Asırlık kirli oyunlar
Birinci Dünya Savaşı’nda Ermeni isyancılarını “devlet kurdurma” vaadiyle aldatarak kullanan emperyalistler yine sahnede. Aynı oyunun devamı olarak; mağdur, mazlum ve masum olan Türk milletini; hak, hukuk, insanlık vicdanı gibi temel değerleri hiçe sayarak en ağır şekilde suçlamayı sürdürüyorlar. Gerçeği arayanlar için suçluyu bulmak çok kolaydır. Kanlı terör saldırılarını başlatanları; savaşta, öncesinde ve sonrasında yaygın katliamları yapanları sürdürenleri ve amaçlarını tespit edersek, gerçekler kesinlikle ortaya çıkacaktır. Bunun için, gelin şu soruları cevaplayalım:
1. Küçük Kaynarca (1774) ve Berlin (1888) Antlaşmalarına; Rusya, Fransa, İngiltere ve Almanya “Osmanlı Ortodokslarını himaye edecektir” maddesi niçin konuldu?
2. Devamında; Ermeni Hınçak Komitesi, 1887 yılında İsviçre’nin Cenevre kentinde neden kuruldu? Niçin çalışma bölgesi olarak Doğu Anadolu’yu seçti?
3. Ermeni Taşnak Komitesi, 1890 yılında Rus Ermenileri tarafından Tiflis’te, Doğu Anadolu topraklarını da içine alan bir Ermeni devletini inşa için kurulmadı mı?
4. Bu terör örgütlerini; Rusya, İngiltere, Fransa, ABD ve Almanya gibi devletler, “Size bağımsızlık sağlayacağız” gibi vaatlerle Osmanlı Devleti’ne karşı silahlandırıp teşkilatlandırmadılar mı?
5. Osmanlı Devleti’nin, 850-900 yıldır huzur ve uyum içinde yaşattığı, “tebayı sadıka” unvanı vererek devletin en üst kademelerinde görevlendirdiği Ermenilere karşı, durup dururken düşmanca davranmasının bir izahı olabilir mi? Hem de 7 cephede savaştığı bir sırada?
6. 1914, Birinci Dünya Savaşı’nda Ermeni isyancılar, Doğu Anadolu’daki Müslüman Türklere karşı, neden yaygın bir katliam uyguladı? Neden düşman saflarında yer alarak, kendi devletlerine karşı savaştı? Buna bölgede devlet kurmak için, nüfus çoğunluğunu elde etmek için “etnik temizlik yapıldı” denemez mi? Savaş öncesi ve sonrasında katlettikleri sivil 518 bin 301 Müslüman Türk’ün acısı neden hatırlanmıyor? Neden bunların çocuklarından, “taziyede” bulunulmuyor, “özür” dilenmiyor?
7. 1920’de savaş sona erince, 1920 Gümrü, 1921 Moskova ve Kars Antlaşması ile sınırlar belirlenmedi mi? 1923 Lozan Antlaşması ile teyit edilmedi mi? Ermenistan bu uluslararası antlaşmaları niçin tanımıyor?
8. Ermenistan’ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu (ASALA), 1973-1985 yılları arasında, Ermenilerle hiçbir meselesi olmayan 42 masum Türk diplomatını niçin katletti?
9. Ermeni teröristler, 25 Şubat 1992’de gece yarısı aniden, Azerbaycan’ın Hocalı kentine saldırıp, uykudaki masum 613 Türk’ü; kadın, çocuk, yaşlı demeden, neden hunharca katletti? Bu katliamı inceleyen AGİT heyeti “Burada etnik temizliğe (yani soykırıma SS) benzer bir durum var” demedi mi? Rus motorize alayı ile birlikte katliam yapan Ermeni birliklerinin başındaki terörist, şimdiki Ermenistan’ın Cumhurbaşkanı Sarkisyan değil miydi? Azerbaycan Türk’ünün kanına elleri bulaşmış bu terörist, insanlığa karşı işlediği bunca suçtan sonra, nasıl oluyor da, Papa ve Batılı devletler tarafından muhatap alınıyor? “Neden tarihle yüzleş de gel” denmiyor?
10. Azerbaycan topraklarının %20’sini, 23 yıldır, uluslararası hukuku çiğneyerek işgal ve 1 milyondan fazla Azerbaycan Türk’ünü sürgün eden Ermenistan’a karşı, Papa başta olmak üzere Batılı devletler neden ses çıkarmıyor?
11.Ermenistan ve diasporanın, insanlığa karşı işledikleri bunca ağır suçtan sonra; 1991’de Kuruluş Bildirisi ve buna atıfta bulunan Anayasası ile “Batı Ermenistan” dediği Türkiye topraklarını ve devlet arması yaptığı Ağrı Dağı’nı nasıl isteyebiliyor? Neden bu barış ve hukuk dışı saldırganlık kınanmıyor?
Bu ve benzeri sorulara, Haçlı emellerini dikkate almadan cevap vermek mümkün değildir.
Türkiye Sivil Toplum Birliği/Türk-Bir
Türk-Bir; Ermeni Mezalimi konusunda bu sene, kamuoyunu aydınlatmak üzere paneller düzenlemeye, 5 adet kitap (2’si roman) yayınlamaya karar vermiş ve açıklamıştı. İlk Panel, Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü ve Şehitler Haftası münasebetiyle 18 Mart’ta, Türkiye Barolar Birliği’nde yapıldı. Konya Türk Ocağı’nın düzenlendiği 2’nci panel 25 Nisan Cumartesi günü(bugün) saat 14.00’te Konya’da Ticaret Odası salonunda; İLESAM ve Milli Kütüphane’nin düzenlediği 3’üncü panel 29 Nisan 2015 Çarşamba günü saat 19.00’da Milli Kütüphane salonunda yapılacaktır.
Yayın olarak: Gürbüz Mızrak, “Aldatılan Kimlik, 1914-2014 Yüz Yılın Hikayesi” 170 sayfa. Ömer Sağlam, “Ermeniler Buharlaşmadılar, 1915-2015”, 247 sayfa. Akçağ yayınlarından Emrullah Özdemir’in “Ruhum Kıyama Kalktı” romanı, 190 sayfa. Mutlaka okunmalıdır.
Bu arada; kadim dostumuz değerli yazar, kültür tarihçisi ve gönül insanı Mevlüt Uluğtekin YILMAZ’ın, AKÇAĞ Yayınları’ndan çıkan 13 güzel öyküsünün yer aldığı “Ayakların Dili” isimli kitabının 2. baskısının okurlarıyla buluştuğunu söyleyelim. Ömer Seyfettin’in hikayelerinin tadını veren; akıcı, duru bir Türkçe ile kaleme alınan, hayatımızın içindeki olayların, gönül telimizi titreten ince sızıntılarını sinelere aksettiriyor. Usta yazarın deyimiyle “Edebiyatı politik önermelere tutsak edenlere karşı, insanın ’insanca hallerini’, bir başka deyişle; şöyle sıradan yaşam kesitlerini olduğu gibi sunmanın keyfini taşıyor...”