Yunan bu cesareti nereden alıyor?
Tam 16 mermi isabet etti.
Rodos açıklarında uluslararası sularda Türk yük gemisine Yunan sahil güvenlik botundan ateş açıldı.
Uluslararası her türlü hukukta yasak!
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, Aydınlık Gazetesi'ne özetlemiş:
"Sahil güvenlik ve savaş gemilerinin, ticaret gemilerini ne şekilde durduracağı, gerek silahlı çatışma hukuku, gerek Viyana Protokolü, gerek Roma Sözleşmesi ve gerekse ülkelerin iç hukuk düzenlemeleri ile bellidir. Yaşananlar uluslararası sularda Türk bayrağını taşıyan bir gemiye doğrudan, düşmanca tutumu göstermektedir."
***
Yunanistan'ın uzun zamana yayarak Ege'de kıta sahanlığını kendi lehine doğru genişlettiğini, 18 adamızı işgal ettiğini, silahlandırdığını defalarca yazdık.
Millî Güvenlik Kurulu eski Genel Sekreteri Ümit Yalım, Ege'deki Yunan işgalini belgeleri ve fotoğrafları ile kamuoyuna aktardı. Yeniçağ Gazetesi başta olmak üzere bir kaç bağımsız gazetede yayınlanan bu haberler, iktidar tarafından "yok sayıldı."
Geldiğimiz noktada Yunanistan, Türkiye'nin gücünü öylesine hafife almış görünüyor ki; kendi limanlarımız arasında yük taşıyan bir ticari gemiye ateş açabiliyor!
Peki Yunanistan gerilimi neden adım adım tırmandırıyor?
Bu cesareti nereden alıyor?
Bana göre geçmişte olduğu gibi bugün de emperyalizmin paralı askerliğine soyundular...
Ve Ege'de suların ısınması Suriye'nin kuzeyinde oluşturulan Kürt devletinden bağımsız değil...
***
Yunanistan'ı Ege'de "gaza getirenler" Büyük Ortadoğu Projesi'nin mimarlarından başkası değil...
Türkiye, sınırlarında oluşturulan ve nihai hedefte bölünmesinin de kaldıracı olarak kullanılacak Kürt devletçikleri ile ilgili önlem düşünürken, dikkati Ege'ye çekiliyor!
Yunanistan açıkça Türkiye'yi tehdit ediyor. Türk toprağı olan adalarda tatbikatlar düzenliyor!
Yunanistan'a sığınan darbeci FETÖ'cülerin, TSK ile ilgili ne tür bilgileri aktardıkları da ayrıca düşünülmelidir.
Türkiye, Suriye'deki gelişmelere askeri güç kullanarak dahil oluyor, Ege'de Yunan tacizi ile TSK'nın gücünü bölmesi de amaçlanıyor.
Sınırlarımızda yakın saldırı altındayken Katar'a asker göndermemiz de ayrı bir tartışma konusu...
Yunanistan, Türkiye'yi paralize etme görevini yerine getiriyor.
***
Peki bu noktaya nasıl geldik?
Elbette korkunç politik hatalar ve toplumu körleştiren, aldatan hayal ürünü hedeflerle...
Ahmet Davutoğlu ile devlet aklına sirayet ettirilen Yeni Osmanlı tuzağı, memleketi Orta Doğu bataklığının içine sürükledi.
Türkiye bölgede caydırıcılığını yitirdi, uluslararası alanda inandırıcılık ve güven sorunu yaşıyor.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözleri, içine düşürüldüğümüz açmazı bakın nasıl özetliyor:
"Ulusal siyaset dediğim zaman kastettiğim anlam ve içerik şudur:
Ulusal sınırlarımız içinde her şeyden önce kendi gücümüze dayanarak varlığımızı korurken, ulusun ve ülkenin gerçek mutluluk ve bayındırlığına çalışmak... Gelişigüzel hayaller peşinde ulusu uğraş ve zarara sokmamak.
Uygar dünyada uygar ve insanca davranış ve karşılıklı dostluk beklemek...
Kendilerine bir ulusun talihi emanet edilen adamlar, ulusun güç ve kudretini yalnız ve ancak yine ulusun gerçek ve ulaşılabilir yararları yolunda kullanmaktan sorumlu olduklarını bir an bile hatırlarından çıkarmamalıdırlar..."
Nokta...