2071’de Malazgirt’in öcünü mü alacaksın?
AKP’nin Kızılcahamam toplantısında Tayyip Erdoğan, bundan sonra yapacakları konusunda önemli ipuçları verdi..
Bir defa, AKP’nin hala bir meşruiyet sorunu var. Bu partinin, Cumhuriyetin temel ilkelerini, dolayısıyla devleti ortadan kaldırma girişimi içinde olduğu şeklindeki yaygın kabul, Erdoğan’ı bu konuda şu sözleri söylemeye mecbur etti:
“Biz, 1920’de Büyük Millet Meclisi’ni yegane meşruiyet kaynağı olarak kabul ederek, Kurtuluş mücadelesini başlatan Gazi Mustafa Kemal’in, 1950’de ’yeter söz milletindir’diyerek demokrasi bayrağını açan Menderes’in, 1983’de milletin desteğiyle kalkınma hamlesi başlatan Özal’ın, 1996 yılında vesayet yönetimine karşı milletin tercihiyle iktidara gelmeyi başaran Erbakan’ın takip ettikleri yolu izleyerek bugünlere gelmiş bir siyasi partiyiz..”
Peki ya iktidar olmadan önce ABD ile yapılan görüşmeler? Tayyip Erdoğan’ın yasağı, ABD’nin Ankara Büyükelçisi’nin çeşitli kurumlara yaptığı ziyaretlerden sonra kaldırılmamış mıdır? Genelkurmay Başkanı ile görüşmek için ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz’e mektup yazan kimdir? Yine, “Bizim AB politikamız, Ankara’nın şerrinden Brüksel’in şefaatine sığınmaktır” diyen AKP yöneticisi kimdir.. Yani AKP meşruiyetini ABD ve AB’de aramamış mıdır?
***
MHP kurultayından önce Artvin ve Hopa’da Milli Anayasa panellerine katıldım. Konuşmacılardan CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Tayyip Erdoğan’ın bir ifadesinin altını çizdi. Erdoğan, parti grubu konuşmasında, “Biz Türkiye’yi 2071 yılına hazırlamayı düşünüyoruz, onlar Türkiye’yi 89 yıl geriye götürmeye çalışıyorlar” demişti. Bayraktutan, “89 yıl önce ne oldu? Cumhuriyet ilan edildi. Bu ifade gerçek zihniyetlerini ortaya koymuyor mu?” diye sordu.
Aslında, Tayyip Erdoğan’ın 2071 hedefinde Türk yoktur. 1071 Malazgirt Zaferi’nin, ezelden Türk yurdu olan Anadolu’nun kapılarını yeniden Türklere açtığı söylenir.. Tayyip Erdoğan, Türk Anayasası’ndan Türklüğü kaldırmak istediğine göre, hedeflerine ulaşırsa, 2071’e varıldığında Anadolu, Türk yurdu olarak, hatta İslam ülkesi olarak kalacak mıdır? Öyle ya, sembolik olarak Akdamar ve Sümela’daki ayinlerden sonra, yurdun dört bir köşesindeki tarihi kiliseler restore edildi ve çanlarını çalmaya başladı.. Bu durumda Tayyip Erdoğan, Anadolu’nun yeniden Hıristiyanlaşmasına doğru adımlar atarak, ayrıca Büyük Orta Doğu eş başkanı sıfatıyla, İslam ülkelerine yönelik küresel Haçlı seferine destek vererek Hıristiyan Batı’nın, Türklerden Malazgirt’in intikamını almasını sağlamaya çalışmış bir duruma düşmüş olmuyor mu?
***
Erdoğan, “CHP, bu ülkede sanki Cumhuriyet muhalifleri, rejim karşıtları varmış gibi korku pompalayarak demokrasi düşmanlığını gizlemenin çabası içinde olmuştur” diyor. Oysa son günlerde bütün yandaş televizyon kanallarında Cumhuriyet’in kuruluş yılları tartışılıyor, Atatürk’ün ilk Meclis’ten çıkardığı bütün kararların meşruiyeti sorgulanıyor. Yine Tayyip Erdoğan’ın Milli Eğitim Bakanı, “Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıçta ortaya koyduğu bütün temel ilkelerin laiklik, cumhuriyet ve milliyetçilik gibi birçok temel ilkenin yerini daha çok katılımcı, daha ademimerkezi, daha Müslüman bir yapıya devretmesi zorunluluğu bulunduğu ve artık bunun zamanının geldiği düşüncesini taşıyorum” diyen bir kişi değil mi?
O halde, Cumhuriyete cepheden karşı çıkan bir Milli Eğitim Bakanı ile çalışan Tayyip Erdoğan’ın cumhuriyetçiliğine nasıl inanılır?
Tabii Erdoğan, “CHP, hep vesayet esaslı bir siyaseti tercih etti” diyor ama AKP üzerindeki Amerikan vesayetiyle ilgili sorularımızı 11 yıldır cevaplayamıyor. Mesela AKP’nin programı bile ABD’den gönderilmiş bir gizli metin esas alınarak oluşturulmuştur..
***
Erdoğan’ın “Böylesine büyük bedeller karşılığında vatan yaptığımız bu ülke, bu topraklar üzerinde kurduğumuz son devlet Türkiye Cumhuriyeti bizim namusumuzdur, onurumuzdur, haysiyetimizdir” sözleri, parti üzerinde oluşan yoğun şüpheleri dağıtmak, hatta halk nezdinde sarsılan meşruiyetini yeniden kazanmak için söylenmiş olarak algılanmaktadır.
Erdoğan’ın, “AKP’de diğer partilerde olmayan bir şey var. Biz 10 yıl önceki heyecanı bugün de taşıyoruz” yolundaki sözleri ise doğrudur. Televizyonda katıldığım tartışmalarda AKP destekçilerinin Cumhuriyet’e ve Atatürk’e saldırma heyecanını ben de hissediyorum. Mesele, bütün Türklerin bu yıkıcılığı fark etmesindedir...