Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Agah Oktay GÜNER
Agah Oktay GÜNER

AKP'nin günah halkaları

Türkiye büyük seçime her gün biraz daha yaklaşıyor. İktidar seçime çok yorgun ve yaralı giriyor. Dış borçlarımız ve cari açıkla cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir yıkımı yaşıyoruz. İktidarın devletin temel ideolojisiyle kavgası toplumu çok kötü bir biçimde bölünmüşlüğe götürüyor. Emperyalist güçler ve onların yerli iş birlikçileri Türkiye'yi akıl almaz biçimde yaralıyor. Türkiye'nin en güvenilir şahsiyetlerinden meydana gelen Sağlık Bakanlığı Yüksek Bilim Kurulu fruktoz-nişasta bazlı şeker (NBŞ)'in insan sağlığına aşırı derecede zarar vereceğini bu sebeple yasaklanması gerektiğini ifade ediyor, bunun ilmi gerekçelerini teker teker sayıyor, pancara dayalı şeker üretim ve tüketimini teşvik ediyor. Bir de bakıyoruz; NBŞ'nin fruktoz tehlikesi ortadayken Türkiye Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi gündeme geliyor ve akıl almaz bir biçimde uygulanıyor. IMF, Dünya Bankası ve dünya devi olan gıda şirketlerinin ısrarla Türkiye'ye telkin ettikleri siyaset, Türkiye'nin eliyle zehirli bir hançerle Türk halkının bağrına saplanıyor. Özelleştirilen şeker fabrikaları ne yazık ki daha önce bu felaketi yaşayan TEKEL'in akıbetine; boynunu uzatıyor. Emperyalist güçler tarım hayatımıza onulmaz bir yara açan bu darbe ile doğal şeker olan pancar üretimini de eziyor ve ülkemizi hastalık yapan NBŞ'ye mahkûm ediyor.

Obezite arttı

Hafızalarımızı tazelersek 2008 yılı Şubat ayında AKP Hükümeti 14 şeker fabrikasının özelleştirileceğini açıkladı. AKP 2009'da da şeker fabrikalarını satmak istemiş fakat Danıştay'ın iptal kararı ve toplumun yükselen tepkisiyle dosyayı geri çekmişti. Bu yıl tekrar getirdi. İnsanımızın sağlığını ve ülke ekonomisinin çıkarlarını koruma gücüne sahip bir yargı erki olmadığından "Tek Adam" rejimli AKP iktidarı toplumun muhalefetini de umursamayarak "dediğim dedik, çaldığım düdük" anlayışıyla şeker fabrikalarını satma kararını uyguladı ve sattı. Cumhuriyet hükümetlerinin millî sanayi sancısıyla kurduğu bu fabrikalar sadece tarım hayatımızı pancar ekimi ve üretimiyle gübreye, çapaya, sulamaya kavuşturan ileri bir zihniyeti temsil etmekle kalmıyor, aynı zamanda sağlık açısından güvenilir şeker pancarı kaynaklı şeker tüketimini de sağlıyordu. Bugün yayınlanan TUİK istatistiklerinde Türkiye'de gençlerde obezitenin hızla yükseldiği tespiti yer alıyor. AKP iktidarı döneminde üvey evlat muamelesi gören tarım hayatımıza pancar üreticisini yoksullaştırarak bölge ticaretine katkı sağlayan ekonomik düzen bozularak onulmaz bir yara daha açılmıştır.

AKP iktidarı Türkiye'de her türlü yıkımın öncüsüdür. Nitekim kendisinden önce yapılanlarla tatmin olmamış ve şeker pancarından şeker üretmek yerine NBŞ kotasını artırarak şeker pancarından şeker üretimini engellemiştir. Bunun sonucu şeker pancarı üretim alanlarının daralması olmuştur. NBŞ üretim kotasının artırılması ise mısır ham maddesi ithalatını gerekli kılmıştır. Türkiye öyle bir gariplik yaşamaktadır ki akılla izahı mümkün değildir. Bu memlekette üretilen, ülkemizin ekonomisine, tarımına ve çiftçisine katkı sağlayan şeker pancarı tarımı sınırlandırılırken mısır ithalatının önü açılmıştır. NBŞ kotasının artırılması, hangi ülke yararına iktisat politikası üretildiğinin de sorgulanmasını elzem kılmaktadır. Öncelikle şeker pancarı üretimine getirilen kotaların ekonomimize verdiği zararları tespit etmek ve görmek zorundayız. Şeker pancarı üretimine getirilen sınırlandırmalar, tarımın sanayileşmesine verilen zararlar, AKP'nin boynundaki günah halkalarıdır. Bu günah halkalarında gelişmiş ülkelerin telkiniyle uygulamaya konulan tarım politikalarının yurdumuzun besin güvenliğine ekonomisine verdiği zararlar yazılıdır.

10 milyon perişan

Bütün dünyada hükümetlerin ilk görevi yurttaşlarının sağlığını korumaktır. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu'nun açıkça zehir olduğunu obezite, kolon kanseri, meme kanserini tahrik ve teşvik ettiğini belirttiği raporuyla ilim adamı olmanın sorumluluk duygusunu yerine getirmenin örneğini verdiği rapor, neden hükümet tarafından görülmemiştir?

Ülkemizde pankreas ve karaciğer yağlanmaları kanserin öncüsüdür. Bütün oklar NBŞ'yi gösteriyor. Bugün pancar çiftçisi onların katkı sağladığı ekonomik çevreler, fabrikalarda çalışanlar, nakliyeciler yaklaşık 10 milyon nüfus perişan edilmiştir. Eğer bu aziz vatandaşlarımız AKP'ye tek oy verirse Cargill'in cinayetlerini alkışlamış ve kendi halkının sağlığını görmeyen, düşünmeyen bu hükümete yeniden güç kazandırmış olacaktır. Böyle bir cinayete yurttaşlarımız alet olmamalıdır. AKP seçimde sadece şeker politikasıyla, muhalefete mahkûm olduğu dersini unutmayacak şekilde almalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları