Yüksel Aslan meselesi
Recep Bey’in bundan sonra seçim kazanmak için umudunu bağladığı tek seçenek; muhalefetin birbirine düşmesi, bölünüp parçalanması ve halkın güvenini kaybetmesidir.
Recep Bey Meral Akşener, Sinan Oğan ve Muharrem İnce gibi isimleri kullanarak 2023 seçimlerinde muhalefeti böldü parçaladı, birbirine düşürerek sonuç aldı ve aslında yasal olarak girmeye hakkı bile olmadığı seçimleri bu suretle kazanabildi.
Şimdi ve özellikle de son yerel seçimlerde CHP’nin Özgür Özel liderliğinde tek başına büyük bir zafer kazanması üzerine Recep Bey stratejiyi CHP içinde kavga çıkarmak üzerine kurmuş bulunuyor.
Bu çerçevede Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı birbirine düşürerek CHP’yi bölüp parçalamaya ve halkın güvenini kazanmış, itibar sahibi ve liyakat ehli cumhurbaşkanı adaylarını yıpratmaya çalışıyor.
Göründüğü kadarı ile öncelikle CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu gaza getirerek bu stratejiyi uygulamaya koymuş bulunuyor. Kemal Bey de seçimleri kaybetmiş ve kongrede yenilmiş bir Genel Başkan olduğunu unutarak zaman zaman gaza geliyor ve adeta bir eş başkan gibi davranmaya çalışıyor. Özgür Özel ve ekibi en azından şimdilik bu tavra büyük bir olgunlukla yaklaşıyor ve bir kavga çıkmasın diye azami ölçüde özen gösteriyorlar.
Tam bu sırada Mansur Yavaş’a en yakın isimlerden biri olan Yüksel Aslan “Yüksel Aslan Meselesine” dönüşen, son derecede anlamsız bir açıklama yaptı. Ben yapılan bu açıklamayı da Recep Bey ve AKP tarafından uygulamaya konulan bu CHP içinde fitne çıkarma çabası dâhilinde yorumluyorum.
İYİ Partiden seçilip sonra istifa eden, şimdinin bağımsız Ankara Milletvekili Yüksel Aslan’ın sosyal medya paylaşımı şöyle:
"Tek derdi kendi kariyeri ve ona çizilen rotada yürümek olana, 'Proje Çocuk' denir, 'Mustafa Kemal'in Askeri' denmez" demiş.
Bu sözler çok tartışma yaratmış, bu paylaşımın Ekrem İmamoğlu’na yönelik olduğu iddia edilerek epey bir eleştiri almıştı. Aslında bu söylem bana tam da bir AKP ağzı ile yapılan bir konuşma olarak gelmişti.
Konu üzerine Sözcü Yazarı Aytunç Erkin’e konuşan Mansur Yavaş kendine yakın isimlerden olan eski özel kalemi, Yüksel Arslan'ın, bu paylaşımına ilişkin şöyle konuştu:
"Benim tarzım değil bu. Onaylamam. Bana yakın hiçbir isim böyle konuşamaz. Bunu da söyledim. Hem de kendi partilimize… Bunu onaylamıyorum. Hiçbir belediye başkanına böyle davranılmamalı. Gündeme döneceğim." Demiş…
Böylece Mansur Bey’den gene tecrübeli bir devlet adamına yakışan birlik beraberliği koruyacak son derecede sağduyulu bir söylem görmüş olduk.
Mansur Bey bahse konu söyleşide ayrıca Recep Bey ve AKP’nin bu stratejisinin farkında olduğunu gösteren şu cümleleri de eklemiş:
"Erken seçime muhalefet zorluyor. Haklı zaten. Halk sesini çıkarmaya başladı. Aritmetik olarak hükümet ‘Evet yapacak bir şey kalmadı. Bir güven tazeleyelim’ demedikleri sürece seçime de gidilemiyor maalesef. Gidilse yarın konuşulmaya başlar. Daha ortada hiçbir şey yokken insanları birbirine düşürmeye çalışmak, aleyhlerine konuşmak, karalamak bunlar iktidara yarar. Görülmüyor mu?”
Söyleşinin devamında CHP'den ayrılmayı düşünmediğini söyleyen Mansur Yavaş, "Herkes her şeyi deneyecek. İçeriden dışarıdan yapacaklar. Siyaseti yapanlar kendince oyun kurabilir ama biz bu oyunlara gelecek halimiz yok. Yerimizdeyiz. İstifa gibi bir düşüncem yok, olur mu öyle şey! Hayır, hayır, hayır… Bize halk görev verdi, partimiz aday gösterdi, benim görevim Türkiye’ye örnek olacak en güzel çalışmaları yapmak. Bunlar ülkeyi iyi yönetir dedirtmek. Benim amacım bu" ifadelerini kullanmış.
Bize de iyi ki böyle sağduyulu ve bilge devlet adamlarımız var, kurulan oyunu görüyor ve tuzağa düşmüyor demek düşer.