Aranan müjde gelmeyecek
Ne anketi yaparsanız yapın sonuçlar gittikçe iyileşmeyecek. Akşama kadar Cumhurbaşkanının oyu yüzde 51,5 deyin..
Hiç önemli değil.
Neden?
Çünkü "Yeni Türkiye" dedikleri sistem hiçbir beklentiyi karşılamadı.
Ne siyasal beklentiyi karşıladı, ne ekonomik ve ne de sosyal beklentileri karşıladı. En büyük kayıplar ve hezimet ise eğitimde yaşandı ve yaşanmaya davam ediyor.
İktidar mensuplarının elinde bir tek "yol yaptık" sloganından başka ne var?
Hiç!..
"Yol yaptık..."
E, tamam yaptınız.
Sonra hepimize köprü faturası çıkardınız..
Başka ne yaptınız?..
Gene yol yaptık..
O kadar...
Yol yaptınız, karşılığında milleti aç ve açıkta bıraktınız.
İşsiz bıraktınız.
Asgari ücretle çalışmaya mahkûm ederek yaşam kalitesini düşürdünüz.
Millet, "fakruzaruret içinde harap ve bîtap düşmüş" durumda.
Yetmedi ülkenin bütün millî kaynaklarını sattınız ve de satmaya devam ediyorsunuz.
En son yeraltı sularına sıra geldi diyorlar.
Kutsal alanlar bile satışa çıktı.
Dün bir haber vardı "Balıklı Göl satışa çıktı" diye. Doğru mu bilemem. Ama olabilir mi derseniz olabilir derim. Hatırlayın ne demişti ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Yağmur gelmeden önce çatınızı onarın."
Sonra biliyorsunuz ne olduğunu.
Bütün milletin önünde azarlandı.
AKP'nin en önemli özelliği, milletin haber alma ve iktidarı denetleme imkânlarını tümüyle kısıtlıyor olması. Bir ülke düşünün iktidar partisinin il ve ilçe kongrelerinin tamamı gün boyu medyadan veriliyor. Bir Başbakan konuşuyor, bir Cumhurbaşkanı. Bizden başka var mı böyle bir ülke? Bakın dünyaya. Var mı yok mu bir göz atın. Diyanet kanalına baktım geçenlerde, orada bile kongre konuşmaları canlı veriliyordu. Bütün kahvehaneler, iş yerleri, lokantalar AKP iktidarının miting alanı gibi. Küçük bir ilçe kongresi ile bütün ülkenin meşgul edilmesinin ne gereği var? İktidar buna neden gerek duyuyor. Ve her gün benzer şeyleri tekrarlayınca ne kazanacağını umuyor?
Haydi, küçük büyük bütün ilçe kongreleri ile herkesin alakası ve ilgisi var diyelim. CHP'nin kongreleri neden canlı yayınlarla halka verilmiyor? CHP'nin seçmeni yok mu? Halkın, CHP'nin ne dediğinden haberdar olması gerekmiyor mu? Demek ki halkın onları duymasını istemiyorlar.
Aynı şey İYİ Parti için de geçerli.
Geçen hafta Halk TV'nin dışında kimse İYİ Parti'nin varlığından söz etmedi.
İşte bu korku değilse nedir?
Aslında asıl saygısızlık halkın bilgilenmesine ve haber almasına yapılmaktadır. Halktan kaçma girişiminin gerisinde yatan mantığı halk bilmiyor mu sanıyorsunuz? Böyle yapınca halk sizin kendisine ne kadar güvendiğinizi veya güvenmediğinizi anlamamış mı oluyor?..
İlginç..
Endişeniz olmasın.. Yasaklarınız muhalefeti büyüte büyüte geliyor. İşte bakın.. Anketler ortada. 24 saat canlı yayın, 24 saat iktidar borazanlığı ve 24 saat iktidarın baskısı...
Sonuç ortada..
Bunca tek taraflılığa rağmen milim ilerleme yok. Bir türlü yüzdelik dilim ileri gitmiyor.
İstediğiniz kadar ekonomik gelişmeleri saklayın. Ne Mehmet Şimşek'i konuşturun ne de kontrol altındaki medyayı..
Kimseyi konuşturmasanız da hepsinin ağzına bant yapıştırsanız da piyasa konuşur.
Ekmek zamlanıyor..
Dolar artıyor.
Altın yükseldi.
Domates "bana dokunma" diyor.
Patatesler çoktan depoda çürüdüler.
Kısacası hayatın ta kendisi, yaşanan gerçeklik, yasakları deliyor ve gerçeği çarşıdan pazardan, herkese haykırıyor..
İşte bu sebeple anketler, işte bu sebeple bütün şakşakçılar ve pohpohçular bir türlü aranan müjdeyi veremiyor.