Ankaragücü kendi kendini kümeye attı
Süper Lig’de, İstanbul takımları çok fazlaydı.
Bunlardan çok geniş bir taraftar kitlesine sahip olmayan üç ekip; Fatih Karagümrük, Pendik ve İstanbulspor, bu sezon 1. Lig’e düşen takımlar oldular.
Son olarak düşecek 4. takım ve lig şampiyonunun kim olacağı ise, sezonun son haftası olan bu geceye kalmıştı. Papara Park’ta takımlarını yalnız bırakmayan kupa beyi MKE Ankaragücü’nün taraftarları, maç öncesi Trabzonsporlu taraftarlar ile şehrin sokak ve caddelerinde karşılıklı birbirlerine sevgi gösterisinde bulunurken, kim hak ederse o kazansın mesajını da vermişlerdi. Oyunun bitiminde kazanan taraf ise ev sahibi oldu. Küme düşen son takım ise Trabzonspor önünde oynadığı çok kötü futbolla kaybeden başkent ekibi oldu.
Sarı Lacivertlilerle oynadığı son 8 maçı kaybetmeyen Abdullah Avcı, maç bitiminde bu serisini istese de, istemese de sürdürdü!
Deplasmanda oynadığı son 11 maçı kazanamayan Emre Belözoğlu’nun ekibi, bu gece iki kez öne geçmesine rağmen 4-2’lik yenilgiden kurtaramadı. Şunu çıplak gözle gördüm ki; Trabzonspor’a 4 gol daha lazım olsaydı, 4 gol daha atardı.
Karadeniz ekibinin golcüsü Onuachu’nun, kasığındaki ağrı nedeniyle maç kadrosunda olmadığı bu 90 dakikada! Kaptan Uğurcan ve Mendy de cezalı olan oyuncularıydı. Başkent ekibinde de iki sakat oyuncu ile Pedrinho cezalı isimleriydi.
*
Orta hakem Atilla Karaoğlan’ın start düdüğünden sonra; çim zeminin üzerinde, sezon boyunca kaybettikleri puanların derdine düşmeyenler mangası gibi gördüm başkent ekibini!
Sanki mutlak puan için mücadele eden onlar değil de, Trabzonspor’du. Öyle rahat oynuyordu ki Ankaragücü, sanki galibiyet garantiydi! Ta ki, 23’ ncü dakikada bordo mavililerde Baniya’nın, sarı-lacivertli Chatzigiovanis’i ceza alanı içerisinde düşürdüğü gerekçesiyle verilen penaltı atışına kadar. VAR’daki Portekizli Claudio Pereira’da penaltıya ‘okey’ verince, düşürülen aynı yunanlı oyuncu topun başına geçerek, takımını deplasmanda 1-0 öne geçirdi.
Finalde Türkiye Kupası’nı birkaç gün önce Beşiktaş’a; Nicolas Pepe’nin uzatmalardaki bireysel hatasıyla, İstanbul’da bırakıp evine dönen ruhsal yaralı Trabzonspor’da, bu gece sahaya takım kaptanı olarak Berat çıktı.
Geçtiğimiz haftalarda, durarak zaman ve puan kaybedenlerin, bu gece özellikle ikinci yarıda, kümede kalmak için koşarak kazanmaya çalıştığını gözlemleyemedim maalesef ve kendi kendime sordum: Bunlar ne yapmaya çalışıyor?
Oyunun bazı bölümlerinde, zaman zaman sabun köpüğüne dönen kupa gazisi Trabzonspor! Rakip kaleye giderken de, bazen kenar çizgilerinde uçan kelebekleri selamladı adeta!
Karşılaşmanın üçte birlik son bölümüne girildiğinde; Berat, kaptan kolluğunu, yedek kulübesinden gelen Visca’ya teslim edip saha kenarına gelirken, Edin Visca’nın kenardan oyuna girdikten kısa bir süre sonra attığı gol, maça dengeyi getirdi.
Tam açık yazmak gerekirse, başkent ekibi bu gece futbol adına hiçbir varlık gösteremedi. Hem de rakibini çok bunaltmayan, sıkmayan, rahatsız etmeyen Trabzonspor önünde!
*
Konyaspor camiası ise, aynı dakikalarda şampiyon olan Galatasaray’a kendi sahasında farklı mağlup durumda iken, kulağı Trabzon’daydı. Bordo mavililerin beraberlik golüne çok sevinmişlerdi ama Ankaragücü’nün kötü oyununa rağmen yakaladıkları bir pozisyonda, Ali Sowe’nin golüyle son 12 dakikaya girilirken galibiyeti yakalamaları, bir anda küme potasında her şeyi değiştirdi.
Yalnız konuk ekibin bu umutları da, maçın son 5 dakikasına ve uzatmalarına girildiğinde, hat-trick yapan Enis Destan’ın beraberlik ve ardından galibiyet, onunda peşine penaltıdan gelen ardı ardına golleriyle son buldu.
Aslında maçın sonucunu yazan bu geceki futbol, ara ve arka sayfalardaki gerçekleri görmezlikten gelemez. Sevgili Ankaragücü takımı, bana göre böyle önemli bir maçta varlığını yokluğunu ortaya hiç koyamadı.
Son oynadığı 17 maçta beraberlik yüzü görmeyen ve ligi 3’ncü tamamlayarak, UEFA Avrupa Ligi’nde önce ön eleme oynayacak olan ev sahibi ekip, Süper Lig’in son iki sezonunda çıktığı son hafta karşılaşmalarını kaybetmişti. Üst üste üç sezon son haftayı mağlup kapadığı yıl, en son 21 yıl önce 2003’de idi, öyle de kaldı.
Ne yalan söyleyeyim; Tek başkent temsilcisi Ankaragücü’nün küme düşmesine gerçekten üzüldüm.
Maalesef, oynadıkları ya da oynatıldıkları futbolla, kendi kendilerini haftalar öncesinde kümeye attılar. Dileğim; tekrar onları Süper Lig’de yeniden görmektir.