Yunanistan'da tatil

Türk turizminin hareketlenmesi için Kurban Bayramı tatili 10 güne çıkartıldı.

Buna Türk turizmcileri ne kadar sevindi bilemem ama emin olun ki Yunanistan'daki otel ve lokantalar adeta bayram etti.

Zaten Yunanlar son bir aydır nefeslerini tutmuş Türk Bakanlar Kurulu'ndan gelecek tatil uzatma haberlerini bekliyorlardı. Beklenen haber geldi ve adeta Yunanistan'da büyük bir sevinç yaşandı.

Bayram bizim ama en çok kutlayan ve sevinç yaşayan onlar.

Yunanistan'da tatil... Bu Türkiye'de son 4 yılın modası. Hem de çılgınca bir moda.

Siz halen Yunanistan'a tatile gitmediniz mi?

Yunanistan'a tatil için önce vize almak gerekiyor. Sonrası size kalmış. Kos, Rodos, Midilli, Sakız, Sisam, Meis en çok tercih edilen Yunan adaları. Son dönemde büyük ekonomik kriz yaşayan Yunanistan için bu bölgeye gelen Türkler adeta can simidi olmuş.

Dedeağaç, Kavala, İskeçe, Gümülcine ve Selanik İstanbul'dan Yunanistan'a gidenler için vazgeçilmez şehirler.

Buraya o kadar çok Türk gidiyor ki, kendinizi Türkiye'de sanabilirsiniz.

Gelelim en önemli soruya; Türkler neden Yunanistan'a gidiyor?

Bu sorunun tek bir yanıtı var o da ucuz olduğu için. Aslında Yunanistan'a ucuz demek yanlış. Sadece fiyatlar olması gereken seviyede. Sorun Türkiye'de her şeyin pahalı olması.

Türkiye, Rus turistleri havalimanında kırmızı halı serip güllerle karşılarken maalesef bunun iki katı Türk de aynı şekilde Yunanistan'a ve başka Avrupa şehirlerine gidiyor.

Türk turizmcileri yıllarca yerli turisti hor gördü ve önemsemedi. Adeta gelmesin diyerek yabancıya 30 dolara satılan odaları yerlilere 100 dolara sattı.

Şimdi Türkiye'ye Alman, İngiliz, Fransız ve Hollandalı gelmiyor. Rus ise nazlanarak geliyor. Gelen de 3 yıl öncesi verdiği fiyatın yarısına geliyor. Nitekim turizm gelirinin düşmesinin nedeni de ortada.

Şu an bayram nedeniyle iç turizm hareketli ama belirli bölgelerde. Alaçatı, Bodrum, Çeşme, Fethiye gibi bölgelerde yoğunluk var. Buralardaki doluluk Türk turizmine ne katkı sağlar orası tartışılır.

Türk turizmcilerinin yaptığı bir hatanın bedelini Türkiye ödüyor. Milyonlarca Euro Yunanistan'a akıp gidiyor. Bu hatayı sadece turizmciler mi işledi? Elbette hayır!

Aynı günah turizm bölgesindeki esnafta da. 1 porsiyon balığı yerli turiste 150 liraya satan esnafın da suçu çok.

Yunanistan'a gidenlerden dinleyeceğiniz tek şey fiyatların ucuz olması. 2 kişi hafta sonu İstanbul'dan Yunanistan'a gidiyor ve her türlü balığa ve ziyafete 20-30 Euro ödeyip dönüyor.

Yunan adaları da aynı. Ege şehirlerinden günde en az 5 kez kalkan feribotlar Türklerle dolup taşıyor. 20 Euro'ya yapılan konaklama ve 20-30 Euro'luk ziyafet Türklere cazip geliyor.

Türklere daha da cazip gelen şey ise adam yerine konulmak. Bence en önemlisi bu. Türk diye burun kıvrılan kişiler Yunanistan'da önemseniyor.

Sonuç olarak bu iş, ihracatın ithalatı karşılama hesabına dönüyor.

Türkiye bir yandan turizm gelirlerini artırmaya çalışırken diğer yandan turizm giderleri artıyor.

Türkiye'de eğer bu zihniyet değişmez ise emin olun Türkiye'nin turizm döviz girdisi kadar çıktısı da olacaktır.

Nasıl üretmek yerine tüketmeyi seçtiysek, aynı hatayı turizmde de yapıyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları