Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hulki CEVİZOĞLU
Hulki CEVİZOĞLU

Amerika'nın "Şerifi" olacağına, Türkiye'nin "Şerefi" olmak!

Cuma günü yoğun televizyon programları ile geçti.
Sabah CNN-Türk’teki Ayşenur Aslan’ın “Medya Mahallesi”, öğleden sonra TV8’de Gökmen Karadağ’ın “Haber Aktif” programına katıldım, gece de Karadeniz TV’deki kendi programımız “Bağımsızlar Tartışıyor” u gerçekleştirdik.
Ankara 1. Bölgeden Bağımsız Milletvekili Adayı olduğumuzu seçmenlere duyurmaya çalışıyorum.
İlginçtir ki, 2007 seçimlerinin ardından “Hulki Bey, aday mıydınız? Bilseydik oyumuzu size verirdik” gibi sözler duymuştum.
O tarihte TV’de yöneticilik ve programcılık yaptığım için, sesimin her yere ulaştığını sanıyordum.
Yanılmışım.
Şimdi bu noktaya daha çok önem veriyorum.
Karadeniz TV’de (KTV), Yaprak Hırka’nın moderatörlüğünde (sunuculuğunda) Yalova Bağımsız milletvekili adayı Yaşar Okuyan ile birlikte gerçekleştirdiğimiz programda ilginç konuşmalar oldu.
Ülkeye hizmet konusu gündeme geldiğinde, kullandığım bir sözü burada da yinelemek istiyorum:
“Amerika’nın Şerifi olacağına, Türkiye’nin şerefi olmak iyidir!”

Hayaldi, gerçek oldu!
AKP’nin seçim reklamlarında kullandığı bir slogan var:
“Hayaldi, gerçek oldu!”
Bu reklam üzerine bir vatandaşımız, gerçekten hayal olup da, AKP İktidarında gerçek olanları farklı bir gözle sıralamış.
Paylaşıyorum:
Askere kurşun sıkan teröristler Habur’da serbest bırakılırken, teröristlerle mücadele eden generaller dahil her rütbeden askerin hapse atılması; hayaldi, gerçek oldu!
Türk devletinden yıllarca köşe bucak kaçan Abdullah Öcalan’ın Türk askerlerinin korumasındaki İmralı’dan PKK’yı yönetmesi ve iktidarın buna seyirci kalması; hayaldi, gerçek oldu!
Yıllarca en güvenilir kurumlardan biri olan ÖSYM’nin hata üstüne hata yapması, 1 milyon 700 bin adet cevap anahtarı basıp, şifre koyması; hayaldi, gerçek oldu!
Anayasanın, “değiştirilmesi teklif dahi edilemez” denilen maddelerini bile tartışmaya açmak; hayaldi, gerçek oldu!
Zarar eden kamu kurumlarını satamazken, kâr edenleri satarak devletin devamlı gelir kaynaklarını yok ederek, para basan kurumları (Telekom, Tekel, vb.) yabancılara satmak; hayaldi, gerçek oldu!
Askeri darbe dönemlerinde kitap yasaklamak ve yakmak sıradan hale gelirken, ileri demokrasinin olduğu günümüzde, basılmamış kitap taslağını yok etmek; hayaldi, gerçek oldu!
İktidarın devlet lehine net tavır koyamaması üzerine birilerinin “Kürtlere özerklik” talepleri; hayaldi, gerçek oldu!

Mevlâna’ya gidip
kaval dinlemek!

Genel seçimlere bir aydan az bir zaman kala genel başkanların üslubu da tartışılmaya başlandı.
Birbirinin kusur, hata ve ayıbını ortaya koymak, mitinglerde bunları tellal gibi bağırarak anlatmak, o kişiyi daha iyi devlet adamı yapacakmış gibi yanlış bir anlayış var.
Şimdi sözüm tüm genel başkan ve politikacılara.
Bunlar yılda bir kez Konya’ya giderek Şeb-i Arus törenlerine katılıyorlar.
Orada ney dinlerken hûşu içindeki pozlarını görüyoruz.
Ama demek ki Mevlâna’yı ney dinler gibi değil de, kaval dinler gibi dinliyorlar ve özümseyemiyorlar!
Aksi olsaydı, Mevlâna’nın şu sözleri ile çelişkiye düşmezlerdi:
“Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol,
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol,
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol,
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol,
Tevazu ve alçakgönüllülükte toprak gibi ol,
Hoşgörürlükte deniz gibi ol,
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.”
***
Son olarak, AKP’nin sloganıyla bitireyim.
AKP’nin iktidardan gitmesi hayal gibi görünüyor, ama bunu gerçek yapmak sizlerin elinde.
Sandığa gittiğinizde, sadece lâyık olana “evet” mührünü basın!


NOT: Radikal’den Cüneyt Özdemir’in çirkin yazısına çarşamba günü cevap vereceğim.


Twitter.com/mhulkicevizoglu

Yazarın Diğer Yazıları