Akşener ve siyasette yeni süreç
Bilindiği üzere MHP geçtiğimiz yıl çok önemli bir kongre süreci yaşadı. Mevcut genel başkanı seçen delegelerin büyük bir çoğunluğu değişim için imza verip, kongre sürecini başlattılar. O andan itibaren Bahçeli ve çevresindeki grubun, iktidarla kol kola girdiğine şahit olduk.
MHP'nin özünü oluşturan (Prof. Dr. İskender Öksüz'ün tanımıyla) "Türk milliyetçiliği fikir sistemi"ne mensup irade; düşünen, sorgulayan ve koşulsuz biat etmeyen kişilerdi. Dolayısıyla merkezin kendisini inkâr eden anlayışına ortak olamazlardı, olmadılar da… İşte bu düşünceyle, MHP tarihinde ilk kez Genel Merkez'den farklı hareket ederek bir seçime girildi. Referandumun sonuçları da (yapılan tüm hukuksuzluklara rağmen) parti milliyetçilerinin değil, gerçek milliyetçilerin zaferini yazdı.
16 Nisan Referandumu "evet"in zaferi olmadığı gibi Türk milliyetçilerinin gücünü, varlığını göstermesi bakımından da çok önemliydi. Seçim gecesi, "zafer sarhoşu numarası" yapanlar durumun vahametini o dakika anlamışlardı.
Dolayısıyla "hayır"ın ana omurgasını ve sürükleyici gücünü oluşturan teşkilatsız, partisiz, parasız, organizasyonsuz bir Türk milliyetçiliğinin gücü net bir şekilde ortaya çıkmıştı.
Bu milliyetçilerin etrafında birleştiği kişilerin başında da Meral Akşener geliyor. Akşener, önceki akşam gazetemizin düzenlediği iftarda yazarlar ve gazete yöneticilerimizle bir araya geldi.
İftardan sonra yapılan sohbette; parti kurulması, teşkilatlanma konusu Akşener'e soruldu. Referandumdan sonra MHP'nin seçilmiş il başkanları, delegeler, kanaat önderleri ve farklı siyasi gruplardan kişilerle bir araya geldiğini ifade etti. Yeni siyasi şartlar karşısında nasıl yol alacaklarını konuştu.
Önümüzdeki 3 aylık süreç önemli gelişmelere gebe…
Atatürk'ün şahsına ve annesine yapılan hakaretler Akşener'i çileden çıkarmış. Akşener, "Böylesine aşağılık bir hareket karşısında tüm Türkiye suskunluğa gömülüyor ve sessiz kalıyorsa orada bir problem var demektir. İşte yeni siyasi hareketimiz bu gibi olaylara asla tepkisiz kalmayacak, tüm teşkilatlarımız tepkisini ortaya koyacak" şeklindeki sözleriyle yeni siyasi partinin refleksleri hakkında da ipuçları vermiş oldu.
***
Akşener'in başlatacağı yeni hareketin büyük bir potansiyel taşıdığı ve seçimleri yakından etkileyeceği net bir şekilde hissediliyor. Vakit; hiçbir başarısı olmayan, salt çıkar odaklı, ekmek neredeyse oraya koşan siyaset artıklarıyla uğraşmak yerine; canı gönülden vatansever kadrolarla, gerekirse marka değeri olmayan, komplekssiz kişilerle hareket edebilme vaktidir.
Bu süreçte, MHP tarihine ve Ülkücü kimliğine ihanet edenlerin; masa başı sosyal medya hakaretlerine, yakıştırmalarıyla enerji sarf edilmemeli. Vatanseverlik ortak paydasında bulunan herkesi bu sürece dahil edilmesi gerekiyor. İşte o zaman "Umut" teşkilatlı bir hâl alacaktır.