14 Er'in tahliyesi...

Türkiye corono belası ile mücadele ederken Yargıtay 16.Ağır Ceza Dairesinin 14 Er ile ilgili tahliye kararı çoğunluk tarafından duyulmadı bile. Oysa iyi haberlere ihtiyacımızın olduğu dönemi yaşıyoruz. Adalete yeniden güven duyacağımızın özlemi ile yanıp tutuşuyoruz. Bedelini ödeyemedikleri için vatan görevini yapmaya giden erlerimizin durumunu yazan yok.

Gariban Uzman Çavuşların, genç Subay-Astsubaylara verilen haksız cezaları yazdığım için de başıma gelmeyen kalmadı.

Kısaca ağırlaştırılmış müebbet cezası alarak dört yıla yakındır cezaevlerinde bulunan 14 vatan evladının durumları gerçekten yürekler acısıydı. 15 Temmuz akşamı darbeci hainler Türkiye'de iç savaş çıkarmak için darbeyi planlarken personele "Terör olaylarına müdahale etmek için kışladan çıkıyoruz. Polise yardım edeceğiz" yalanı ile çocuklarımızı kandırdılar. Nitekim İstanbul Harbiye semtinde bulunan TRT Radyo binasını ele geçirmek için garibanları silahlandırıp götürdüler. Bu erlerin başlarındaki Albay ve Tuğgenerallere "Ne işimiz var orada?" deme şansı var mı? Elbette yok. Radyo evi binası kamuya ait. Erler koruma için her yere görevlendirilir. Darbe girişiminden sonra başlayan yargılama süreçlerinde bu sütundan defalarca "Askeri bilirkişi" bulundurulmasını yazdık. Bir kaç mahkeme uyguladı ve adil kararlar çıktı. Çoğunluk "Bir an önce bitirin" talimatı üzerine tüm personeli aynı çuvala atmayı tercih etti.

İstanbul 26 ncı Ağır Ceza Mahkemesinin ağırlaştırılmış müebbet cezalarını İstinaf Mahkemesi noter gibi onaylamıştı. Yargıtayın bozma gerekçesi "Anayasayı ihlal", "Kasten öldürme", "Kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından verilen cezanın bozulması yönünde. Bozmanın "Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" ve "Haberleşmenin engellenmesi" suçlarına da sirayet etmesine hükmedilmiş. Yargıtay bu çerçevede 14 Er sanığın tutukluluk sürelerini ve mevcut delil durumunu dikkate alarak tahliyelerine karar verdi. Dosyada TRT, TBMM, Cumhurbaşkanlığı ve Recep Tayyip Erdoğan katılan sıfatı ile yani davacı olarak yer alıyordu. Bu 14 gençten 5 ayrı mektup almış ve bir bölümünü yayınlamıştım. Güvenlik kamera kayıtları ortada, bu çocuklar silah bile kullanmamış, ateş etmemiş. Bırakınız ağırlaştırılmış müebbeti bir gün bile hapiste tutulmamalı diye yetkililerin dikkatini çekmeye çalıştık. Geç gelen adalete adalet denmese de 4 yıllık işkence sona erdi. İsimlerini özellikle yazmayacağım. Ne olur ne olmaz!..

***

Bizim medya mahallesinde kendileri de kumpas davalarına uğramış bazı tiplerin söz konusu Erler ve Uzman Çavuşlar için "En ağır cezayı hakettiler" höykünmelerini unutmak ve affetmek mümkün değil. Bu 14 genç sessiz sedasız tahliye olup memleketlerine döndüler. Hapisteki 4 yıllık kayıplarını kim telaffi edecek? Erlerimizin bu buruk sevinci, içeride bulunanlar için de umut oldu. Daha 86 rütbesiz Er var hapiste ve binden fazla Uzman Çavuş. Genç subaylar... Meslek hayatları dağlarda terörle mücadele de geçmiş vatansever askerler...

Yargıtay 16. Ceza Dairesinin bu kararı önemli. Benzeri davalarda ölçü olacaktır. Bu tahliye haberini yazmaya karar verdiğimde aralarında hukukçuların da bulunduğu dostlarım "Sakın yazma! Duyulursa yeniden tutuklama talimatı verilebilir..." dediler. Haksız da sayılmazlar. Canım memleketimde böylesi vakalar yaşandı...

Corono virüsünün yayılma ihtimalinin en fazla olduğu mekanlar cezaevleri... Toplam tutuklu ve hükmü sayısı 300 binin üzerinde. Kapasite ise 200 binin altında... Cumhurbaşkanı yasal düzenlemenin hızlandırılması için talimat vermiş. 100 bin tahliye bekleniyor. Umarım titiz davranılır. Ve masumlara öncelik tanınır bu gençler gibi...