AKP'nin referandum kampanyası her geçen gün değişen söylemlerle devam ediyor. Referandum sürecinin başlatıldığı günlerdeki özgüven yerini tedirginliğe bırakmış durumda.
Başkanlık kampanyası başlamadan önce "herkesi kapsayan bir anayasa değişikliği" denildi, "toplum için millet için evet demeliyiz" şeklinde ifadeler kullanıldı. Hemen ardından "hayır" diyenlerin çukurda olduğu, terör örgütleriyle birlikte hareket ettikleri ifade edildi.
Geçmiş dönemin kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı söylemleri, yöntemleri ile "evet" oylarının artırılacağı düşünülürken, evdeki hesap çarşıya uymadı. "Hayır" oyları kendiliğinden patladı.
3 farklı anket firması tarafından son 1 ayda yapılan tüm referandum anketlerinde "hayır" önde çıktı. Anketlerle ilgili gazetecilere konuşan Erdoğan da kararsız vatandaşların çok olduğunu, anketlerin henüz doğru sonucu veremediğini söylemişti.
Kullanılan dilin ters teptiği anlaşılınca, AKP Genel Merkezi'nde yapılan toplantılarla "pozitif söylem" yöntemi uygulanması kararlaştırıldı. "Evet" kampanyası sürecinde daha kapsayıcı, pozitif bir dil kullanılacağı bizzat genel başkan yardımcıları tarafından açıklandı.
"Pozitif söylem" açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden tekrar kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı bir dil devreye girdi. Önceki gün yapılan açıklamalarda ise "15 Temmuz'da ölenler 'evet'çi, vatandaşları F-16'larla bombalayanlar ise 'hayır'cı" denildi.
Kampanya süreci AKP açısından son derece karışık seyirde devam ederken, "Hayır" diyen siyasilerin, grupların, STK'ların açıklamaları merkez medyası tarafından hiçbir şekilde verilmiyor. Dolayısıyla tek sesli bir akış söz konusu... Buna rağmen "hayır" oyları kendiliğinden artmaya devam ediyor.
AKP'li kadından protesto
Çözüm sürecinin en büyük aktörlerinden biri olan eski Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, AKP'lilerle yaptığı toplantısında partili bir kadın tarafından protesto edildi. AKP'nin kuruluşundan beri parti için çalıştığı öğrenilen vatandaş, toplantının ortasında ayağa kalkarak şunları söyledi: "Türk bayrağının yanına PKK bayrağı astınız. Şehitlerimize ihanet ettiniz, bunu böyle bilin..."
Protestonun parti içinden gelmesi dikkat çekiciydi. Akdoğan yaptığı açıklamayla durumu idare etmeye çalışırken, AKP'li kadın sert bir tepkiyle salonu terk etti. Tamamı partililerden oluşan salonda, protestocu vatandaşa tek bir tepki, eleştiri gelmemesi dikkat çekiciydi.
"15 yıllık AKP'liyim 'Hayır' diyeceğim"
15 yıldır tüm seçimlerde AKP'ye oy verdiğini belirten bir başka AKP'li vatandaş, "Erdoğan için ölürdüm ama benim suçsuz evladımı terörist olarak gösterdiler, onun hiçbir suçu yoktu, o benim kuzumdu, böyle bir tabloda ben nasıl 'evet' derim" diyerek gözyaşlarıyla "hayır" diyeceğini açıkladı. Video kısa sürede yüz binlerce kişi tarafından paylaşıldı. Videoyu paylaşanlar arasında AKP'li birçok hesabın olması ise dikkat çekiciydi.
AKP'lilerin kendi partilerini ve yöneticilerini bu şekilde eleştirdiklerine daha önce şahit olunmamıştı. Öte yandan Anadolu'da vatandaşlarla buluşan AKP'li Bakanlar ve milletvekillerinin "evet"i anlatmakta zorlandıkları görülüyor. "Bir başka 15 Temmuz olmasın istiyorsanız 'evet' demelisiniz" söylemiyle vatandaşlar bir türlü ikna edilemiyor.
Kurtulmuş: MHP'nin kampanyası sonuçları değiştirebilir
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 4 Mart'ta katıldığı bir toplantıda, "Gördüğüm, fazla bilgi sahibi olmamaktan kaynaklanan, bir de yanlış bilgilendirilmek ya da birtakım yanlış anlatımlardan kaynaklanan kafa karışıklıkları var. Bunlar süratle gideriliyor... MHP de kampanyaya başlayacak, bu kampanyalar arttıkça evet oylarının artacağını görüyorum" ifadelerini kullandı. Anlaşılan o ki Kurtulmuş, "evet" oylarının MHP'nin kampanyasıyla artacağını düşünüyor.
Erdoğan, önceki gece yaptığı açıklamada ise sistemi anlatmak yerine şunları söyledi: "Muhalefetin kafanızı karıştırmasına izin vermeyin. Ne diyorlar? 'Babadan evlada bir sistem kuruyorlar.' Hadi oradan. Kimi aldatıyorsunuz?"
Şu anda AKP'de cevabı bulunamayan 2 büyük soru var. Birincisi parti içindeki kafa karışıklığı nasıl giderilecek, ikincisi ise "hayır" diyen vatandaşlar nasıl ikna edilecek.
