AKP, nihayet asıl hedefini açıkladı!
AKP iktidarının sözcüleri artık gerçek hedeflerini açıklamaya başladı. Başbakan başdanışmanlığına atanan Etyen Mahçupyan “Önümüzdeki 8-10 yılda bütün kurumsal yapısıyla Cumhuriyet yeniden kurulacak. Dolayısıyla benim danışmanlığıma bunun için ihtiyaç duyuldu” dedi.
Bu sözlere bakılırsa, tasarımını CIA’nin önemli ismi Graham Fuller’in yaptığı “Yeni Türkiye Cumhuriyeti” adlı yeni rejimin kurulmasında Etyen Mahçupyan da önemli bir rol alacak!
İnsanın aklına, 2. Abdülhamit’i tahttan indiren heyetteki Ermeni Aram Efendi’yle Yahudi Emanuel Karasu Efendi geliyor..
“Şimdi neyi haletmek istiyorlar?” diye sorulabilir! Cumhuriyeti ve Atatürk’ün kurduğu Türk devletini yıkmaya çalışıyorlar...
Zaten AKP’nin önemli isimlerinden Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Diyarbakır’da “çözüm süreci” nin asıl hedefinin ne olduğunu da açıkladı ve “Bu yolculuk, bizim doksan yıl önce dağılan, bütün bu coğrafyadaki kardeşliği, birliği ve beraberliği yeniden inşa etme sürecidir” dedi!
Yıkmak istedikleri kimliğin ne olduğunu da “Sonra gün geldi cumhuriyetin sahipleri tek tipçi bir anlayışla bir kimlik inşa etmeye kalkıştı. İnşa ettikleri bu kimlik siyaseti ve hukuku ile tarihsel ve sosyolojik bir kimlik değildi” diyerek gösterdi. Daha ne söylesin!
* * *
Diyelim ki 90 yıl önce resmen sona eren eski Osmanlı’yı diriltmek istiyorlar... Peki bunu yapabilmek için gerekli olan ekonomik, teknolojik ve askeri güç var mı?
Daha Suriye’nin hava savunma sistemi ile başedemediler ama ABD’nin karakolu durumundaki İsrail’e laf kabadayılığı yapıyorlar!
Davutoğlu, “Kudüs’ün taşının toprağının hizmetkarıyız, Kudüs’ün de hadimiyiz ve Kudüs’ü yıkmak isteyenler, tahrip etmek isteyenler, Mescid-i Aksa’yı, ilk kıblemizi tahrip etmek isteyenler bilsinler ki; bizim için Mescid-i Aksa ile Kâbe arasında bir fark yoktur onları korumak, bizim için ilahi bir görevdir” diyor.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır da “Mescid-i Aksa’ya postalla giren askerlere mesaj yolluyorum. Eğer oradan hemen çıkmazsanız postalınızı elinize veririz, koşa koşa arkanızdan bakarız” diye nutuk atıyor!
Yahu senin sözde müzakere edeceğin Avrupa Birliği, Türkiye’nin katılımı için “Fırat ve Dicle’nin sularını yönetecek uluslararası konsorsiyumda Avrupa ülkeleri yanında İsrail de olacak” diye şart getirdi, senin hükümetinden ses çıkmadı! Şimdi böyle yapamayacağınız işleri niçin seslendiriyorsunuz? Yapın da ondan sonra konuşun!
Kudüs’ü lafla mı koruyacaksın? Ayrıca Kâbe, İngiliz patentli Vehabilerin kontrolünde değil midir? Şimdi Suudilerin de senin de siyasetin Amerikan kontrolünde değil midir? Kudüs’ü Amerika adına mı koruyacaksın?
* * *
Davutoğlu, Kerbelâ ile Dersim’i kıyaslıyor! Ülkücülerin aklını çelmek için de Nihal Atsız’ın adını bile 1944’te gördüğü işkenceden dolayı kullanmaktan çekinmiyor! Nihal Atsız, Türkçü-Turancı idi. Siz ise Osmanlıcı olduğunuzu ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkıp yeni bir devlet kuracağınızı söylüyorsunuz. Bari kendi çizginizde tutarlı olun!
Dersim isyanını, Fransa istihbaratı, Hatay’ın Türkiye’yi katılmasını önlemek için Suriye merkezli Hoybun Cemiyeti üzerinden tezgâhlamıştı.
Suriye’den bir grup, isyancılara yardım etmek için Cizre üzerinden Türkiye’ye geçmek istemiş çatışma çıkmıştı. Ölenler arasında Şeyh Sait’in ağabeyi Şeyh Abdürrahim de vardı.
Şimdi Dersim’i Kerbelâ ile bir tutarak isyancıların yapamadığını mı yapmak istiyorsunuz?
Her ne kadar Tayyip Erdoğan, Atatürk’ün ölümünün 76. yılında “Cumhuriyetimizi bu toprakların tüm renklerini kaynaştırarak inşa eden Gazi Mustafa Kemal, milletimizi müşterek bir ideal etrafında birleştirmeyi başarmış, Türkiye’nin bağımsızlığı ülküsünü benimsemiştir” diyor ama kendisinin yaptıkları meydanda!
O ideali parça parça etmeye çalışan kim?