Asker rahatsızlığı
Bazı çevreler, amaçlarının önünde engel olarak gördükleri için askerden rahatsızlık duymakta, bu nedenle son yıllarda askeri itibarsızlaştırarak arkasındaki Türk Milletinin desteğini ve sevgisini çekmeye çalışmaktadır. Bu amaçla yapılan çeşitli söylem ve eylemler topluma yansımaktadır. Son bir ay içerisindeki bazı uygulamalar, rahatsızlığın boyutlarının daha da tırmandığını gösteren algılamalara sebep olmaktadır.
Geçenlerde bir şehrimizden ihtiyatla karşılanacak bir uygulama haberi gelmiştir. Bu şehirdeki yönetim tarafından, İstanbul’da meydana gelen elim bir olayın ardından asker uğurlamalarına bazı kısıtlamalar getirildiği açıklanmıştır. Uğurlama adı altında, trafiği ve toplumu tehlikeye sokacak tarzda araç konvoyları oluşturmak ve gerek araç, gerek vatandaş olarak tehlikeli davranışlarda bulunmak tabii ki kabul edilemez. Bu konudaki aşırılıklar zaten rahatsızlık yaratıyordu ve önlem alınması kadar haklı bir durum olamazdı. Ancak Türk Milleti’nin ananelerinden olan ve başka hiçbir ülkede örneği bulunmayan “Asker Uğurlama” törenlerini yapılamayacak duruma getirecek kısıtlamalardan da kaçınılmalıdır.
Asker uğurlamalarında kına yakılır, davul zurna çalınır, dua edilir, Türk Bayrağı açılır, İstiklal Marşı söylenir, tezahürat yapılır ve araç konvoyu teşkil edilerek askere gidenler ulaşım merkezinden uğurlanır. Bu uygulama, askerlik hizmetinin Türk Milleti için kutsal olduğunu ve milletin askere olan sevgisini gösterir.
Bu gelenek Türk Milleti’ne özgü bir davranış tarzıdır. Bu sevgi Türk Milleti’nin genlerinde vardır. Beklentimiz, bu uygulamanın, haklı olarak alınması gereken tedbirlerin abartılmasıyla asker uğurlama törenlerini yapılamayacak duruma getirmemesi ve yaygınlaşmaması, gerekli önlemler alınarak bu coşkulu uğurlama törenlerine devam edilmesi ve Mehmetçik olmanın gururunun milletçe yaşanmasıdır.
Diğer bir uygulama da 27 Aralık 2010’da, Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 91’inci yıldönümünün kutlanması törenlerinde yaşanmıştır. Bu törenlerin bir bölümü olan “Garnizon Koşusu”, kullanılacak güzergâhın tahsis edilmemesi nedeniyle yapılamamıştır. Gerekçe olarak da, valilik tarafından, trafiğin ve toplum yaşantısının aksamaması için yakın bir zaman önce yayımlanan genelge gösterilmiştir.
Ankara’da yollar çeşitli nedenlerle ve özellikle trafiğin yoğun olduğu saatlerde geçici olarak kapatılır ve zaman zaman sıkıntılar da yaşanır. Ancak halkın beğendiği, gurur duyduğu, alkışladığı ve hatta geçerken gözleri yaşaranların olduğu, büyük bir coşku ve sevgi ile izlediği Mehmetçiğinin ve bunun içindeki Harbiyelilerin o güven telkin eden heybetli koşusunun, trafiğin de yoğun olmadığı bir saatte, sıkıntı ve rahatsızlık yaratacağını ileri sürmek haksızlıktır.
Bu gibi uygulamaların, Türk Milleti’nin askere olan sevgisini azaltmayacağı, aksine daha da güçlendirileceği bilinmelidir. Demokrasiye ve hukuka olan inancını ve saygısını tekrar tekrar ifade eden ve uygulamaları ile de bunu gösteren Türk Ordusu’na haksızlık edilmemelidir. Bu ordunun Milletin ordusu olduğu unutulmamalıdır. Ona yapılan haksız davranışların ve uygulamaların, Türk Milleti’ne yapılmış sayılacağı dikkate alınmalıdır.
Dilerim ve ümit ederim ki, vatanımız ve milletimiz için zararlı olan ve milletin duygu, düşünce, gelenek ve beklentilerine ters düşen bu gibi yanlış uygulamalar itibar görmeyecek, varlığımızın, bütünlüğümüzün ve güvenliğimizin sembolü Türk Silahlı Kuvvetleri’ne olan sevgi ve muhabbet daha da güçlenerek devam edecektir. ‘Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye’ demektir. Askerden rahatsızlık duyanların kendilerini bir kere daha sorgulaması ve bu yanlıştan dönmesi gerekmektedir.
Yeni yılın vatanımız ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum.