Yüz binlerce şizofren aramızda dolaşıyor

Geçtiğimiz günlerde tüm toplumu derinden sarsan iki cinayet işlendi.

19 yaşındaki bir genç, Eyüpsultan'da bir genç kızı boğazını keserek öldürdü. Yarım saat sonra ise bu defa Edirnekapı surlarında yine bir genç kızı öldürdükten sonra başını kesti.

Cinayetlerin ardından kendini surlardan atarak yaşamına son veren gencin şizofreni hastalığı nedeniyle defalarca psikiyatrik tedavi gördüğü öğrenildi.

...

Göz kırpmadan korkunç cinayetler işleten şizofreni için psikiyatristler “ciddi bir akıl hastalığı” diyor, şu bilgileri veriyorlar:

“Şizofrenler gerçek ile gerçek dışı unsurlar arasında ayrım yapamaz. Bu durum onların düşünme, hareket etme, duygularını ifade etme, gerçekliği algılama ve başkalarıyla ilişki kurma şeklini olumsuz etkiler.

Bu hastalar olmayan sesleri duyar, hezeyanlara kapılır, mantıklı düşünme yetisini kaybeder, dış dünyadan büyük oranda soyutlanır, adeta ayrı bir âlemde yaşamaya başlar.”

...

Akla ister istemez şu soru geliyor:

Bu hastalığın tedavisi var mı?

Yine psikiyatristleri dinleyelim:

“Hastalık tam olarak tedavi edilemiyor ama düzenli kullanılacak ilaçlar yoluyla kontrol altına alınabiliyor.

Şizofreni hastası hiç tedavi edilmediği ya da başlanan tedaviyi yarım bıraktığı takdirde ise kendisi ve çevresi için ciddi tehlike oluşturuyor; örneğin cinayetler işleyebiliyor, yangınlar çıkarabiliyor, soygunlar yapabiliyor, trafik kazalarına yol açabiliyor, intihar edebiliyor.

Tedavi olmayan şizofreni hastaları bir de uyuşturucu ya da alkol kullanıyorlarsa daha da tehlikeli oluyorlar.”

...

Bir önemli soru daha:

Türkiye’de kaç şizofreni hastası var ve bu hastaların ne kadarı tedavi oluyor?

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada 50 milyon, Türkiye’de ise 600 bin şizofreni hastası olduğu tahmin ediliyor.

Türkiye’deki şizofreni hastalarından birkaç bini akıl hastanelerinde ve psikiyatri kliniklerinde tedavi görüyor.

Verilen ilaçları ailesinin kontrolünde kullanıp yaşamını normale yakın bir şekilde sürdüren hastalar da var.

Ne var ki ülkemizde yüz binlerce şizofren hiçbir tedavi görmeden aramızda dolaşıyor.

İşte pimi çekilmiş bomba gibi her an patlamaya hazır olanlar da bunlar.

...

NTV’de yayınlanan bir haberde özetle şöyle deniyordu:

“Emniyet yetkilileri, Antalya'da 3 polisin öldürülmesi olayının failinin şizofren olduğunun ortaya çıkması üzerine şiddet eğilimli şizofreni hastalarının polis kontrolünde tutulması için çalışma başlattı.
Sağlık Bakanlığı yetkilileriyle temasa geçen emniyet yetkilileri, şizofrenlerin sağlık ve adres bilgilerini alıp karakollara bildirecek.
Böylece her karakol, kendi mıntıkasında kaç şizofreni hastası bulunduğunu, bu hastaların nerede, kimlerle yaşadığını ve ne iş yaptıklarını bilecek. Ekipler, şizofren tanılı bireylerin aileleriyle de zaman zaman görüşecek.”

Son yaşanan iki cinayet bu çalışmada pek mesafe alınamadığını ortaya koyuyor.

Yazarın Diğer Yazıları