Türkiye''nin, Rusya-Ukrayna savaşında taraflarla diyaloğunu devam ettirmesi, ateşkesin sağlanması ve mutabakat oluşturulmasında kolaylaştırıcı rol oynaması, uluslararası kamuoyunda beğeni kazanmış, diğer taraftan da NATO üyeliği yükümlülüklerini de ihmal etmemeye özen göstermesi dikkat çekmiştir.
Türkiye''nin uyguladığı politika ve Montrö Sözleşmesi kurallarını hassasiyetle uygulaması ve bu süreçte Rusya''ya uygulanan yaptırımlara katılmaması çıkarlarımıza uygundur. Bu politika hem ABD/Batı, hem de Rusya tarafından genelde memnuniyetle karşılanmış, yaptırımlara katılmama ise Batı tarafından fazla yadırganmasa da itibar da görmemiştir.
Ancak Türkiye''nin NATO''yu fazla ön plana çıkaran, genişlemesini destekleyen ve Ukrayna''nın haklı olduğunu ifade eden demeçleri, taraflara eşit davranma politikasını zedelemiştir.
NATO''nun genişlemesi, Avrupa''da ve bölgemizde gerginliği arttıracak ve güvenliğimizi olumsuz yönde etkileyecektir. Bu nedenle ifadelerde ihtiyatlı olunmalıdır.
Yunanistan rahatsız
Türkiye''nin NATO ve Ukrayna konusundaki demeçleri, savaşan taraflarla diyalog imkânını elinde tutması ve uzlaştırıcı politikaları, Yunanistan''da, Türkiye''nin ABD/Batı nezdinde itibar kazandığı intibaını oluşturmuştur. Ayrıca Rusya''nın Karadeniz kuzeyinde gittikçe artan hâkimiyeti, Türkiye''nin yeniden ön plana çıkmasına neden olmuş ve Yunanistan''da tedirginlik yaratmıştır.
Bunun sonucunda, ABD''nin Türkiye''ye F-16 konusunda olumlu bakması ve F-35 konusunda ise kapıyı az da olsa aralık bırakması Yunanistan''ı rahatsız etmiştir.
Yunanistan, ABD''nin, Kıbrıs konusuna ve Doğu Akdeniz''de Türkiye''nin faaliyetlerine ses çıkarmamasını ve İsrail-Girit-Yunan Anakarası üzerinden Avrupa''ya bağlanması planlanan enerji hattı projesini durdurmasını da hazmedememiştir.
Yunanistan müzevirlik yapıyor
Bu rahatsızlık Yunanistan''ı, Türkiye aleyhinde hareket ederek, savaş uçağı konusundaki olumlu gelişmeleri engellemeye, Türkiye''yle ABD/Batı arasına nifak sokmaya, Türkiye''nin yeniden uluslararası ortamda ön plana çıkmasını önlemeye sevk etmiştir.
ABD''nin Türkiye''yle ilgili davranışı Yunan medyasında tepkiyle karşılanmış, yorumcular, ABD''ye çok imkân tanıdıklarını, ne istedilerse verdiklerini ifade ederek serzenişte bulunmuşlardır.
Bu gelişmeleri takiben, Brüksel''de Türkiye ve ABD Başkanları arasında görüşme yapılamaması, aksine Miçotakis''in de 16 Mayıs''ta Beyaz Saray''a davet edilmesi ve Biden''ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak ifade etmeye devam etmesi Yunanistan''ı, ABD-Türkiye ilişkilerinin bozulacağı yönünde ümitlendirmiştir.
Bu kapsamda Yunanistan, Ege''de provokatif uçuşlarla hava sahası ihlalleri yapmasına rağmen, Türkiye''nin ihlalleri arttırdığını ilan ederek, Türkiye''yi NATO''ya şikâyet etmiştir.
Ne yazıktır ki bu sefer de ABD-Yunanistan aşkı çalışmaya başlamış, ABD''den Yunanistan''a destek gelmiş, bunun kışkırtıcı olduğunu ve desteklemediklerini açıklamışlardır. Yunanistan da ABD''nin Dedeağaçta bulunmasından memnun olduğunu açıklamıştır.
Yunanistan, Türkiye aleyhindeki faaliyetlerine devam etmiş, 9 Mayıs''ta yapılan "Tiger Meet" NATO tatbikatının hazırlık safhasında, Türkiye aleyhinde konulara yer vermiştir. Türkiye de tatbikattan çekilmiştir.
İyilikten maraz doğar
Bu kervana Ukrayna Cumhurbaşkanı''nın da katılması garipsenmiştir. Zelensky, Yunan televizyonuna verdiği demeçte, "Türkiye, bir yandan arabulucu rolü üstleniyor ve Ukrayna''yı destekliyor, diğer yandan da, Rusya''dan gidecek turistlere hazırlıklar yapıyor, bu olacak şey değil. Bu çifte standarttır. Doğruluktan yana mısınız, yoksa değil misiniz? Bir seçim yapmalısınız." diyerek Türkiye''ye serzenişte bulunmuştur.
ABD''nin sınırsız desteğini, Avrupa''nın da yardımını alan Zelensky, her şeyin kendi etrafında şekillenmesini isteyen bir havaya girmiş, Türkiye''nin desteğini ve iyileştirici rol oynamasını göremeyecek hale gelmiştir. Yunanistan''ın da bu fırsatı kaçırmadığı gözlemlenmiştir. Ukrayna''nın Ankara Büyükelçisi bunu tevil etmeye çalışmışsa da inandırıcı olamamıştır.
***
Yunanistan''ın ezeli ve ebedi düşmanımız olduğu, ABD ve Avrupa''dan karşılıksız destek gördüğü, Türkiye ve Türk düşmanlığından beslendiği, bu nedenle hiçbir zaman ve mekânda tavizkar davranılmaması gerektiği unutulmamalıdır.
