Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ
Özcan YENİÇERİ

Atatürk'ün ikazı ve sanatçı

Fransa'da günlerdir devam eden Sarı Yelekliler eylemlerini örnek göstererek şunu söylüyor: "Hadi bakalım barışçıl bir eylemle zamları, doğal gaz zamlarını protesto edelim. Hadi bakalım, yapalım. Yapabilecek miyiz? Kaç kişi çıkacak korkudan endişeden sokağa? Kaç kişi çıkar sokağa Allah aşkına söyler misiniz? Bireysel ve toplumsal muhalefeti baskı altına almaya ve yıldırmaya çalışıyorlar. En doğal hak ama uygulanamıyor."

Bu sözlere karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birileri çıkmış portakal mıdır mandalina mıdır sokağa çağırıyor. Haddini bil. Bilmezsen haddini, bu millet patlatır enseni" dedi.

Fatih Portakal hakkında savcılık soruşturma başlattı.

Metin Akpınar, "Demokrasiye ulaşamazsak belki lideri ayağından asarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek ölür, belki de başka liderlerin yaşadığı kötü sonları yaşayabilirler. (...) Mustafa Kemal dışında kim Rusya'ya döndüyse iktidardan gitti. Adnan Menderes randevu aldı, ihtilal oldu. Süleyman Demirel aynı şekilde kuzeye döndüğü zaman ihtilal oldu. Bakalım darısı kimin başına" diyor.

Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte şimdi de yayın organları vasıtasıyla beni ipe götüreceklermiş. Bunu sanatçı görünümü altındaki müsveddeler yapıyorlar. Yahu senin her yerin sanatçı olsa ne yazar. Kalkacaksın sen bu ülkenin Cumhurbaşkanını ipte sallandıracaksın, şimdi git bunun yargıda bedelini öde" demişti.

Metin Akpınar aynı programda "bu kutuplaşma ve karmaşadan kurtulmamızın tek çaresi demokrasidir." dedi.

Savcılık Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'ın "Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanını hedef alarak hakaret içerikli sözler söyleyip darbe ve ölüm tehdidinde bulundukları" iddiasıyla soruşturma başlatmıştır.

Her anlama çekilebilecek türden bu sözler keşke hiç edilmemiş olsaydı. Bu sözler her şeyden önce şık değildir!

Sanatçılar daha çok sorumlu davranmalıdır!

Konu yargıya intikal etmiştir. Yargı en uygun kararı verecektir.

Keşke bu sözler hiç edilmeseydi!

Sözün şehvetine kapılmak!

Herkesin sözün cazibesine, alkışın şehvetine kapılma özgürlüğü vardır. Ancak sanatçı toplumsal bir figür olduğundan daha duyarlı olması beklenir.

Sanatçının her şeyden önce sözleri edebe, adaba, etiğe ve estetiğe uygun olmalıdır.

Türkiye'de medyadaki figürler ve sanatçılar hakkında dava açılması dışarıda ülkenin imajını olumsuz etkilemektedir.

Herkesin sözlerine dikkat etmesi, yanlış anlamaya ve alana çekilmesi muhtemel sözler etmemesi en doğru olanıdır.

Türkiye'nin yedi düvelle mücadele ettiği bu dönemde demokrasi ve ifade özgürlüğü konusunda dışarıya istismarı mümkün mesaj vermek doğru değildir. Herkesin ve her kesimin bu konuda azami dikkat göstermesi gerekir.

İktidar sahiplerinin ise daha toleranslı, hoşgörülü ve demokrat tavırlı olması beklenir.

Konu sanatçı ve kültür adamları olunca Mehmet Emin Yurdakul'un o meşhur ikazını hatırlamak gerekiyor.

Mehmet Emin Yurdakul'un sözleri şöyledir:

"Bırak beni haykırayım

Ben susarsam matem et.

Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet

Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir."

Sanatçının ve şairin özgürce haykırmasının ne denli önemli olduğunu bundan daha veciz anlatan söz yoktur. Ancak sanatçı ve bütün yurttaşlar söz söyleme ve eleştirme özgürlüğünü hakaret, aşağılama ya da suç işleme özgürlüğü olarak da görmemelidir.

Türkiye'yi sanatçının, aydının her anlamda özgürce haykırdığı bir ülke haline getirmek herkesin boynunun borcudur. Bu da herkesin sorumluluğunun farkında olmasıyla mümkündür.

Diğer yandan sanatı, ilmi, kültürü, sanatçıyı hafife almak, muhatabı mesleği üzerinden sorgulamak da doğru bir tavır değildir.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, sanatçı konusunda aynen şunu söylemiştir: "Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz, hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat sanatkâr olamazsınız."

Bu söz Atatürk'ün sanatçıya iktidarların nasıl bakması gerektiğini gösteren bir ikazdır!

Yazarın Diğer Yazıları