AKP'ye oy veren Türklere...

Turgut Özal da “Türk dediğin nedir ki?” demişti? Zira, aklında Türkiye ile Kuzey Irak’ta ilan edilecek “Kürdistan” ı birleştirme fikri vardı. Bu sebeple “federasyonu tartışalım” diyordu. Biz, bu hezeyana, aynı anda “Özal dediğin nedir ki?” diye cevap vermiştik. Allah’ın takdirine bakın ki Turgut Özal, bir ay sonra vefat etti... Bir Amerikan projesi olan Türkiye’yi Türkiye olmaktan çıkararak “Anadolu federasyonu” na çevirmek hedefine ulaşamadı.
Proje, benzer bir iktidar, yani AKP iktidarı oluşturulana kadar bekletildi. Şimdi AKP sözcüleri, “Ne demek Türklük?.. İşte Orta Asya’dan gelmişsin. Bir bakıyorsun, kaçımızın dedesi Orta Asya’dan gelmiş? Bir sor bakayım gerçekten. Var mı böyle bir şey? Türk dediğin bir sentezdir zaten. Türk diye bir ırk yok” demeye başladı... Hem de Türklüğün beşiği, Dede Korkut destanlarının yaşandığı coğrafyada; Bayburt’ta; AKP’ye oy veren Türklere söylüyor bu sözleri!

***

Tarihte Türk Milleti ile uğraşanları araştırın; sonları çok kötü olmuştur. Çünkü Türk Milleti, tarih içinde adaletin kılıcı olmuş bir millettir. Adalet isteyen, barış isteyen huzur isteyen, ya Türklere sığınmış, ya da Türklerden yardım istemiştir. Türklerin tarihi görevi budur.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bu hastalıklı yaklaşım ve iftiranın, Türklere barbar diyen Haçlı emellerinden hiçbir farkı yoktur. Türk yoktur diyen, belasını mutlaka bulacak, yediği içtiği boğazına düğümlenecek, hak ettiği cevabı en yakın zamanda Türk milletinden alacaktır” sözlerini herhalde bu tarih bilinciyle söylüyor.
Tarih deyince eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu’nun Türk yoktur diyen kişi için, “Hükümette Türk yoktur deseydi daha isabetli olurdu” sözünü de hafızamıza kaydedelim. Tarihçi sözü bu...

***

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Şükrü Saracoğlu, 5 Ağustos 1942 günü TBMM’de aynen şöyle demişti.
“Biz Türküz, Türkçüyüz. Türkçülük bizim için bir kan meselesi olduğu kadar ve laakal o kadar bir vicdan ve kültür meselesidir.”
Yani “ırkçılık yok” dediysek, bu Türk Milleti’nin her insana adaletle yaklaşmasından kaynaklanır. Kendi ırkını başka ırklardan üstün tutmamak, herkese adil davranmak... İlke budur.
Bu arada Türk Milleti, tarih boyunca kendi hakkını, hukukunu da kimseye çiğnetmemiştir! Akif’in dediği gibi, “çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek!”

***

Yoksa büyük tarihçi İsmail Hami Danişmend’in belirttiği gibi “Etnoloji, antropoloji, etnoğrafya, tarih, dilbilim gibi klâsik ilimlerin ittifakıyla sabittir ki milâdın onbirinci asrında Anadolu’yu fethederek bugünkü Türkiye devletini kuran Oğuz Türklüğü, ana Türk ırkının devamından başka bir şey değildir. Bir ırk birliği, dil birliği, kültür birliği, vatan birliği, din birliği ve muazzam bir tarih birliğiyle birbirine bağlanmış olan Türkiye Türklüğü, siyasi ve suni bir millet değil, doğal bir oluşum niteliğine sahip kuvvetli bir milliyettir. Bütün Türk âleminin merkezi ve bugünkü ana yurdunda genel Türk tarihinin varis ve mümessili olan Türk milliyeti, vatandaşlık, vatan, dil, din, ırk, kültür, ideal ve müşterek tarih birliğiyle birbirine bağlı fertlerden mürekkep bir kütledir.”

***

İsmail Hami Danişmend’in bu bilimsel tespiti, Türk devletinin de kuruluş dayanağıdır.. Buna karşı çıkanlar, Türk Milleti’ni Anadolu’dan atmak için Haçlı Seferleri düzenleyenlerle ve bugünkü Haçlı Seferi olan Büyük Orta Doğu Projesi ile aynı cephededir. Özellikle AKP’ye oy veren Türklerin anlaması gereken gerçek budur.
İşte kendileri itiraf ediyorlar. Türklüğe karşı mücadele ettiklerini haykırıyorlar. Türklük Anadolu’dan silinirse, İslam da Orta Doğu’dan ve dolayısıyla bütün dünyadan silinir. Hesap budur! AKP’ye oy veren Türklere anlatılması gereken de budur.

