4 harfli şey
Radyo Televizyon Kurumu, televizyonlarda "Cin" kelimesini yasakladı. Geçen yıl alınan bu karardan sonra programcılar cin yerine üç harfli diyorlar.
Adam cin çıkarttığını iddia ediyor ve bizim televizyon programcısı soruyor:
- Siz üç harfli çıkartıyor musunuz doğru mu?
RTÜK yasağını bilmeyen cinci hoca şaşırıyor:
- Ben üç harf çıkartmıyorum sadece cin çıkartıyorum.
Tabii ki araya bip koymak zorunda kalıyorlar.
Şu günlerde üç harfli gibi bir yasak da Merkez Bankası'nda konuşuluyor.
Herkesin dilinde 4 harfli!
Herkes biliyor ne olduğunu ama kimse tam adını söylemiyorlar.
Nedir bu dört harfli?
Tabii ki, faiz.
Faiz, ekonomi biliminde iki anlamda kullanılmaktadır. Birinci anlamda faiz, bir borç anlaşmasının satışı sonucu elde edilen gelir oranıdır. İkinci anlamda ise üretim amaçlı girdi olarak kullanılan sermayenin gelir oranıdır.
Bu iktisattaki tanımı.
Merkez Bankası ve Hazine gibi birimlerde faizin kullanılması son derece doğal.
Çünkü Türkiye, üretmeyen ve hep Ağustos böceği gibi borçla geçinen bir ülke.
Yani mecburen faizle borç almak zorunda.
Ancak Türkiye bu ikilemi yaşıyor.
Çünkü Cumhurbaşkanı faize karşı.
Keşke faiz olmasa. Keşke insanlar faiz vermeden kira öder gibi ev alsa, keşke sıkışınca bir kuruma gidip ihtiyacın kadar parayı borç alsa ve ufak ufak ödese.
İyi de öyle bir sistem şu an için dünyada yok.
Şeriatla yönetilen Suudi Arabistan'da bile yok.
Globalleşen dünyada hele bir de enflasyonun olduğu bir ülkede faiz hep vardır ve de yüksektir.
Türkiye'nin sorunu da burada.
Hem üretmiyor hem başkasının parası ile köprü, inşaat, yol ve havalimanları yapıyor. Bunları da dolar borcu ile yapıyor. Üstelik faiz hesaplamasını da yabancı bir ülkenin enflasyonu üzerinden hesapla, sonra ortaya çık "Almanya bizi kıskanıyor" de.
Bakın bakalım o projelerde kaç Alman ve İngiliz bankasının yüksek faizli kredisi var?
Adamlar bayram ediyor Türkiye kendilerinden borç alıp, yeni yeni havalimanları ve köprüler yaptığında.
Tüm bunlar olurken, Merkez Bankası perşembe günü beklentilerin aksine dört harfliyi yükseltmedi.
Eksi döviz rezervine rağmen dört harfliyi sabit tuttu.
Doğal olarak borsa göçtü, dolar yükseldi.
Bundan sonra ne mi olacak?
Hani geçen ay 40 liradan 59 liraya yükselen ayçiçeği yağı var ya işte o 65 lira olacak. Ekmek ithal buğdaydan yapıldığı için daha pahalı olacak. İğneden ipliğe her şey zamlanacak. Çünkü Türkiye artık üretmiyor ve birçok şeyi ithal ediyor. Hatta buğdayı dahi. İnanmıyorsanız geçen haftaki Resmî Gazete'ye bakın ithalat iznini göreceksiniz.
Bu arada Hazine, sıcak para bulabilmek için sürekli yurt dışından yüksek dört harfli ile borç alıyor. Kendi ülkesinde dövize yüzde 2'nin altında dört harfli verirken, yurt dışındaki yabancılara yüzde 7 veriyor.
Çünkü Türkiye'de halen bir kesim var ki uyuyor ve benim dolarla ne işim olur diyor.
Haklı(!)