10 yılda neler unutuldu gitti…
17 25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet haftası nedir? Haydi anımsayalım.
17 Aralık 2013 günü İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele ve Mali Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gerçekleştirilen soruşturmada aralarında iş adamları, bürokratlar, banka müdürü, çeşitli düzeyde kamu görevlileri ve 61. Türkiye Hükûmeti kabine üyesi dört bakan ile üç bakan çocuğunun olduğu kişiler hakkında "rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık" suçlarını işledikleri iddiası yer almıştır.
17 Aralık 2013 tarihinde şüphelilerin ev ve işyerlerinde arama yapılarak ele geçirilen çeşitli eşya ve paralara el konuldu.
İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler,
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan,
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Oğuz Bayraktar,
İş insanı Ali Ağaoğlu,
Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan,
Rıza Sarraf gözaltına alındı…
Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, soruşturmayı yürüten yargı ve emniyetçilerin o günlerde “cemaat” denilen yapının mensupları olduğunu ve bunların "paralel devlet" yapılanmasında yer aldıklarını söyledi.
O günden bu güne Erdoğan şunu söylemedi, söyleyemedi;
- “Rüşvet ve yolsuzluk yoktur…”
Eğer böyle olsaydı 4 bakan görevlerine devam ederlerdi değil mi?
Hayır edemediler.
Soruşturmaların ardından Egemen Bağış Avrupa Birliği Bakanlığı görevinden alındı.
İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar bakanlık görevlerinden istifa ettiler.
Bayraktar ayrıca milletvekilliğinden de istifa etti.
Soruşturma dosyasına göre;
Rıza Sarraf'ın soruşturmanın kilit ismi olduğu, bürokraside dört bakan ile geliştirdiği ilişkiler ve rüşvet çarkı sayesinde kara para aklama, altın kaçakçılığı gibi birtakım suçlar işlediği öne sürüldü.
3 bakan çocuğu hakkında, "rüşvet almaya ve vermeye aracılık etmek" iddianamede yer aldı.
Gözaltına alınan 71 şüpheliden 24'ü çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı, 38'i de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
4 bakan hakkında cezai kovuşturma yapılması için hazırlanan fezlekeler, TBMM'ye gönderildi.
25 Aralık'ta yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasıyla kapsamında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan'ı şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldı.
İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, gözaltı ve arama talimatını, gerekçe ve delillerinin yetersizliği nedeniyle talebi geri çevirdi.
Yeni atanan İçişleri Bakanı Efkan Ala, Erdoğanların evinin çevresine özel tim yerleştirerek olası gözaltına almaları engelledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar şunları söyledi:
- “Soruşturma dosyasında var olan ve onaylanan imar planlarının büyük bir bölümü Sayın Başbakan'ın talimatıyla yapıldı. Bu minval üzere bakanlıktan ve milletvekilliğinden istifa ettiğimi açıklıyorum. Bu milleti ve vatanı rahatlatmak için sayın Başbakan'ın istifa etmesi gerektiğine inandığımı ifade ediyor, yüce milletime saygılar sunuyorum.”
Bakan Bayraktar imar rantlarının Recep Tayyip Erdoğan talimatı ile yapıldığını itiraf etti ve Erdoğan’ı istifaya davet etti.
Cumhuriyet tarihinin en büyük itirafı ve suçlaması da karşılıksız kaldı.
Büyük bir başarı (!) ile o günden bugüne tüm rüşvet ve yolsuzluk dosyaları ört bas edildi.
17- 25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk dosyalarını muhalefet bile unuttu gitti…
Dünkü yazımdaki sözlerin sahibi Devlet Bahçeli ise bugün Erdoğan için anayasa yaparak en büyük destekçisi oldu.
Yarın: Dönemin AKP genel başkanı ve başbakanı Ahmet Davutoğlu Yüce Divan gerçeğini açıklıyor.