AKP’de Muaviye, CHP’de Hz. Ali politikası!

CHP’nin 7 Haziran seçimleri için hazırladığı bildirge, çok büyük sorunları olan kitleleri, sayısal olarak iyi analiz ettiklerini ve onların ihtiyaçlarına gerçekçi çözümler ürettiklerini gösteriyor.

Seçim vaatleri, “6 milyon 200 bin işsiz, 17 milyon yoksul, maaşı bin liranın altında olan 8 milyon emekli, prim borcu olduğu için hastaneye kabul edilmeyen, ölüme terk edilen esnaf, sosyal güvenlikten yoksun yüzbinlerce işçi, açlık sınırına dayanmış 1 milyondan fazla insan”a yönelik...

* * *

Öncelikle “Aile sigortası” ile geliri 720 liranın altında hiçbir ailenin kalmayacağı, “işsiz evlat vergisi”nin kaldırılacağı, asgari ücretin net 1500 lira olacağı, emekliye iki maaş ikramiye verileceği, kredi kartı ve bireysel kredilerin faiz borçlarının en az yüzde 80’inin silineceği, doğan her yoksul çocuk için “bebek sandığı” verileceği, 277 lira taksitle ev sahibi olunacağı, okullarda öğrencilere ücretsiz öğle yemeği verileceği, toplamda 16,7 milyon kişi ve 3,75 milyon haneye sosyal destek sağlanacağı, 5 milyon vatandaşın sosyal yardım kapsamına alınacağı, 9,6 milyon kişiye düzenli nakit desteği yapılacağı, çiftçiye mazotun 1.5 liradan verileceği gibi vaatler, CHP’nin, meselenin ekonomik özünü iyi kavradığını gösteriyor.

* * *

AKP, bugüne kadar yoksul kitleleri; çoğunlukla yardımlarla kendisine bağladı. Bakıma muhtaç insanlara da 700-800 lira gibi ciddi miktarlarda maaş bağladı. AKP bir taraftan bunları yaparken, diğer taraftan da dini sadece kendisinin temsil ettiğini, bu yoksul kitlelerin büyük bir kısmına kabul ettirdi!

Nitekim CHP’nin ekonomik vaatlerinin sonuç alıcı olabileceğini gören Tayyip Erdoğan, halkın dini duygularını tahrik etmeye çalışıyor ve “Birileri çıkıyor Kur’an’a meydan okuyor, birileri çıkıyor sevgili Peygamberimizin o yoluna, sünnetine meydan okuyor. Onlar bunu yaparken ne yazık ki demokrasiden, özgürlükten bahsediyor. Herhalde milletimiz bunlara gereken dersi vakti geldiğinde gereken yerde verecektir” gibi garip konuşmalar yapıyor!

Kimmiş Kur’an’a, sünnete meydan okuyanlar? Onu söylemiyor!

Veya “Bu ülkede kimse kalkıp da ’Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli’ifadelerine yasak getiremez, asla yasak koyamaz. Bu tür çevreler var mı? Var. ‘Ezan seslerinden rahatsız oluyoruz’ diyenler var mı? Var. Ben o zaman diyorum ki işte bunlara en güzel dersin verileceği mahal demokrasilerde sandıktır” diyebiliyor!

Kimmiş ezana yasak getirecek olanlar? 22 İslâm ülkesinin ve bu arada Türkiye’nin de haritasını değiştireceğini açıklayan, Büyük Orta Doğu Projesi’nin asıl başkanı mı?

Din istismarı, bundan daha kaba nasıl yapılır? Gözüne vura vura, “din benimdir, din benimdir” diyor!

CHP ise cemevlerinin diğer ibadethaneler gibi yasal statüye kavuşturulacağı, zorunlu din derslerinin kaldırılacağı ve bu derslerin çoğulcu bir içeriğe kavuşturularak seçmeli hale getirileceği sözünü veriyor.

Yani bir tarafta Muaviye politikası, diğer tarafta Hz. Ali politikası. Sünni çoğunluk üzerinde hangisi daha etkili olur, belli değil mi?

* * *

CHP’ye ve Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik temel eleştirim ise şu: AKP seçim bildirgesinde, “Yeni Anayasa’da etnik kimliğe vurgu olmayacak” diyerek, Türklüğü milletin adı olarak kabul etmediğini ve Anayasa’dan çıkaracağını ilan etmiş durumda. Kılıçdaroğlu, “Anayasa’nın değiştirilemeyecek maddelerinden ikinci madde”ye vurgu yapmak dışında, Türk Milleti’ne bu konuda hangi teminatı veriyor?

CHP, ekonomiye odaklanırken, milli ve dini konularda eksik kalıyor. Benden uyarması!

Yazarın Diğer Yazıları