Ağla bankacı ağla

Türkiye Bankalar Birliği’nin genel kurulu geçtiğimiz hafta yapıldı. Oldukça ilginç bir genel kuruldu. Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın’ın, siyasilerden çok net talepleri oldu.
Hüseyin Aydın aynı zamanda Ziraat Bankası’nın genel müdürü. Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Vakıfbank diğer özel bankalar tarafından sık sık eleştiriliyordu. Bankacılar açık açık olmasa da kulislerde kamu bankalarının haksız rekabet yaptığını dile getiriyordu.
İşte özel bankaların yöneticilerinin üstü kapalı da olsa eleştirdikleri bankanın ve aynı zamanda kendi birliklerinin başkanı olan Hüseyin Aydın’dan azalan kârlarla ilgili olarak şikâyet geldi. Hüseyin Aydın tüm şikayetlerini Ali Babacan’ın bulunduğu salonda yaptı.
Kârdan zarar ediyorlar!
Yapılan bazı düzenlemelerle kredi kartlarına sınırlamalar getirilmesi, öyle peynir ekmek gibi müşteri hesaplarından para kesilmesi de dahil bir çok keyfi uygulamaya son verilmişti. Bu da bankaların kârlılığında ciddi bir düşüşe neden olmuştu.
Bankacılar şimdi ağlıyor.
Bu ağıt korosunu ise Hüseyin Aydın yönetiyor.
Peki bankalar ne istiyor?
Bankalar yine ayrıcalık istiyor.
Bütün dünyada bankalar o ülkenin büyümesi kadar yani yüzde 2-3 büyürken kendileri yüzde 100 büyümek istiyor.
Dünyada bir bankanın kârlılığı yüzde 10 artarken, bizde yüzde 50 artış artık zararmış gibi görüldüğünden kârların en az yüzde 90 artması isteniyor.
Devletin, dahası BDDK’nın kontrol ve düzenlemesi kalksın istiyor. Yani banka, istediği gibi müşteri hesaplarından kafasına göre para alsın istiyor.
Hatta bankamatikten makbuz aldın, kasaya gitme parası, telefon ile seni aradım gibi akla mantığa gelmeyen ücretleri tekrar almak istiyor.
Türkiye’de 70 milyon halkın 50 milyonu borçlu. Onlar daha çok kâr edebilmek için 70 milyonun da kendilerine borçlanmasını istiyor.
Herşey banka için mübah olsun istiyor.
Olur!
Koltuklar tehlikede!
Son 10 yılda yabancı sermayedarın kontrolüne geçen bankaların kârı için koca bir ülke çalıştı çabaladı. Şu anda 3 milyon insan batık durumda. İcra dairelerinde pazarlık yapıyorlar. Kimisi satın aldığı ve ödeyemediği evin taksitleri için, kimisi ise 12 taksitle 1 haftalık lüks tatilin parasını yatıramadığı için.
Türkiye 10 yılda tam bir tüketim çılgınlığı yaşadı. Bu çılgınlık ise bankalara borçlanarak yapıldı. Devlet bu tehlikeyi geç de olsa gördü ve sadece biraz kemeri sıktı. Şu ana kadar bir iki bankanın dışında zarar eden yok. Hatta büyük bir bölümünün kârı yüzde 50’nin üzerinde artmış durumda.
Ancak bu kâr onlara yetmiyor. Onlar alışmışlar bir kere Türkiye yüzde 3 büyürken kendileri yüzde 200 büyümeye. Şimdi yüzde 50 büyüme onları kesmiyor. Dahası yurt dışındaki patronları kesmiyor. Türk genel müdürler koltuğunu koruyabilmek için hükümete baskı yapmaya başladılar.
Yoksa lüks plazalardaki koltuklar gidecek!
Hüseyin Aydın bankacıların talebini dile getirdi. Azalan kârlara dikkat çekti!
Buradan bir vatandaş olarak Hüseyin Aydın ve üyesi bulunan bankalara bir söz söylemek istiyorum:
Paramız kalmadı istiyorsanız canımızı verelim!
Eğer para edecekse...

Yazarın Diğer Yazıları