Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Ağırel onurumuzdur...

Dinbazların "Eşari" geleneğinde gelişim mümkün değildir. Adı üzerinde "Nakilcilik"... Bin beş yüz yıldır işin kolayına kaçarlar. Duyduklarına körü körüne inanıp araştırma, yorumlama zahmetine katlanamazlar. Günümüz bilgisayar teknolojisinin "Kes-kopyala-yapıştır"ını uygularken karşılarındakinin zeka seviyeleri ile alay etmekten de geri durmazlar. Onlar için "Hedefe giden her yol mübah" sayıldığından hırsızlık, arsızlık, iftira, yolsuzluk gibi konular "Ahlak" sınırları içine dahil değildir.

Dün FETÖ'nün yaptıklarını bu gün aynı yöntemlerle "FETÖ ile mücadele" adı altında gerçekleştirmekten geri durmuyorlar. Soru çalarak okullara girip, "İntihal" yani bir nevi hırsızlık olan kaynak dahi göstermeden kopyalama ile "Akademik" ünvanlara kavuştukları için bilim ahlakından da yoksundurlar. Attıkları çamurun iz bırakacağına inandıkları için görevlerini yapmanın dayanılmaz hafifliğini yaşarlar. İrin akan kanallarında Murat Ağırel'e iftira kampanyası yürütüyorlar. Neymiş efendim; Murat Ergenekoncuymuş... Ergenekon davasından yıllarca yargılanmış. Doğru Sevgili Murat'ın onur madalyalarından sadece birisidir... Üstelik gizli-saklı değil aleni bilgidir. Murat Ağırel'in biyografilerinde bu bilgiler açıktır. Tuncay Özkan ile beraber "Biz kaç kişiyiz" kampanyasını yürütmüş... Sosyal medya uzmanıymış. Bu da doğru... En azından ömrü boyunca "Trol" olmamıştır.Yok efendim bir ajans ile telefon görüşmesi yapmış. Gazeteci görüşür elbette. Kaldıki görüşme aleni ve kitap ile ilgili. Ergenekondan yargılandığı için "MİT sırlarını" ifşa etmiş... Bu zeka özürlüler familyası Ergenekon kumpasının adalet önünde berat ile sonuçlandığından haberdar değil mi? Hadi bu "Cahil troller"in okumak, araştırmak gibi huyları yok. Bu güruha o görevi verenler bilmiyor mu? Göbels'in kötü kopyacıları "Büyük yalanlar"ın toplumu inandıracağı propagandasının günümüzde geçerli olduğunu sananlardan. Senelerce "Darbe"den beslendiler ne de olsa... "Darbeden mağduru oynamak" alışkanlıkları oldu. 28 Şubat gıdaları oldu. Semirdikçe semirdiler... Yetmedi. Ergenekon kumpası ile "Hükümete darbe yapacaklar" yalanını yutturmaya kalkıştılar. Eski tüfek solcularla, liberalleri kollarına takıp "Balyoz kumpası" ile "Askeri darbe" çığırtkanlığı yaptılar. "Camileri bombalayacaklar" dediler... 15 Temmuz gecesi meclisi bombaladılar. Senelerce "Darbe... darbe..." diye bilinç altlarına kazıyıp "Darbe girişimi" ile çuvalladılar ama "Darbe"den beslenmeye devam ediyorlar... Utanmadan, sıkılmadan "Darbeye karşı çıkanları darbecilikle suçluyorlar..."

Kimse kusura bakmasın... "Ne istediniz de vermedik" denirken bu satırların yazarı "FETÖ darbeye hazırlanıyor" diye senelerce yazıp, çizdi... İtibar infazından, sahte belgelerle cezalandırma dahil başına gelmeyen kalmadı. "Söz uçar gider yazı baki kalır" demiş büyüklerimiz. Yazdıklarımız ortada. Söz de artık uçup gitmiyor. Televizyon programları dijital alemde kayıtta. Arşivler yalan söylemez! Senelerce "Darbe"den beslenenler bu memlekette artık "Darbe"nin mümkün olmayacağını bilmeli. Silahlı iki unsur var. Polis ve asker... Onlarda hükümetin emrinde. CHP'li belediyeler zabıta ile darbe yapacak değil" Bu numaradan vazgeçin. Toplumu kutuplaştırmanın, kurgulanmış kaostan nemalanmanın anlamı yok. Bu millet Barışlar ile Murat Ağırel'in neden hukuksuzca tutuklanıp hapiste tutulduğunu biliyor.

Murat tam bir yıl önce "Şaki"yi yazmıştı. Yolsuzluk ve hırsızlıkların boyutlarını ifşa etmişti. Kitabın ilk tanıtımını Türkiyem Tv de beraberce yaptık. Program bitince beni evime bıraktı Murat... Elimde imzalı "Şaki" kitabı ile saldırıya uğradım. Halen o kitabın üzerinde kan izleri var. Saldıranlar serbest. Ortada iddianame bile yok. Murat boş durmadı. Devleti hortumlayanları yazmaya devam etti. Susturamadılar. "Sarmal"ı yazdı. Corona günlerinde sokağa çıkma yasaklarına rağmen 100 bin sattı... Satmaya devam ediyor. Tutukladılar da ne oldu... Aslanlar gibi direniyor... Yine yazıyor... Çıkacak yine yazacak!.. Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu ve Murat Ağırel gazetecilik mesleğinin yüzaklarıdır. Bizim onurumuzdur... Avukatları günlük hukuksuzlukları ortaya koyuyor. Yanında avukatı olmadan tutukluluk kararının olamayacağını belirtiyorlar. İstanbul Barosu bu işin peşinde. Türkiye'nin, dünyanın gözleri önünde hukuk cinayeti işleniyor. Ama milletin zekası ile alay eden kanalizasyonlar Murat Ağırel için algı operasyonunu sürdürüyor. Yemezler!.. Barışları'da, Murat'ı da yedirmeyiz!..

Yazarın Diğer Yazıları