Atatürk deprem bölgesinde, neden “Oğlum, genelgeyle devrim olmaz!” dedi?

Cumhuriyet henüz yeni kurulmuştu…
Savaşların yıkımı halkı perişan etmişti.
Onlar yetmezmiş gibi bir de deprem haberi geldi.
1924 yılının 13 Mayıs’ıydı. Erzurum Horasan sarsılmıştı ama can kaybı yaşanmamıştı…
200 hane yıkıldı, yüzlerce hayvan telef oldu.

Tam yaralar sarılıyordu ki; bu kez tarih 6 Eylül 1924’ü gösterirken ikinci deprem gerçekleşti. 18 köyün onda sekizi tamamen, onda ikisi de kısmen yıkıma uğradı. Üç kız çocuğu hayatını kaybetti, 8 kişi yaralandı…

Bitmek bilmedi!
Bir hafta sonra Erzurum ve çevresi bir kez daha sarsıldı. Bu kez şiddeti diğer iki depremden çok daha fazlaydı. Pasinler kazası, Horasan ve Aras nahiyeleri ve çevresinde yer yerinden oynadı. Deprem Erzurum merkez, Pasinler, Narman, Hınıs, Tortum, Sarıkamış ve Ardahan çevreleri etkilendi. Tam bir dakika kadar sürdü.

Yerleşim merkezlerinin dışında demiryolu da hasara uğramıştı. Depremin şiddeti 6.7 olarak ölçülmüştü. 60 yurttaş yaşamını yitirmişti. Atatürk üzgündü. Bir an önce bölgeye gitmek istiyordu ancak demiryolu hasarlıydı.

Atatürk 24 Eylül günü Samsun’a varmıştı. Karadeniz bölgesini ziyaret ediyordu. Eşi Latife Hanım ile birlikte Erzurum’a gitmek üzere saat 10.00’da otomobille Samsun’dan ayrıldı. Havza, Amasya ve Erzincan üzerinden deprem bölgesine vardı…

1 Ekim 1924 günü olmuştu.
“Depremden Zarar Görenlere Yardım Komisyonu’nun çalışmalarını denetledi ve felâketzedelere harcanmak üzere gerek kendisi gerekse Lâtife Hanım’ın onar bin lira bağışta bulundu.

2 Ekim
Zarar gören halkla görüşmek için Pasinler''e varılmıştı. Atatürk, halkın içinde ihtiyar bir köylüye yaklaştı:

''''Depremde çok zarar gördün mü, baba?'''' diye sordu.

Atatürk ihtiyarın şüphesini görünce tekrar sordu:

''''Hükümet sana kaç lira verse, zararını karşılayabilirsin ?''''

İhtiyar, Kürt şivesiyle:

''''Valle Padişah bilir!'''' dedi.

Atatürk gülümsedi. Yumuşak bir sesle:

''''Baba, Padişah yok; onları siz kaldırmadınız mı? Söyle bakalım zararın ne? ''''

İhtiyar tekrar etti:

''''Padişah bilir!..''''

Bu cevap karşısında kaşları çatılan Atatürk, Kaymakam''a döndü:

''''Siz daha devrimi yaymamışsınız.'''' dedi.

Bu sırada görevini başarmış insanlara özgü bir ağırbaşlılıkla ortaya atılan tahrirat kâtibi:

''''Köylere genelge yolladık Paşam.'''' dedi.

Atatürk''ün fırtınalı yüzü, daha çok karıştı:

''''Oğlum'''' dedi, ''''Genelgeyle devrim olmaz!''''

Atatürk ve beraberindekiler daha sonra depremde zarar gören diğer nahiyelere doğru yola çıktı. Ertesi gün Erzurum’da, yine depremzedeler yararına düzenlenen at yarışlarını izledi, Yardım Komisyonu’na başkanlık etti…

 

 

Kaynak:
Ahmet Gürel, Atatürk’ten Gençliğe Unutulmaz Anılar
Hikmet Bil, Atatürk’ün Sofrasında
Hüseyin Kalemli, 1924 Erzurum Depreminde Yurtdışından Yapılan Yardımlar
Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi

Yazarın Diğer Yazıları