-------------------------------------------------------------------------------

TEŞEKKÜR

Sevgili annemiz
Kadın Bulut'un

vefatı dolayısıyla, gerek cenazeye gelerek, gerekse telefonla, mesajla ulaşarak acımızı paylaşan, bütün akraba ve yakın arkadaşlarımıza, Yeniçağ gazetesi sahibi Ahmet Çelik'in şahsında Yeniçağ'ın bütün yönetici ve yazarlarına, çalışanlarına, okurlarına, İlker Yücel ve Can Karadut'un şahıslarında Ulusal Kanal ve Aydınlık gazetesinin bütün yönetici ve yazarlarına, okurlarına, MHP Bahçelievler İlçe Başkanı Mehmet Kaya'nın şahsında teşkilatın bütün mensuplarına, Şişli Belediye başkanı Mustafa Sarıgül'ün şahsında bütün belediye yetkilileri ve çalışanlarına, Erdoğan Aslıyüce'nin şahsında Ahmet Yesevi Vakfı mensuplarına, MHP Maçka İlçe Başkanı Faruk Genç'in şahsında teşkilatın bütün mensuplarına, Trabzon- Maçka Belediye Başkanı Ertuğrul Genç'in şahsında bütün belediye yönetici ve çalışanlarına, Esiroğlu Belediye Başkanı Kenan Yusufoğlu'nun şahsında bütün belediye yönetici ve çalışanlarına, Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatçi'nin şahsında Fethiye'deki tüm dostlara, İstanbul Barosu Genel Sekreteri Hüseyin Özbek'e, Maçka-Ocaklı Köyü muhtarı Erol Bulut'un şahsında bütün Ocaklı köyü halkına ve çevre köylerden gelenlere, Bayburt Dernekleri kurucusu Erol Çelikay'ın şahsında Bahçelievler'deki tüm dostlara, Trabzon Türk Ocağı Başkanı Prof. Dr. Mithat Kerim Arslan'ın şahsında Türk Ocaklı bütün dostlara, Prof. Dr. Zekeriya Beyaz'a, MHP Trabzon eski İl Başkanı Niyazi Ayar'a, Uluslararası Avrasya Eğitimcileri Federasyonu Başkanı ve eski Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan'ın ve KESK eski Başkanı Sami Evren'in şahsında eğitim camiasındaki bütün dostlara, Eğitim-Sen İstanbul 1 nolu şube yöneticilerine, Hikmet İşman'ın şahsında Aydınlar Ocağı mensuplarına, Milli Merkez Genel Sekreteri Haluk Dural'ın şahsında yurt çapındaki bütün milli merkez temsilcilerine, Azerbaycan'dan eski dost Prof. Dr. Hanım Halilova'ya, yazar Hulusi Turgut'a, yazar Nihat Genç'e, yazar Banu Avar'a, yazar Oktan Keleş'e, yazar Murat Çulcu'ya, kendisi de annesini kaybeden sevgili Ozan Arif'e, sanatçı İbrahim Can'a, Ali Gürlü'ye, Turan Vakfı kurucuları Rasim Ekşi ve Turan Çakıroğlu'na, Közhan Yazgan'ın şahsında Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı mensuplarına, Ankara'dan Milli Düşünce Merkezi mensuplarına, yayıncı Oğuzhan Cengiz'e, yayıncı Haluk Hepkon'a, Samsun DP İl Başkanı Erdem Demirdağ'a, Mersin eski müftüsü ve MHP eski il başkanı Kamil Hayati Aydın'a, MHP Karaman eski milletvekili Osman Sevimli'ye, ANAP İzmir eski milletvekili Metin Öney'e, CHP eski İstanbul milletvekili Prof. Dr. Esfender Korkmaz'a, MHP eski genel sekreter yardımcılarından Naci Memiş, Ali Helvacı ve emekli general Raif Babaoğlu'na, MHP eski genel başkan yardımcısı Nazif Okumuş'a, CHP İzmir milletvekili Aytun Çıray'a, MHP Kayseri milletvekili Yusuf Halaçoğlu'na, eski bakanlar Ali Topuz, Sadettin Tantan, Agah Oktay Güner, Yaşar Okuyan, Koray Aydın, Sadi Somuncuoğlu ve Ufuk Söylemez'e, cezaevinden mektup yazan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'e, İşçi Partisi Genel Başkan vekili Hasan Basri Özbey'e, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'a ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.