Anma turizmi ve Çanakkale
Çanakkale Şehitliği ve çevresindeki alan dünyanın en iyi korunmuş savaş alanlarından biri.
Tarihî alanı korumak ve bu savaşta verilen kahramanlığın anlatılması için bir süre önce Çanakkale Savaşları ve Gelibolu Tarihî Alan Başkanlığı (ÇATAB) kurulmuş.
ÇATAB tarihî yarımadada oldukça güzel şeyler yapıyor.
Birkaç yıl aradan sonra gittiğim yarımada tam bir açık hava müzesi haline getirilmiş.
Türkiye'nin her yerinden gelen on binlerce insan şehitliğe geliyor ve vatan toprağı için kanını döken bu mübarek insanları anıyor.
Savaş alanının bir başkanlık altında toplanması yapılan en önemli çalışma.
Bir hafta sonra 104. yılı kutlanacak olan bu zafer aynı zamanda millî mücadelenin de başlangıcı olarak büyük anlam ifade ediyor. Tarihin en kanlı savaşına sahne olan bu topraklar tam bir açık hava müzesi haline getirilmiş. Her noktada oluşturulan güvenlik ve en önemlisi temizlik.
Gerçekten daha yarımadaya ayak basar basmaz bir müzeye girdiğinizi hissediyorsunuz.
Tarihî alana büyük bir disiplin gelmiş.
Çanakkale Savaşları ve Gelibolu Tarihî Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ile konuşma fırsatım oldu. Önümüzdeki hafta yapılacak kutlamalar "Bir Duruştur Çanakkale" teması ile gerçekleştirilecek
İsmail Kaşdemir, amaçlarının bu bölgeyi uluslararası turizm alanına çevirmek olduğunu söylüyor.
Dünyanın en iyi korunmuş savaş alanlarından biri olan Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihî Alanı'nın aslına uygun olarak korunup uluslararası boyutta talep gören bir 'anma turizmi' destinasyonu oluşturma fikri çok iyi.
İsmail Kaşdemir bunun için ulusal ve uluslararası arenada yürüttükleri tanıtım çalışmalarında vites yükselttiklerini söylüyor.
En iyi tanıtım sinema
Bu bölgenin dünyaya tanıtılıp, milyonlarca turisti çekmenin en iyi yolu kesinlikle sinemadır.
Çanakkale savaşları ile ilgili birkaç film yapıldı ama bunların çok da başarılı olduğunu söylemek mümkün değil.
Daha büyük projeler için yine çok ünlü dünya çapında bilinen yönetmenlerin projeleri için gerekirse finansal destek sağlanmalı. Bunu da yapacak olan Türk şirketleridir.
Türk Hava Yolları birçok yabancı filme büyük sponsorluk ücretleri ödedi. Oysa Çanakkale Destanı ile ilgili bir projeye bu kaynak aktarılabilinirdi.
Yabancı bir kahramanın THY uçağında bir iki saniye görünmesi Türkiye'nin tanıtımına çok da katkı sağlamaz. Ancak uluslararası bir yönetmen ve yine oyuncularla çekilecek bir destan filmi Türkiye'ye çok şey kazandırır.
Böylesine dev bir proje belki THY için çok fazla büyük gelebilir. Ancak, İş Bankası gibi, Akbank, Ziraat Bankası, Yapı Kredi Bankası, Koç Holding, Sabancı Holding bu işe ortak bir katkı sağlayabilir.
Bu teklifi Çanakkale Savaşları ve Gelibolu Tarihî Alan Başkanı İsmail Kaşdemir'e de söyledim. Bu fikrime sıcak baktılar.
Önümüzde bir Normandiya örneği var.
Tarihe Normandiya Çıkartması olarak geçen bu savaş alanı ile ilgili yüzlerce büyük bütçeli filmler yapıldı. Normandiya Çıkartması sinema sayesinde neredeyse bütün dünya insanlarının beynine kazınmıştır.
Türkiye de bunu yapmalıdır.
Turizm sadece deniz, güneş ve kum değildir. Çanakkale'nin dünyaya tanıtılması çok önemli. Hem anma turizmi hem de bu savaşın öneminin kuşaktan kuşağa aktarılması için.