Ağızlara susturucu

Önce Mustafa Elitaş'ın Ne Oluyor'daki yarım cümlesini kayda geçtim; "Kıpti, sirkatin söyler" dedi ama yutkunarak devamını getiremedi. Hedefindeki Kemal Kılıçdaroğlu'ydu. Fakat verdiği örnek Türkiye'de yaşayan tüm Roman vatandaşlarımızı aşağılayıcı türdendi. Ak Parti Grup Başkan Vekili tepkilere hazır olmalı. Dilerim korktuğuna uğramaz.

Aynı gece TRT Türk ve TRT Haber'in ortak yayınladığı Derin Analiz'e de takıldım. Malum Yiğit Bulut Salı geceleri burada ahkâm kesiyor.

Hasan Kurtuluş'la birlikte politika dersleri veriyorlar. Bulut bu defa ceviz gibi doluya dönüşmüştü. Yağdı, durdu. Onun da hedefinde CHP Genel Başkanı vardı. Her zamanki gibi saldırıp durdu.

TRT yönetiminin "torpili saraydan" diye gösterdiği tahammül meydanda. Herhalde Bulut'u uyarmaları ne mümkün. Onların yerine şu soruları ben sormak istiyorum:

* Hemen her programda ABD ve emperyalizm uşağı iş adamlarına hakaretlerine alıştık. İsim vermeyip toplu infaz yaptığını bilmiyor musun?

* Peki bu ülkede Ana Muhalefet Liderine saldırma gücünü kimden alıyorsun? Bu işte "Devletin televizyonunu" hangi hakla kullanabiliyorsun? Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı olmak sana bu hakkı veriyor mu?

Tuhafıma giden diğer konuysa bu yayın için verilen reklamlar. Devlet çıkışlılar yağmur bulutu gibi. Çok izlenen bir program olmadığına göre akıl sır erdirmek mümkün değil.

***

Efsanenin oğlu

Osman Bölükbaşı, siyasi tarihimizin çok renkli politikacılarındandı. MP ve CKMP başkanlıklarında bulundu. 1945-1960 dönemine imzasını attı. Muhalefeti ve hitabetiyle halkın sevgilisi oldu. Meşhur laf ona aittir; "Halk beni dinlemeyi seviyor. Sıra sandığa gelince başkasına oy veriyor".

Osman Bölükbaşı'yı bir türlü susturamayan iktidar sonunda seçim bölgesi Kırşehir'i il olmaktan çıkardı. İlçeye çevirdi. Merhum politikacı, oğlu Deniz'in siyasete bulaşmasını hiç istemedi. Bu işten uzak tuttu. Deniz Bölükbaşı neticede iyi bir diplomat oldu. Başarılı çalışmalarına örnek olarak ABD ile 1 Mart Tezkeresi müzakerelerini verebiliriz.

Deniz emekli olduktan sonra rahmetli babasının hiç arzu etmediği yola geçti. MHP saflarında siyasete atıldı. Milletvekili oldu. Partide aktif görevler aldı. Ne zaman ki adı "kaset skandallarına" bulaştı istifa etmek zorunda bırakıldı. Oğul Bölükbaşı yaklaşık üç yıldır kanser tedavisi görüyordu. Hastalığın seyri iki aydır hızlanmıştı. Birkaç gündür de şuuru kapalıydı. 69 yaşında Hakk'a yürüdü. Yakınlarına başsağlığı kendisine rahmet diliyorum.

***

Karmaşa büyüyor

İlk bombayı Gaziantep milletvekili Şamil Tayyar patlattı; "FETÖ borsası kuruldu". Gazeteci kökenli Tayyar, parası olan FETÖ'cülerin "soruşturma ve yargılamalardan yüklü ödemelerle kurtulduğunu" söyledi. Bakıyoruz iktidar sözcülerinden bu konuda hık-mıktan başka laf çıkmıyor.

Ak Parti'de ikinci sert çıkışı Salim Uslu yaptı. "Cumhurbaşkanının etrafı kuşatılmış" anlamına gelen laflar etti. Uslu bildiğiniz gibi Hak-İş'in eski genel başkanı. Halen Ak Parti milletvekili ve Meclis İdare Amiri. Sizce bu uyarılar bir isyan sayılabilir mi? İşin bir de öbür tarafı var. Tam da seçim sathı mailine girmişken, insanın aklına "liste garantisi alma çabası" olasılığı da gelmiyor değil.

***

AYIPTAN ÖTE: Araştırma kuruluşu SONAR'ın patronu Hakan Bayrakçı'nın gözaltına alınıp ifadeye götürülmesini duyunca şaşırdım. Daha doğrusu utandım. Üç yıldır önemli bir hastalıkla boğuşan bir insanın polis tarafından sabahın 05.00'ında yatağından alınıp götürülmesi kimin emri? Bayrakçı'nın suçu bir davada ifadeye gitmemiş olması. Aynı şeyi iktidar yanlısı anketörlere yapın da sizi görelim...

***

MEHMED Sabun Köpüğü: Kanal D'nin iddialı dizisi Mehmed "Bir Cihan Fatihi" ilk bölümüyle ekran yolculuğuna başladı. Görüntüler bizden değil. Borjialar ve Üç Silahşörler'in kopyası gibi. Bunu kılık kıyafetlerinden rahatlıkla anlıyorsunuz. Yetmemiş, Osmanlı'da taht mücadelesinin rüşvetle yapıldığı anlatılıyor. Mehmed mi, Bizans'ın elindeki Orhan mı tahta oturacak tiratları hiç açmadı. Çünkü bu mücadeleden kimin galip çıkacağını ana okulu çocuğu biliyor.

Senaryo yetersiz. Konu zenginliği yok. Baştan sona Alexandr Dumas esintileri mevcut. Kimi dizilerde aralara Boğaz manzaraları ve özellikle Kız Kulesi görüntüleri serpiştirilir. Bunda Yeniçerilerin eğitimlerini görüyoruz. Kıyafetler kesinlikle Floransa'yı hatırlatıyor. Saçlar da aynı şekilde. Nöbet tutan yüzlerin bir hafa sonra da aynı olması dikkat çekici. Anlayacağınız detay tarihsel hatalarla dolu. Diziyi tek başına Kenan İmirzalıoğlu kurtarır mı? İmkansız.

Yazmasam çatlarım; son lafım Cengiz Semercioğlu'na. Bu diziyi izledi mi? "Çok güçlü başlamak" lafı grup dayanışmasından öteye geçmiyor. İnsan kendini bu kadar rezil etmemeli. Mal meydanda!

...

HALİÇ'İN KAYBI: Haliç Spor Kulübü'nün son başkanı Erdinç Birinci vefat etti. Kendisine rahmet, yakınlarına ve camiaya başsağlığı diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları