Ağlanacak halimiz (07 Haziran 2010)
Edirne’de elektrik faturasını ödeyemediği için bir süredir mum yakan ailenin evinde yangın çıkıyor ve anne yanarak can veriyor.
Bir başka olayTürkiye’nin başkenti Ankara’da yaşanıyor.
Gecekonduda yaşayan aile elektrik faturasını ödeyemediği için mumla aydınlanıyor. Ancak çocuğun korkmaması için yanarak tutulan mum yanğına ve 4 yaşındaki çocuğun ölümüne neden oluyor.
Her iki ailenin ortak yönü işsiz ve fakir olmaları.
Bir başka örnek Ege’den.
Sakat ve fakir yaşlı adam elektrik borcunu ödeyemediği için tekerlekli sandalye ile cezaevine girdi. Bakıma muhtaç eşi tutuklama kararı veren hakime yalvardı.
“Onun bakıma ihtiyacı var, ne olur onla ben de cezaevine gireyim”
Bu üç olay sadece gazetelere yansıyan olaylar.
Bir de basına yansımayan gururu nedeniyle bu utanç verici olayı sessiz sedasız yaşayan yüzlerce insan.
Bu olaylar Türkiye’de yaşanıyor.
Seçim dönemlerinde kömürlerin dağıtıldığı bir ülkede.
Başbakanın il valilerine “kamyonlara binin, fakirlere dağıtım yapın” dediği bir ülkede.
Bu olayın bir boyutu.
Gelelim diğer boyuta.
Mardin: yüzde 72.66, Şırnak: 70.87, Batman: 66.54, Diyarbakır: 65.44, Hakkari: 64.36.
Bu rakamlar bu illerde kaçak elektrik kullanımını ifade ediyor.
Muğla: 3.43, Çanakkale 3.25, Bilecik 2.89, Karabük: 2.13, Denizli 1.13.
Bu rakamlar da kaçak elektrik kullanımının en az olduğu iller.
Biraz daha detay vermek gerekirse; Diyarbakır 3.613.663.393 TL’lik elektrik kullanırken buna karşılık sadece 1.248.843.912 TL’lik ödeme yapıyor.
Ege’nin önemli sanayi şehri ve krizle boğuşan Denizli’de kullanılan elektrik miktarı 1.449.236.586 TL. Ödenen miktar ise 1.430.455.120.
Önce elektrik faturasını ödeyemediği için mum yakan ve evinde yangın çıkıp basit bir eşya gibi yanan insanların halini gözünüzün önüne getirin.
4 yaşında evladını kaybetmenin açısıyla feryat eden, saçlarını yolan ancak yine de utancından TV kameraları karşısında yüzünü kapatan o anneyi düşünün.
600 TL’lik elektrik faturasını ödeyemediği için yine ölen yaşlı kadını gözünüzün önüne getirin.
Sonra 72 yaşında tekerlekli sandalyede olan bakıma muhtaç zavallı o amcayı düşünün.
Yine işsiz genç kadının elektrik borcunu ödeyemediği için elektriklerinin kesilmesinden dolayı kullandığı mumun yol açtığı yangında hayattaki tek varlığı annesinin gözleri önünde yanmasının nasıl bir duygu olduğunu düşünün.
Bütün bu duyguların sıcaklığı ile yukarıda verdiğim kaçak elektrik kullanım oranlarını bir kez daha okuyun.
Nerede sosyal devlet, nerede kömür dağıtan belediyeler?
Nerede suyu bile olmayan köylere seçim öncesi çamaşır makinası dağıtan valiler?
En önemlisi fakirler için kamyonun üstüne valilerin çıkmasını isteyen Başbakan nerede?
Hani bir dönem popüler bir reklam sloganı vardı:
ÇOKOPRENS ALMAYA GİTTİLER!