Yabancı sermayenin son dönemde ülkemize hızlı girişi ile birlikte açılış rezaletleri yaşanmaya başlandı.
Üç kuruşluk ürünü bir günlüğüne sınırlı sayıda 2.5 kuruşa verme tam bir sosyal faciaya dönüştü.
Türkiye’nin dört bir yanında açılan bu elektronik mağazaların açılışları günler öncesinden duyuruluyor ve bir gün önceden insanlar kar, kış ve kıyamet demeden kuyruğa giriyor.
Kuyrukta üşüyenler, hasta olanlar ve bayılanlar.
Hepsi sık sık gördüğümüz tablolar.
Sonunda sabah oluyor ve mağaza açılıyor.
İnsanlar akın ediyor.
Ne tutarsan senin oluyor ama bedava değil!
Sadece indirimli olarak!
O halde neden insanlar geceden kuyruğa giriyorlar?
İşte bu soruya sosyologlar ve davranış bilimi uzmanları yanıt verir ancak.
Olayın bu görünen yüzünün arkasında yabancı sermayenin Türk insanı üzerindeki kirli oyunları açık seçik görünüyor.
LCD TV veya dizüstü bilgisayarları üç beş kuruş ucuza vererek Türk insanını reklamlarında ücretsiz dublör olarak kullanıyorlar.
Nasıl mı?
Gazetelerin ve TV’lerin yaptığı haberle.
“Şu mağazanın açılışında şu kadar insan kuyruğa girdi, izdiham oldu vs vs”
Mağazaların açılışlarının hepsi gazetelerin birinci sayfalarında, televizyonların da ana haber bültenlerinde yer alıyor.
Alın size trilyonluk reklam.
Eziyeti çeken Türk insanının kazancı üç kuruşluk indirimli ürün.
Bu yabancı şirketin kazancı ise trilyonluk reklamın bedava yapılması.
Helal olsun!
Adamlar sonuna kadar bizi kullanıyorlar.
Son mağaza açılışlarında farklı bir haber gördüm.
Kuyrukta bekleyenlere üşümesinler diye battaniye dağıtılmış.
Aman Allahım şu inceliğe bakın.
Adamlar piyasada 5 liraya satılan 10 tane battaniye dağıtıyorlar onu bile reklamlarında kullanıyorlar.
Sadece 25 liraya yaratılan imaja bakın.
Sanayi Bakanlığı artık Türkiye’deki insanları 3. dünya ülkesi vatandaşları konumuna sokan bu açılış rezaletine son vermelidir.
Türkiye ne Etiyopya, ne de 3. dünya ülkesidir.
Daha önce reklamlarında tüketiciyi çeşitli hayvanlarla kıyaslayan ve gelen tepki üzerine değiştiren bu yabancı teknoloji şirketinin reklam oyununda Türk insanını kullanmasına dur demenin zamanı geldi.
