Atatürk. Nuri Conker’i neden kardeşi gibi severdi

Büyük asker, kurtarıcı ve önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşı, devlet adamı Nuri Conker’in dostlukları Selanik’teki çocukluk yıllarının sokak oyunlarına kadar dayanıyor...

Çankaya’nın Silahşorlarından biridir Nuri Conker. Atatürk’e “Kemal” diye hitap edebilen tek arkadaşıdır. “Conker” soyadını kendisine Atatürk bizzat vermiştir. Yedikleri, içtikleri, eğlencelerinin yanı sıra hemen her cephede omuz omuza siperden sipere koşmuşlardır iki can dost…

Nuri Conker’in, Atatürk ile Latife Hanım’ın boşanmalarında payı bile olduğu iddia edilmekte, hatta Atatürk ile İsmet İnönü’nün dahi ilişkilerinin bozulmasında onun düşüncelerinin etkili olduğu öne sürülmektedir...

Atatürk, Nuri Conker’e öylesine güvenmiştir ki, Sofya’ya göreve giderken sevgilisi Madam Corinne’i ona emanet etmiştir…

Dostlukları Cumhuriyet’in kuruluşunda güçlenerek devam etmiş ve onları ancak ölüm ayırabilmiştir. Atatürk’ü bir kez çocuk gibi hüngür hüngür ağlatan Nuri Conker’in kalp krizinden ölümü olmuştur.

NURİ CONKER KİMDİR


30 Eylül 1881 tarihinde Selanik’te doğdu. Atatürk’ün mahalleden çocukluk arkadaşıydı

Babası Hacı Mehmet Osman Efendi, annesi Zehra Hanım…

Atatürk’le birlikte, Selanik Askeri Rüştiyesi’nden sonra, Manastır Askeri İdadisi’ni bitirdi.

Atatürk’le birlikte, 1902 yılında, İstanbul Harbiye Mektebi’nde Üsteğmen oldu.

Atatürk’le birlikte, 1905 yılında, Harp Akademisi’nde Yüzbaşı oldu.

Atatürk’le birlikte, 1909 yılında, Harekât Ordusu’na gönüllü katıldı.İstanbul’da Mahmut Şevket Paşa’nın yaverliğini yaptı.

Atatürk’le birlikte, 1910 yılında, Arnavutluk İsyanını bastırdı.
Erkan-ı Harp Komutanı oldu. Selanik’te Zabit Mektebi Müdürlüğü yaptı.
Atatürk’le birlikte, 1911 yılında, Trablusgarp Savaşı’na gönüllü katıldı.
Atatürk’le birlikte, 1912 yılında, Balkan Savaşı’na katıldı.
Nisan 1914 de “Zabit ve Kumandan “ isimli kitabını yazdı. Atatürk o kitaba karşılık “Zabit ve Kumandan ile Hasbihal” kitabını yazdı.
Atatürk’le birlikte, 1915 yılında, Çanakkale Savaşı’nda yer aldı.
Atatürk’le birlikte, Doğu Cephesi’nde savaştı.

Lahey Ataşemiliterliği yaptı.

Atatürk’le birlikte; Kurtuluş Savaşı’na katıldı.

O dönemde, Matbuat ve İstihbarat Umum Müdürlüğü görevlerini üstlendi. Ankara Vali Vekilliği ve Sıkıyönetim Komutanlığı yaptı.
Aynı yıl Adana Vali ve 41’nci Tümen Komutanlığı görevlerinde bulundu.1921 de Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekilliği’nde bulundu.
1923’te TBMM 2’nci devresinde Kütahya’dan milletvekili seçildi.

Atatürk, 1930’da kurulan Serbest Fırka’nın Genel Sekreterlik görevini kendisine verdi. Atatürk’e, “Kemal” diye hitap edebilen tek arkadaşı, güvendiği en iyi dostuydu
11 Ocak 1937’de vefat etti.
Atatürk’ün sağlığı O’nun ölümü ardından ciddi derecede etkilendi.
Nuri Conker, hayata gözlerini yumana kadar Atatürk’ün sırdaşı oldu…

NURİ CONKER’İN MADALYA, NİŞAN VE TALTİFLERİ

1910- 300 kişi arasından birinci olarak, Erkân-ı Harp Komutanı oldu.

1913- Osmanlı ve Alman İmparatorluğu Askeri Nişanlarıyla taltif edildi.

1916- Almanya Hükümeti tarafından kendisine Demir Salip Nişanı verildi.

1916- Almanya Hükümeti’nin Edelruj Nişanıyla onurlandırıldı.

1916- Avusturya-Macaristan Devleti’nin Meziyet-i Askeriye Salip Nişanını aldı.

1917- Osmanlı İmparatorluğu’nun Muharebe Gümüş Liyakat Madalyası’yla taltif edildi.

1918- Hollanda Kraliçesi tarafından Kılıçlı Oranj Nase Nişanı verildi.

1935- Atatürk kendisine “Conker” soyadını verdi.

ATATÜRK: “BİR ÖZ KARDEŞ VARSA NURİ’DİR.”

Atatürk, 15 Ekim 1911 günü Rus vapuru ile yola çıkabildiğinde İtalyanlar Tobruk, Trablusgarp, Derne, Homs ve Bingazi’yi çoktan işgal etmişti.

İlk olarak Mısır’a, İskenderiye’ye gitti. Yanında Ömer Naci, Sapancalı Hakkı, Yakup Cemil vardı. Cepheye kaçak olarak, Tanin gazetesi muhabiri Şerif Bey sahte ismiyle geçecekti. Gemi hareket etmeden önce de bir başka kafileyle Trablusgarp’a gelmesi planlanan Naci takma isimli Nuri Bey’e verilmek üzere, Salih Bey’e mektup yazdı. Mektupta iki yakınından; annesi Zübeyde Hanım ve Nuri’den söz ediyordu:

“Başka kâğıdım yok. Nuri’ye ayrıca mektup yazamayacağım. İstersen bu mektubu aynen gönder veyahut bahisle bir mektup yaz ve kıymetli kardeşime de ki: benim için hatırası kalp ve vicdanımdan bir an çıkmayan bir öz kardeş varsa Nuri’dir. Bu muzlim (meçhul) seferi onunla yapmak isterdim. Allah nasip ederse saha-i mücadelatta (mücadele) birleşiriz ve eğer mukadderse ahrette buluşuruz.”

ATATÜRK NURİ CONKER’İ NEDEN KARDEŞİ GİBİ SEVDİ?

Atatürk, 11 Ocak 1937’de vefat eden Nuri Conker için, beş gün sonra Cenevre’deki Afet İnan’a gönderdiği mektupta şöyle yazmıştı:

"Hatay üzüntüsüne Conker' in ölümü acısı karıştı; bu acının açtığı yaranın derinliğini tahmin edersin.
M. Kemal Atatürk”

Atatürk yaşadığı sürece adete gökyüzünde yalnız gezen bir liderdi. Hedeflerinin her birini başarıyla yerine getirip bir ulus yarattı. Türklerin son devleti olan Türkiye Cumhuriyeti için 57 yaşında aramızdan ayrılan Atatürk’ün en güvendiği, kendisini en iyi anlayabilen can yoldaşı tekti ve adı Nuri Conker idi.

Prof. Dr. Arif Verimli bu dostluğun nedenini şöyle açıkladı:

“Bağlanma ilişkisi, psikiyatrik ve psikolojik disiplinlerin üzerinde çalıştığı ve kuramlar geliştirdiği bir alan. Hatta modern psikiyatri bağlanma nesnesi fenomenini 0-6 yaş arasındaki çocukluk çağı travma ve kazanımlarına kadar götürmektedir.
Bir erkek bir başka erkeğe neden bu kadar sadakatla bağlanır?
Derinlemesine incelendiğinde, baba ya da ağabeysizlik ya da baba kaybı ardından tutulan yas ve aidiyetsizlik çocuklukta kazanılan bir korku, bir ses tonu, bir benzerlik arayışının yansıması olabilir.
Bununla birlikte insan bazen yerden o kadar fazla yükselir ki; etrafındaki bazı realiteler flulaşır. İşte böyle zamanlarda size isminizle hitap edecek sadık birine çok ihtiyaç duyar ve ona bağlanırsınız.”

Kaynak:

Yaşar Gürsoy- Atatürk ve Can Yoldaşı Nuri Conker

Yazarın Diğer Yazıları