Yunan işgaline duyarsız yargı

Vatan toprağı 18 Türk adasının Yunanistan tarafından işgali konusunu günlerdir yazıyor ve en azından yargının harekete geçmesini ve sorumlular hakkında cumhuriyet savcılarının gereğini yapmasını vurguluyorum.

Son yazım üzerine eş zamanlı olarak Avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Avukat Tacettin Çolak bana ibretlik belgeler gönderdiler.

Bu belgelere geçmeden kısa bir bilgi notu vereyim.

23 Eylül 2017 tarihinde; Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Kurmay Albay Ümit Yalım, Avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Halkın Kurtuluşu Partisi İzmir İl Başkanı Avukat Tacettin Çolak''ın konuşmacı olduğu geniş katılımlı panelde işgal altındaki 18 Türk adasının hukuki durumu ele alındı.

Vatan toprağının işgaline neden olan sorumlular hakkında bu üç vatansever harekete geçti...

Ege Denizi''nde işgal edilen adalarımızın coğrafi ve idari olarak Milli Emlak kayıtlarına istinaden sorumlusu olan İzmir, Aydın ve Muğla Valileri hakkında "adalar bu illerin parçası vatan toprağı" olduğu gerekçesiyle 25 Eylül 2017 tarihinde suç duyurusu hazırladılar.

Suç duyuruları, Aydın ve Muğla Cumhuriyet Başsavcılıklarına da gönderilmek üzere İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına verildi.

Yunan işgallerini ispatlayan kapsamlı ve somut delillere dayalı belgeler, fotoğraflar ve videoların yer aldığı suç duyurusu dilekçesinde kendi il sınırlarındaki vatan topraklarımıza sahip çıkmamakla ve bu işgale seyirci kalmakla suçladıkları valilerin;

Türk Ceza Kanunun 302''inci Maddesinin;

"Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya veya devletin bağımsızlığını zayıflatmaya veya birliğini bozmaya veya devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik fiiller" hükmü gereği,

Türk Ceza Kanununun 257''inci Maddesinin;

"Görevi Kötüye Kullanma" hükmü gereği cezalandırılmaları istendi.

Değerli okurlarım,

Valilerin birinci sınıf devlet memuru olmaları nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılıkları başvuruları Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiler.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı;

- Zamanın İzmir Valisi Erol Ayyıldız,

- Zamanın Muğla Valisi Esengül,

- Zamanın Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger hakkında yapılan suç duyurularının işleme konulmamasına karar verdi.

Karar gerekçesi şöyle oldu:

"Yapılacak ihbar ve şikâyetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, ihbar ve şikâyetlerde, kişi ve olay belirtilmesi, iddiaların ciddi bulgu ve belgelere dayanması, ihbar ve şikâyet dilekçesinde dilekçe sahibinin doğru ad, soyad ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması zorunludur."

Değerli okurlarım,

Vatan toprağı 18 Türk adası işgal altında fotoğraflar, videolar, Yunanlı bakanlar, başbakanlar, cumhurbaşkanları topraklarımızda mangal partileri yapıyorlar.

Yedi düvel duyuyor, görüyor, izliyor, medyada her gün haberler yer alıyor ama Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı "soyut ve genel nitelikte" bularak, "iddiaların ciddi bulgu ve belgelere dayanmadığı" gerekçeleri ile başvuruları reddediyor.

Tam bir rezalet…

Yalım, Eminağaoğlu ve Çolak yine de işin peşini bırakmadılar.

8 Ocak 2018 tarihinde bu kez Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu''na zamanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca hakkında "Valilere soruşturma izni vermeyerek görevini yapmadığı" gerekçesiyle suç duyurusunda bulundular.

Tüm resmi belgeleri de ekleyerek suç duyurusunda tüm delilleri ortaya koyup ayrıca dediler ki;

"Adalardaki işgal ve ilhakı meşrulaştırmak için her türlü faaliyetleri Yunanistan Genelkurmay sitesinde yayındadır…"

Ve elinde resmi belgeler bulunan Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Kurmay Albay Ümit Yalım''ın da tanık olarak dinlenmesini istediler.

Değerli okurlarım,

Ne yazık ki Yargıtay Başkanlığı bugüne kadar bu başvuruya yanıt vermedi.

Neden mi?

Çünkü hakkında suç duyurusunda bulunulan Mehmet Akarca, şu an Yargıtay Başkanıdır…

Denir ya; "Kimi kime şikâyet edeceksiniz?"

Sadece bu başvuru mu yanıtsız?

Hayır, bir tane daha var ne yazık ki…

Yalım, Eminağaoğlu ve Çolak, 25 Eylül 2017 tarihinde aynı valiler hakkında "İdari Yönden İnceleme Yapılması" için İçişleri Bakanlığına da dilekçe verdiler.

93474 sayı ile İçişleri Bakanlığı kayıtlarına giren bu dilekçeye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da bakanlık da yanıt vermedi…

Değerli okurlarım,

Vatan toprağının işgalinde sorumluluğu olan kişileri tek tek yazdım ki Ahmet Necdet Sezer ismine "Kırmızı ışıkta dahi duran dürüst devlet adamını neden yazdın?" diye bazı itirazlar geldi.

Sayın Sezer, Anayasa Mahkemesinin 14. Başkanı ve 10. Cumhurbaşkanıdır.

16 Mayıs 2000- 28 Ağustos 2007 tarihleri arasında cumhurbaşkanıdır, Milli Güvenlik Kurulu Başkanıdır ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanıdır.

2004 yılında ilk Türk adasının işgalinde -merhum başbakan Bülent Ecevit''e Anayasa kitapçığı attığı sertlikte olduğu gibi- masaya yumruğu vurup gereğini yapsaydı;

İnanıyorum ki; Yunanlıların bugün vatan toprağı 18 adamızı işgali diye bir sorunumuz olmazdı.

Sayın Sezer keşke anayasa ve yasal hakkı olan kırmızı ışıkta geçseydi de vatan toprağının işgaline gerekli hukuki ve askeri tavrı koysaydı…

Yazarın Diğer Yazıları