"Amerika nereye varmak istemektedir"
Amerika, 11 Eylül dehşetini yaşadığında, Amerikalılar hayatı hala bir film sahnesi sanıyordu..
New York'taki kulenin camlarında, çatılarında bekleyen insanlar, Bruce Wills ya da Arnold, olmadı Tom Cruise gelecek, hepsi tembellik ederse, Rambo imdatlarına yetişecek ve hepsini kurtaracak sanıyorlardı..
Öyle olmadı..
Yaşadıkları acı tecrübeyle, hayatın bir film sahnesi olmadığını kavradılar..
Aslında 11 Eylül faciasını Dünya'ya canlı izleten bir irade olup olmadığını sorgulamamakla en büyük hatayı yaptılar..
Dünyanın istihbarat devi, içinde cirit attığı bir örgüt müsveddesinin büyük planını atlamıştı, ve Amerikalılar da bunu hiç sorgulamadan, film izler gibi izlediler olan biteni..
Sadece o gün olan biteni değil, sonrasını da..
**
O faciadan sonra düğmeye basan Amerikan devleti, müthiş bir algı operasyonuna başladı.
Saldırıyı yapanların merkez üssü Ortadoğu'ydu.. Ve Ortadoğu taarruzu da, Irak'tan başladı.
**
Amerikan halkı yine sorgulamıyordu..
ABD'nin yıllarca silah verdiği, destek verdiği Saddam nasıl oluyordu da, bu kadar keyfi hareket edebiliyordu?
Hem Amerikan kamuoyu hem de Avrupa, yine sorgulamak yerine, 'Ezberlemeyi' tercih ediyordu..
**
Amerika'nın başını çektiği koalisyon güçleri Irak'ı işgal ettiğinde, diyordu ki Amerika Birleşik Devletleri Bakanı Bush;
- Kimyasal ve biyolojik silahları var. Bu insanlık için büyük tehdittir. Tek bir amacımız var, insanları korumak.
Kimyasal ya da biyolojik silahtan eser bulunamadı ama, Dünya'da genel kabul gördü, bu iddia ve algı.
**
500 bin çocuğun hayatını kaybettiği bir operasyondu.
Diyordu ki Amerika Birleşik Devletleri'nin bir sonraki Başkanı Obama;
- Biz Ortadoğu'ya barış, özgürlük ve demokrasi getirmek için mücadele ediyoruz..
Özgürlük ve barışı yaşayacak gelecek bir kuşak bile kalmadı ama, Dünya'da genel kabul görüyordu bu algı.
**
Ve bugün..
Açık açık diyor ki ABD Başkanı Trump;
- Petrol bölgelerini güvenceye almalıyız. 8 trilyon dolarlık petrol var. EXXON Mobil'le anlaşacağım.. Petrolü ona vereceğim..
Şaka değil.. Aynen böyle söyledi Trump.
28 yıldan bu yana, milyar dolarlar harcanarak yürütülen algı operasyonu, iletişim çalışması bir anda çöp oldu..
Amerikan devlet aklı eğer kafayı yemediyse, devreye ikinci seçenek giriyor ki, o da, ABD'yi bir deli yönetiyor..
**
Bakın size bir başka noktayı hatırlatayım.
Amerikalılar, ABD'nin Irak operasyonuyla ilgili bazı sorular sormaya başladığında ne yapıldı biliyor musunuz?
Duygulara ateş edildi..
Demokrasinin-memokrasinin hikaye olduğu savı kabul görmeye başladığında, medeni (!) dünyayı bir başka algı operasyonuyla bağladı ABD.
Hatırlayın, Saddam'ın oğullarının zavallı köpeklere yaptığı işkencenin görüntüleri yayıldı bir anda.
O sessiz ve sevimli dostlarımıza yapılanlar, herkesi ayağa kaldırdı.
500 bin çocuğun ölümünü sorgulamadığı kadar sorguladı medeni(!) dünya, sevimli köpeklere yapılan işkenceyi.
Çünkü Amerikan halkının yaşam biçiminin vazgeçilmeziydi köpekler.
Hemen her evde bir hayvanın yaşadığı koskoca ülke, kimyasalı, biyolojiyi pek umursamadı, milyonlarca insanın ölümüne sebep olan kendi devletini sorgulamadı ama, köpeklere yapılan işkence yüzünden Saddam'dan nefret etti..
**
Ve bugün, aynı Amerika'nın Başkanı, Bağdadi operasyonunu anlatırken diyor ki;
- Bağdadi bir köpek gibi öldü.
**
Köpeklere işkence yapan Saddam'lar algısının ekmeğini ziyadesiyle yiyen Amerika, şimdi Bağdadi'nin ölümünü bu sözle tarif edebiliyor; Köpek gibi öldü.
**
Az önce dedim ya, milyar dolarlar akıtılan, kafa patlatılan, işin ilginci başarılı da olan bir büyük algı operasyonundan, bu noktaya geldi Amerika Birleşik Devletleri.
Soru şu;
Amerika Birleşik Devletleri mi, yoksa şu an Beyaz Saray'da ikamet eden 'Peluş kafalı' adam mı?
İşin bundan sonra ki kısmını Amerikalılar düşünsün.. Onu da mı biz dert edelim..
Büyük Ortadoğu Projesi'yle 20 yıldır bölgeye kabus gibi çöken, trilyon dolar akıtan ABD'yi taca çıkaracak adımları atabilmek için, şu iki şeyden birinin olması gerekir;
1- ABD bölgeye dair stratejisini değiştiriyor.
2- ABD'yi, Rusya'nın ajanı biri yönetiyor.
ABD'deki 'Azil' sürecini de bu gözle takip edebiliriz..
**
Bizi ilgilendiren boyutuysa şu;
IŞİD'in lideri ve lider kadrosu öldürüldü.. Ve buraya dikkat, belki de işi biten örgüte son darbe vuruldu. Şimdi bölgede çok büyük bir alan boşa çıkacak..
O boşluğu doldurabilecek tek güç de belli, pkk-ypg-pyd..
Örgütün etki ve hakimiyet alanı genişleyecek..
İşte burada durup düşünmeli.. Hatta kara kara düşünmeli..
Amerikalılar aptal olmadığına göre, ve Rusların alan hakimiyetini de pek umursamadıklarına göre, başka bir film mi dönüyor?
ABD ile mutabakatımızdan Ruslar memnun. Ruslarla mutabakatımızdan Amerikalılar memnun. Bütün bu gelişmelerden AK Parti iktidarı memnun, pyd-ypg-pkk memnun..
Sizce de bir gariplik yok mu?
Soru şu;
Herkesi memnun eden iş, kimi mutsuz edecek?
Bunu zamanla göreceğiz. Umarım geçmişe yanmayız..
Daha açık ifadeyle, ilerleyen zamanlarda, güvenli bölge mevzuunu, umarım Salih Müslim'le, terörist Mazlum'la görüşmek durumunda kalmayız..
KUTLU OLSUN
100 yıl önceden bu günleri görebilen vizyona selam olsun..
Mustafa Kemal'e ve silah arkadaşlarına selam olsun.
Ülkemizi yöneten, nasıl bir dehanın koltuğunda oturduğunun farkına varsın.
Cumhuriyetimizin 96'ncı yaşı kutlu olsun..