyorum.
Bilindiği gibi destanlar, ulusların yaşamında büyük yankılar uyandırmış tarihi, toplumsal ve doğal olayların çağdan çağa aktarılmış; aktarılırken de hayal unsurlarıyla süslenmiş, değiştirilmiş manzum söylenceleridir.
AB DESTAN OLUYOR!
Evet, artık bir “Avrupa Birliği Destanı” ndan da söz etmeye başlayabiliriz.
Çünkü, tarih oluyor, tarihe karışıyorlar.
Yani, yok oluyorlar.
***
Beyler atını yorup
Kaygı onları sarıp
Benizlerin sararıp
Sanki safran sürtülüp.
Erler kurt gibi ulur
Yırtıp yaka haykırır
Ağlar çığlık koparır
Gözü yaşla örtülür.
***
Gelecek kuşaklar (nesiller) çağdan çağa anlatacaklar:
“Bir Avrupa Birliği vardı. Büyük hayallerle kurulmuştu. ABD’ye karşı tek bir Avrupa Devleti olacaktı. Üye ulusların başına altın yağdıracaktı. Topluma bir Altın Çağ yaşatacaktı. O kadar büyük, o kadar dehşetli projeydi ki, Hz. İsa’nın yeryüzüne yeniden inmesi gibi olacaktı. Avrupa’da tarihe karışan yüzlerce siyasal birlik gibi bu da tarih oldu. Vs, vs.”
KAÇSA NASIL KURTULUR?
Gariban(!) Türkiye de buraya üye olacak, bu olanaklardan yararlanacaktı!..
Bu hayal ile yıllarca -ve özellikle AKP’nin 8 yıllık iktidarında- milleti ne güzel uyutmuşlardı!..
Şimdi ise, kedi kuyruğunu yemeğe başladı. AB’nin kuyruğu, yani en son noktası Yunanistan.
Yunanistan, Osmanlı’dan kopuşundan sonraki en büyük felaketini yaşıyor, çöküyor. Cumhurbaşkanlarının ifadesiyle “uçurumun eşiğindeler.”
Yunanistan uçurumun başında yalnız değil.
Beraberinde pek çok ülkeyi ve sonunda AB’yi toptan yok edecek. (AB, bundan önce de zaten büyük sorunlarla boğuşuyordu.)
Sırada İspanya, Portekiz ve İtalya’nın olduğu açıklanıyor. Şu an için tehlike sınırının biraz dışında duran sadece iki AB ülkesi var. Onlar da kurucu iki ülke: Almanya ve Fransa.
(Bu iki ülke, işin sonunu ta en başında hesaplamış, o yüzden önemli bir seçenek olarak “Fransalmanya” projesini yedekte tutmuştu. Yani, Fransa ve Almanya’nın Birliği projesini.)
Daha önce de İzlanda iflasını açıklamıştı. (İzlanda AB’ye üye olmamış ama Ortak Pazar uygulamalarının içinde yer almıştır.)
***
Felek fırsat gözetti
Gizli tuzak uzattı
Beğler beğin azıttı
Kaçsa nasıl kurtulur?
***
Türkiye’de bu gelişmelerden -bu yaklaşımla- hiç söz edilmiyor. Bakınız ülkemizin gündemine. Nelerle uğraşılıyor?
Oysa, Avrupa’daki bu gelişme, yıllarca Türk milletini oyalayan iktidarı bile götürecek kadar büyük bir gelişme.
(Aman millet bu gelişmeleri tartışmasın, üzerimize gelmesin. Biz milletin başına başka çoraplar örelim, başını kaldıramasın. Bir seçim daha atlatırsak, yırttık abicim!)
***
Böyle dünya işi çok
Bundan ayrı çare yok
Gönlüm için yandırdı
Yaramı uyandırdı
Geçmiş devri andırdı
Dün gün geçen aranır.
***
Bu gelişmelerde adı geçenlere birer Yahudi atasözü ile sesleneyim.
Yunanistan ve uçurumun kenarındaki ülkeler için:
“Zenginin keyfi gelene kadar, yoksul ölüverir.”
AB için:
“Güzeli bulamayan, sümüklüyü öper.”
Ve Türkiye için:
“Bir şey her şeyi götürür, bir şey her şeyi getirir.”
Yani, umutsuzluğa kapılmayalım, bu gelişmelerden çok daha büyük yararlar çıkacağına inanalım.
NOT: Bugün Anneler Günü.
Tüm annelerimizi kutlarken, evlatlarının taşlarına sarılacak olan şehit annelerine büyük sabırlar diliyor, ellerinden öpüyorum.
