“Alo Barzani, Türkleri kandırman gerekiyor!”

ABD, Tayyip Erdoğan ve Barzani’nin Diyarbakır’da yapacağı düete müdahil oldu. “İbrahim Tatlıses ve Şivan Perver’i bilmem ama sizin ne söyleyeceğinize, ne yapacağınıza karışırım” dedi...
ABD Başkan Yardımcısı Joseph Biden, Tayyip Erdoğan’ın misafiri olarak Diyarbakır’a gelecek olan Mesud Barzani’yi telefonla aradı. Resmi açıklamaya göre Biden, Barzani ile “Irak’ın güvenlik meseleleri ve terör ağlarını tecrit etmek için Erbil ile Bağdat arasında yakın koordinasyon ihtiyacı” üzerinde konuştu! Açıklamada “Biden ve Barzani’nin, Irak’ın Türkiye de dahil olmak üzere komşularıyla ilişkiler inşa etmede sağladığı önemli ilerlemeleri de ele aldığı” bildirildi.


***


Bu konuşmayı yapan Biden’in kim olduğunu ve Türkiye hakkında ne düşündüğünü hatırlayalım.
25 yıl kadar önce Türkiye, Filistin lehine tavır alınca, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Joseph Biden, “Türkiye’nin etrafını ateş çemberine çeviririz” diye tehdit etmişti.
1988 yılından bugüne kadar Türkiye’nin etrafında olup bitenlere bakalım. Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Doğu, Türkiye’nin etrafında tam bir ateş çemberi haline gelmedi mi? Irak’ın işgali, Suriye’nin iç savaşa sürüklenmesi strateji olarak kimin eseridir?
Biden, Irak’ın işgalinden sonra ülkenin etnik ve dini temele dayalı olarak üçe bölünmesini ve her bir bölümün gevşek bir federasyonla Bağdat’taki merkezi yönetime bağlanmasını önermesiyle öne çıkmıştı. Aslında başlangıç olarak Irak’ın üçe bölünmesi bir İsrail tezidir.


***


Ahmet Davutoğlu ise planlamanın arkasında ABD’nin bulunduğu açıkça ortada iken Barzani’nin ziyaretinin bir “özgüven işareti” olduğunu söyledi. Davutoğlu, “Başbakanımızın daveti de bu özgüvenin yansımasıdır. Nasıl Başbakanımız Erbil’e gitmişse, ben nasıl Kerkük’e gitmişsem; oradan gelen kardeşlerimizi de etnik kökeni ne olursa olsun, bağrımıza basarız” dedi.
Davutoğlu, böylece kamuoyunda yükselen tepkileri frenlemeye çalışıyor..
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Pearson, Türkiye’de iken “Erzurum’dan Bağdat’a kadar uzanan bölge tek bir ekonomik bölge haline gelsin!” demişti. Ardından Barzani’nin internet sitesinde Pearson’ın sözleri yorumlanırken “Bu bölge tek bir siyasi bölge haline gelsin, Kuzey Kürdistan’daki işgalci Türk Ordusu buradan çekilsin!” denilmişti. Yorumun yanında bir de Büyük Kürdistan haritası vardı!
Ahmet Davutoğlu da Irak ile 2009’un Ağustos ayında ortak Bakanlar Kurulu toplantısında bölgeyi “Mezopotamya Ekonomik Bölgesi” diye tanımlamış, “Bu bizim vizyonumuzdur” demişti. Vizyon, Pearson’ın, Biden’in kısacası ABD’nin vizyonuydu. Davutoğlu ise bu vizyonu milli bir proje gibi göstermeye çalışıyordu ama gerçekler ortadaydı.
Davutoğlu, PYD’nin Suriye’nin kuzeyinde özerk yönetim ilan etmesi konusunda da böyle bir yönetimin tek taraflı ilan edilemeyeceğini söyledi! Oysa PYD, özerkliği Davutoğlu’nun politikaları sayesinde elde etmiştir.
Tabii bir de Ergenekon ve Balyoz davaları süreci var. Bu sürecin “Kürt meselesinin çözümünün önündeki engelleri kaldırdığını” AKP’nin basındaki sözcüleri de itiraf etmişti. Yani Türk subayları, bu proje hayata geçirilsin diye mahkum edildi...


***


Joseph Biden, Dış İlişkiler Komitesi Başkanı iken yurt dışına gönderilecek büyükelçileri sorgulardı. 21 Eylül 1994 günü, Ankara Büyükelçisi adayı Grossman’ı sorgularken “Sayın Grossman, Çiller hükümetinin karşı karşıya bulunduğu sorunlar, sizin Türkiye’yi kandırma, baskı kurma, ikna etme yeteneğinizi nasıl etkileyecektir?” demişti.
Biden’in Barzani’yi aramasının sebebi de “Erdoğan hükümetini kandırdık ama Türk halkını kandıramadık, bunu sen başarabilirsin” demek için olmasın!

Yazarın Diğer Yazıları