Akil insanlar, milli merkez ve Türklük bildirisi...

AKP ve BDP’nin Türkiye’nin rejimini ve millet kimliğini değiştirme girişimi olan Yeni Anayasa çalışmaları başladığında, eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk’un önderliğinde her siyasi düşünceden bir grup milli aydın tarafından “Milli Anayasa” toplantıları düzenlendi. Benim de bir kısmına konuşmacı olarak katıldığım toplantılar, iktidarın, PKK açılımı ortaya çıktıkça, daha büyük ilgiyle karşılanmaya ve artık salonlara sığmamaya başladı. Bu faaliyet, forumu oluşturanların bir “milli merkez” haline gelmesi önerileriyle, Türkiye’nin geleceğine mührünü vuracak noktaya kadar geldi. 23 Nisan’da Milli Merkez, Ankara’da resmen ilan edilecek.


***


Ardından eski bakanlardan Sadi Somuncuoğlu, Prof. Dr. Mustafa Kafalı, Prof. Dr. İskender Öksüz, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun ve Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın imzaya açtığı bildiri, çok büyük destek gördü. İlber Ortaylı, Alev Alatlı gibi aydınların ve eski Devlet Bakanı Kamran İnan, eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, emekli Büyükelçi İnal Batu ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek’in de bildiriye imza atması, Türk Milleti’nin geleceğini, ABD, AB, AKP ve PKK’nın eline bırakmayacağını, kendi kaderini kendisinin kendisinin tayin edeceğini göstermektedir.
Nitekim Prof. Dr. İskender Öksüz, anayasadan Türklük ifadesinin çıkarılmasına kimsenin gücünün yetmeyeceğini belirterek, “Baştan beri planladığımız konferanslar ve ziyaretler listesi ilan edilecek ve il il, ilçe ilçe ‘Çağrı Konferansları’na ve gezilerine başlanacaktır. Bu bağlamda üniversitelerimiz, barolarımız, meslek kuruluşlarımız, STK’larımız ve gençlerimize de çağrımız var. Harekete geçerek benzer demokratik platformlarda aziz vatandaşlarımızı aydınlatma görevini üstleniniz. Durumun ciddiyetini dikkate alarak, vatan savunmasında kararlı bir faaliyeti gerçekleştiriniz” dedi.
Sadi Somuncuoğlu da Tayyip Erdoğan’ın milli aydınlar bildirisini okuduktan sonra yüzde 70’i bölücü zihniyetten oluşan bir akil adamlar faaliyeti başlattığını söyledi.


***


Esasen Milli Anayasa forumları için 100 kadar aydın, iki yıla yakın bir süredir, il il, ilçe ilçe gezmektedir. Tayyip Erdoğan’ın da model olarak Milli Anayasa Forumu yöntemini kullandığı anlaşılmaktadır. Tabii Akil İnsanlar diye seçtiği, bir kısmı Türk Milleti adına Ermenilerden özür dileme iddiasında bulunan, fakat hiçbiri Türklüğü temsil etmeyen kişiler, Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’nın organizasyonu ve parası ile bu gezileri yapmaktadır.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, “Akil adamlar diye görevlendirilen 63 kişinin otel, nakliye, yemek masrafları devlet tarafından mı karşılanmaktadır?” diye sormuştur.
Buna karşılık Milli Anayasa forumlarına katılanların bir kısmı, ulaşım masraflarını dahi kendi ceplerinden karşılamakta, buna imkânı olmayanlar ise ise, her il ve ilçede, toplantıyı düzenleyenlerin katkılarıyla bu faaliyetlere katılmaktadır. Yani arkasında ne ABD, ne AB, ne de devlet kurumları vardır. Kısacası, Milli Anayasa forumunun arkasında, fiilen Türk Milleti vardır. Şimdi çağrı konferansları da aynı çerçevede gerçekleşecektir.


***


Çünkü İsmail Hami Danişmend’in söylediği gibi “Bütün Türk âleminin merkezi ve bugünkü ana yurdunda genel Türk tarihinin varis ve mümessili olan Türk milliyeti, vatandaşlık, vatan, dil, din, ırk, kültür, ideal ve müşterek tarih birliğiyle birbirine bağlı fertlerden mürekkep bir kütledir.”

Yazarın Diğer Yazıları