Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Askeri Okullar-Haksız Hacizler ve Cumhuriyet...

Harb Okullarına öğrenci alımları konusunda yazdıklarımın yankısı devam ediyor. Sadece Harb Okullarına değil, Sahil Güvenlik ve Jandarma Akademisi, Astsubay Meslek Yüksek Okulları, Sözleşmeli subay-astsubay, uzman ve erlerin alımının tamamını MSB bünyesindeki "Personel Genel Müdürlüğü"ne bağlı "Personel Temin Merkezi" yapıyor. Peki ya o ünlü "Personel Genel Müdürü kim?" Nizamettin Ekinci... Ekinci'nin AKP Diyarbakır milletvekili aday adaylığı esnasında hazırladığı seçim afişini ve üzerindeki terör örgütünü çağrıştıran renkleri gazetemiz Yeniçağ iki yıl önce duyurmuş, Nizamettin Ekinci ile ilgili bir çok haberi okuyucularımızla paylaşmıştı. Ekinci'nin idaresindeki "Personel Temin Merkezi"nde görev yapan emekli-sivil ve asker kişilerin kimler tarafından belirlendiği ortaya çıkıyor. Ekinci'yi oraya getiren şüphesiz Adnan Tanrıverdi... Tanrıverdi malumunuz sarayın "askeri başdanışmanı"... Ekinci 15 Eylül'de görevden alındı. Kim bilir belki yakında "büyükelçi" unvanı ile bir ülkeye gönderilerek ödüllendirilir.

***

Bu arada bir düzeltme yapalım. MSB Rektörlüğünün personel alımı konusunda dahli olmadığına dair bilgi aldım. Personel Temin Merkezi'nin bağlı olduğu Personel Genel Müdürlüğü'nce MSB Rektörlüğü bilgilendiriliyormuş. Sonuçta en üst sorumlu rektörlük sayılır. Dolayısı ile Prof. Dr. Erhan Afyoncu'nun takibinden sorumlu olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor.

Harb Okulları ve diğer askeri okullarda gönüllü ya da sözleşmeli öğretim görevlisi olmak için çok sayıda emekli subay başvuruda bulundu. Bunlar için mülakat komisyonu oluşturuldu. Komisyonda tanıdığım okul komutanları da var. Lakin kriterler Nizamettin Ekinci'den geldiği için özellikle "Milliyetçi-Türkçü-Atatürkçü-Devrimci" kimlikleri ile bilinen, sosyal medyada hükümet aleyhinde paylaşımlarda bulunanları "yetersiz" diye mülakattan elediklerini öğrendim. Bunlardan birisi de Kuleli'den Hazırlık Sınıfından beri yakın arkadaşım Emekli Piyade Albay İlteriş Ziya Çamurdan... Çamurdan "adımı yaz" dediği için zikrediyorum. Kabul edilmeyen 50'den fazla kişi var.

Adı üzerinde asker ocağı-peygamber ocağı buralara siyaset, kayırmacılık girerse sonu felaket olur. Tarih tekerrürden ibarettir. İbret alınması için uyarıda bulunmak da bizlerin görevi.

***

GSM şirketlerinin ayıbı...

Okuyucularımızın e-postalarında, sosyal medya hesaplarında GSM şirketlerinin yağdırdığı hacizler ile ilgili şikayetler had safhaya ulaştı. Bizzat benim başımdan geçti. Kullanmadığım bir numaranın parasını Ankara'daki hukuk bürosuna yatırdım. Üç ay sonra İstanbul'daki bir başka hukuk bürosu haciz uyarısında bulundu. Ödediğime dair belge ile bayiye gidip sisteme kaydettirdim. Geçtiğimiz hafta İzmir'den bir başka hukuk bürosu mesajla haciz işlemi uyarısında bulundu. Pes yani... Sadece bu değil 10-15 yıl önceki telefon hatları ile ilgili hukuksuz işlemler gırla gidiyor. Bir taraftan milyonlarca dolarlık vergi borçları affedilirken diğer taraftan vatandaşın daha önce ödediği borçlar yeniden haciz yolu ile gasp edilmeye çalışılıyor. Bilgilerinize...

***

Cumhuriyet Gazetesi...

Cumhuriyet Gazetesinde yeni yönetim ile ilgili farklı yorumlar var. Her şeyden önce gazeteci olarak bir başka kurumun iç işlerine müdahaleyi, taraflı yorumu doğru bulmadığımı belirtmeliyim. Ancak Türkiye Cumhuriyetimizin sembolü olan bu gazetedeki fikri savrulmalara üzülerek 4-5 yıldır bayiden satın almadığımın altını çizmeliyim. Cumhuriyet kurucu irademizin adı. Cumhuriyetin kuruluş kodlarına geri dönmesi elbette bizleri sevindirmiştir. Umutlandırmıştır. Son 10 gündür gönül rahatlığı ile iki gazete parası ödeyip bir Cumhuriyet almaya başladım. Yeniden yapılanmanın sancıları vardır. Çiğdem Toker, Güray Öz gibi istifa edenlerin geri döneceğine inanıyorum. Musa Kart'ın çizgilerini şimdiden özledik. Yeni yazar kadrosu ve çizgisi ile Cumhuriyetin okuyucuya derin nefes aldıracağına inanıyor, başarılar diliyorum...

Yazarın Diğer Yazıları