AKP’nin gammazlık projesi ve İslâm!

Emniyet Genel Müdürlüğü, “Sırdaş Polis İhbar Noktası” diye bir proje geliştirdi. Buna göre mahallelere ihbar kutuları yerleştirilecek. Kutulardan sesli veya yazılı ihbar yapılabilecek.
İşte AKP döneminin geldiği nokta budur: İhbar kutusu!
Geçmişte, bazı şirketlerde veya kurumlarda benzer kutular vardı. Ancak bu kutulara gelen ihbarların çoğunluğu asılsız olduğu için ve ihbarlar sonucunda yapılan soruşturmalar, kurumun veya işletmenin verimini düşürdüğü için bu uygulama kaldırıldı. Otellerde odalara bırakılan, uçaklarda dergilerle birlikte bulundurulan müşteri memnuniyetini tespit etmek amaçlı anket formları bile ortadan kalktı.
Neden? Çünkü insan vicdanı, muhbirliği, ispiyonculuğu veya gammazlığı onaylamıyor. Çok insan, bir hostes veya bir kat görevlisini, işini doğru yapmadı diye şikâyet etmeyi, aşağılık bir durum olarak kabul ediyor.


***


Bir de Sovyetler Birliği döneminde KGB’nin kurduğu ihbar sisteminden bahsedilirdi. Öyle ki, “çocuk, anne-babasını ihbar eder” denilirdi. Aynı tespitler Hitler Almanyası için de yapılırdı. Muhbirlik kültürü, insanların olgunlaşmasını, dolayısıyla faydalı işler üretmesini engeller. Muhbirlik kültürü içinde yetişmiş bir insandan topluma fayda gelmez.
Zaten, “söz getirip götüren, arkadan çekiştiren, ara bozucu, fitneci” kimseler bütün dinlerde kınanmıştır. Müslümanların kutsal kitabı Kur’an’ın son iki suresi konuyla ilgilidir. Bu sureler namazlarda okunur ama anlamını çok kimse bilmez.
Felak suresi şöyledir: “Kul e’ûzü birabbilfelak. Min şerri mâ halak. Ve min şerri ğâsikin izâ vekab. Ve min şerrinneffâsâti fil’ukad. Ve min şerri hâsidin izâ hased.”
Türkçeye, “Yaratılmışların şerrinden, karanlık çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfleyenlerin şerrinden ve haset edenin, içindeki hasedini dışarıya vurduğu vakitteki şerrinden; şafak aydınlığının rabbine sığınırım” şeklinde tercüme ediliyor.
Hemen ardından gelen Nas suresi şöyledir: “Kul e’uzü birabbinnâs. Melikinnâs. İlâhinnâs. Min şerrilvesvâsilhannâs. Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâs. Minelcinneti vennâs.”
Surenin anlamı şöyledir: “De ki; sığınırım ben insanların Rabbine, insanların melikine, insanların ilahına; o sinsi vesvesenin şerrinden, o ki insanların göğüslerine (kötü düşünceler) fısıldar. Gerek cinlerden, gerek insanlardan olan bütün vesvesecilerin şerrinden Allah’a sığınırım.”
İnsanların kurduğu tuzaklara karşı, bu duaların okunması gönül ferahlığı sağlar... İnsanın kendine güvenini artırır.
Şayet ihbar kutuları kurulursa, önlerinden geçerken, herkes Felak ve Nas suresini okuyacaktır bu gidişle...


***


CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, uygulamayla kimliğinin deşifre olmasını istemeyen vatandaşların, mahallelere kurulacak sistemle ister yazılı, ister sözlü olarak isimsiz bir şekilde ihbarlarda bulunabileceğinin vurgulandığını aktardı.
“Gizli tanıklarıyla, ihbar e-mailleriyle iftira merkezleri kuran” hükümetin bu proje ile yeni bir iftira merkezinin peşinde olduğunu belirten Tezcan, “Komşuyu komşusuna şikayet ettiren projede, Gezi olayları sırasında elinde sopayla AKP’nin polisliğine soyunan kişilerin, ihbar merkezlerini bir temsilci gibi kullanacağı açıktır. Toplumu ayrıştıran, yurttaşların birbirine güven duygusunu zedeleyen bu uygulama 12 Eylül mantığıdır. Mahalle kültüründe ’mahalleli dayanışması’ vardır. İhbar kutularıyla bu dayanışma kültürünün sonu hazırlanmaktadır. Yurttaşları ayrıştıran, bölen, muhbirliğe özendiren bu projeden derhal vazgeçilmelidir” dedi.
Şimdi, siz söyleyin, AKP’nin projesi mi İslâm’a uygun, yoksa CHP’nin düşüncesi mi?

Yazarın Diğer Yazıları