Aptal müşteri akıllı bankacı

Bankaların televizyonlarda yayınlanan reklamları hiç dikkatinizi çekti mi? Neredeyse her 10 reklamdan 8’inde aptal, hiç bir şeyden anlamayan ve dalga geçilen bir müşteri tiplemesi var. Karşısında ise akıllı ve kendinden emin bir bankacı profili.
Öncelikle ben bir banka müşterisi olarak aptal olduğumu hiç sanmıyorum. Bankaların müşterilerine böyle bir profil çizmelerini ise kesinlikle kabul etmiyorum.
Türkiye’de mevcut yasalar bugüne kadar maalesef hep bankaların lehine oldu ve vatandaş hep aptal konumuna düştü. 10 yıldır bankalar tarafından adeta soyuldu ve hiç sesini çıkartamadı.
Buna izin veren elbette Türkiye’yi yöneten iktidardır.
İktidar, 70 milyonluk ülkeyi bankaların vicdanına teslim ederse onlar da elbette bizleri aptal görecek ve bunu da reklamlarında açık açık ifade edecek.
Böyle bir şey kabul edilemez.
Diyeceksiniz ki kabul edilmese reklamları döner mi? Elbette siz de haklısınız. Mesela en çok dikkatimi çeken bir Fransız sermayeli olmasına rağmen başında Türk kelimesini kullanan bankanın reklamı. Ünlü bir oyuncuyu öyle bir hale sokmuş ki! En çok bu reklama gülenlerin haline acıyorum. Tiplemedeki karakter saf Anadolu insanı. Bu reklamda resmen Türk insanı ile dalga geçiyorlar.
Buradan kendisi Fransız olmasına rağmen isminin başında Türk kelimesini kullanan bu bankanın yöneticilerine soruyorum:
Siz bu reklamı Fransa’da oynatabilir misiniz?
Dahası bu reklamı oynatmanıza izin verirler mi?
Verdiler diyelim Fransız halkının tepkisi ne olur?
Aslında adamlar da haklı.
Burası Türkiye... Önümüze ne koyuyorlarsa bal gibi yiyiyoruz.
Kim akıllı?
Gelelim madalyonun diğer yüzüne.
Tamam 70 milyon aptal.. Ve bunu da yedik! Ya akıllı gösterdiğiniz, farklı imaj çizdiğiniz gerçekten sizin personeliniz mi?
5 yıldır bankacıların sorunlarını yazıyorum. Onları köle gibi çalıştıran sistemi anlatmaya çalışıyorum. Hedef baskısıyla personeli avareye döndürmediniz mi? Onları hafta sonu sokaklara dökerek millete kredi kartı pazarlaması için yalvartmadınız mı? Bu saygın mesleği ayağa düşürmediniz mi?
Her fırsatta müşteri memnuniyeti anketi yapan Rus, Fransız, İngiliz ve Yunan sermayeli bankaların yöneticilerine soruyorum:
Hiç personel memnuniyeti anketi yaptırdınız mı?
Samimi bir ortamda yapılan anketten kaç personeliniz memnun?
Hedeflerini tutturamamaları halinde kovulacağını her gün gözünün içine sokarak onların ruh sağlıklarını bozan bankalar ne kadar samimi?
Bankalar maalesef bize samimi olmadıkları gibi kendi çalışanlarına da samimi değiller.
Aslında bankalara da kızılacak bir durum yok ortada. Kızmamız gereken kendimize. Önce bizimle alay eden o kuruluşların halen kapısını açıyoruz.
Kolayca kızıp protesto eden insanlar, kendisini kazıklayan ve üstüne üstlük reklamlarda da dalga geçen bankaları neden protesto etmez anlamam...

Yazarın Diğer Yazıları