12 Haziran Seçimlerinde Neden Ülkücüler MHP’yi Desteklemelidir
Son üç yazımda şimdiye değin değişik partilere oy vermiş seçmenlerin 12 Haziran seçimlerinde neden AKP iktidarına son vermek için sandığa gitmeleri ve neden MHP’ye oy vermeleri gerektiğini yazdım. Ben de bu nedenlerden dolayı MHP’ye oy vereceğim. Bunun dışında benim MHP’ye oy vermek için başka nedenlerim de var. Bugün, birçoğunu birçok ülküdaşımın da paylaştığına inandığım 12 Haziran’da MHP’ye oy verme nedenlerimi yazmak istiyorum.
Aslında bir ülkücünün MHP’yi desteklemesi gerekir diye yazmaya gerek yoktur. Bu doğal durumdur. Çünkü Ülkücü, MHP içinde çalışan Türk milliyetçisinin adıdır. Ancak, bir yandan Ülkücü Hareketin zeminine yönelik sürdürülen AKP kaynaklı ve devletin araçlarının da kullanıldığı kapsamlı psikolojik harekât sonucunda öte yandan Ülkücü Hareket içinde geçmişte yaşanan bazı kırgınlıklardan ötürü bir kısım ülkücü arkadaşımızın kafası karışık görünmektedir.
Hemen şunu da ekleyelim ki, İstanbul’da hafta sonu düzenlenen ve eskiden BBP içinde yer alan ülküdaşlarımızın da katıldığı, ülkücü hareketin İstanbul’da kanaat önderi durumunda olan 2000 kişinin katıldığı toplantı bu kafa karışıklığının hızla ortadan kalktığını göstermektedir.
1) Ben MHP’ye oy vereceğim, çünkü 12 Eylül öncesinde bu ülkenin Afganistanlaşmaması ve Türk Birliği ülküsü için mücadele eden ve şehit olan 2500 ülküdaşımıza mahşer günü başka türlü hesap vermemin mümkün olmadığına inanıyorum. Ankara’da ciğerleri şişirilerek şehit edilen Dursun Önkuzu, Bingöl’de annesi ve kardeşi ile şehit edilen Hikmet Tekin ve diğerler şehit ülküdaşlarımız “Türkiye’nin bölünmesine nasıl izin verdiniz, ayıp değil mi, günah değil mi, bir sandığın başına bile gidemediniz mi?” diye sormasınlar diye MHP’ye oy vereceğim.
2) Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş, Muzaffer Özdağ, Dündar Taşer, Gün Sazak’ın ve Ziya Gökalp’ın, Atsız Hoca’nın, Arvasi Hoca’nın ve diğer Türk milliyetçisi büyüklerimizin mücadelelerine olan saygımdan ve bağlılığımdan dolayı MHP’ye oy vereceğim. Onlar yaşasalardı MHP’ye oy verirlerdi.
3) Hem “Türk milliyetçisiyim, ülkücüyüm” demenin, hem de Türkiye’nin bölünme süreci karşısında sessiz kalmanın, tarafsız olmanın mümkün olmadığını bildiğim için MHP’ye oy vereceğim. “Bu şehirden şu aday olursa, bu aday olursa MHP’ye oy vermem” demenin, yanlış olduğunu düşünerek, oyumu Ahmet veya Hüseyin’e ne kadar kızsam da, isimlerde değil, kuruma yani MHP’ye verdiğim bilinci ile oy vereceğim. Çünkü bileceğim ki, çok kızdığım Ahmet ve Hüseyin yarın AKP anayasanın ilk dört maddesini değiştirmek istediğinde, Türkiye’yi bir Türk ülkesi olmaktan çıkarmak istediğinde, eğer MHP’ye oy vermez isem, onların yerine seçilecek olan AKP, CHP ve BDP milletvekilleri Türkiye’nin birliğini bozacaklardır. Bu büyük bir vebal olur.
4) MHP’nin hataları var mı? İnsanî olan her şeyin olduğu gibi MHP’nin de 1965’den bu yana hataları olmuştur. Genel Merkez yanlışlıklar yapmıştır. Teşkilatlar zaman zaman aksamıştır. Ülküdaşlarımız içinde çok haklı nedenlerle kırılanlar olmuştur. Bundan sonra da MHP hata yapacaktır. Genel Merkeze kızan ülküdaşlarımız olacaktır. Genel Başkanı eleştiren çıkacaktır. Özetle, MHP hata yapmıştır ve bundan sonra da hataları olacaktır. Ancak gün yanlışları konuşarak, vakit geçirme günü değildir. Gün yapıcı eleştiri, olumlu katkılarla Türkiye’yi içine sürüklenmeye çalışıldığı anti-demokratik etnik merkezli federal başkanlık projesi ve parçalanma sürecinden çekip çıkarma günüdür. MHP’yi eleştirenler, Genel Başkana ve teşkilatlara kızanlar, bütün Ülkücüler bilmektedir ki, MHP ihanet etmez. MHP ihanete teslim olmaz. MHP, ihanetle mücadele eder. Bundan dolayı MHP’ye oy vereceğim.
5) Evet, MHP’ye oy vereceğim; çünkü benim için MHP sadece bir siyasi parti değil, bir aile, bir mücadele, bir kültür, bir gelenek, Türk milletinin, Türk milletinin hukukunun, Türk milletinin menfaatlerinin, Türk kültürünün özetle Anayasanın Giriş bölümü ve ilk dört maddesinin MUHAFIZ ALAYI’dır. MHP, Türkiye’nin içinden geçtiği dönemde SON HATTIR. MHP’nin arkası VATAN’dır.
6) MHP’ye oy vereceğim; çünkü 12 Haziran öncesi ve sonrasındaki mücadele 12 Eylül öncesindeki mücadele kadar önemli ve Türk milletinin geleceği açısından hayatî bir mücadeledir.
Bütün bunları ortaya koyduktan sonra hemen şu hususu da belirtelim. MHP, 1965’de kuruldu. O günden bugüne geçen yıllar içinde Türkiye çok parti gördü. Bazıları iktidar partisi oldu. Hatta liderleri cumhurbaşkanı oldu. Ancak o partiler artık yok. Tarih kitaplarında dipnota dönüştüler. MHP bu 46 yıl içinde en ağır baskılarla, saldırılarla, komplolarla karşı karşıya kalan parti olmuştur. Bütün bu ağır saldırılara rağmen MHP hâlâ ayakta, hâlâ Türkiye’nin her yerinde örgütlü ya da Hakkâri dahil her yerde 12 saat içinde örgütlenebilecek durumdadır. MHP var ve var olmaya devam edecek. Çünkü MHP, ne Adalet Partisi, ne DYP veya ANAP ne de AKP gibi bir kişi partisi değildir. AKP bugün var. Ancak 10 sene sonra, Türk milliyetçilerinin duruşu ve mücadelesi sayesinde AKP’yi siyasi tarih kitaplarında bir dipnot olarak göreceğiz. MHP ise bir kurum, bir kültür, bir duruştur. MHP, Türk milletinin bağımsızlık iradesinin siyasi ifadesidir.
Bundan dolayı 12 Haziran 2011’de MHP’ye oy vereceğim. Benim için MHP’ye oy vermek, Kürşat’ın Çin Sarayını basmasına, Malazgirt’e, İstanbul’un fethine, İstiklal Harbine ve bu harbin sonunda kurulan Türkiye Cumhuriyetine oy vermektir.