Yüce Divan'a sevk şarttır
17-25 Aralık tarihinin Başbakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, "Kim kendi çıkarını düşünmüşse, kim servetini artırmayı planlamışsa, kim rüşvet almışsa, kim haksız kazanç peşinde olmuş ve elde etmişse onlardan da hesap sorulmalıdır. Biz buradayız" dedi.
Eski Başbakan Davutoğlu'nun bu sözleri çok açık ve net bir şekilde kendisi dahil 4 Bakanın Yüce Divan'da yargılanma dilekçesidir.
Davutoğlu Başbakan iken 4 bakan hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı "takipsizlik" hükmü verdi.
Eğer dönemin Başbakanı Davutoğlu bu takipsizlik kararı üzerine Adalet Bakanlığı'nı devreye soksa idi Reza Zarrab Türkiye'de yargılanacaktı.
Gelelim daha önemli olan diğer büyük aklamaya.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 4 Bakan için AKP'li Hakkı Köylü başkanlığında 9 AKP, 4 CHP, 1 MHP ve 1 HDP'li milletvekilinden oluşan soruşturma komisyonu kuruldu.
Çalışmalarını 245 gün sonra tamamlayan Meclis Soruşturma Komisyonu kararı Başkan AKP'li Hakkı Köylü tarafından 9 ret, 5 kabul oyla 4 bakanın Yüce Divan'a gönderilmesine gerek olmadığı şeklinde açıklandı. Oylamaya HDP milletvekili katılmadı.
19 Ocak 2015'te Meclis Genel Kurulunda AKP'lilerin 50 fire vermesine rağmen 4 bakan için Yüce Divan yolu AKP'lilerin oyları ile kapatıldı.
Davutoğlu da yargılanmak istiyor
İşte bu yaşananlardan sonra 17-25 Aralık tarihinin Başbakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun geçtiğimiz hafta sonu yaptığı, "Kim kendi çıkarını düşünmüşse, kim servetini artırmayı planlamışsa, kim rüşvet almışsa, kim haksız kazanç peşinde olmuş ve elde etmişse onlardan da hesap sorulmalıdır. Biz buradayız" şeklindeki itirafına gelelim.
Davutoğlu, "... Kim kendi çıkarını düşünmüşse..." diyor.
- Ben de, kendinizin, başbakanı olduğunuz hükümetin ve partiniz AKP'nin çıkarlarını düşündünüz ve 4 bakanınızı Meclis'te AK'ladınız diyorum.
Davutoğlu, "Onlardan da hesap sorulmalıdır" diyor.
- Ben de 4 bakan Yüce Divan'a gönderilerek hesap sorulmalıdır diyorum.
Davutoğlu, "...Biz buradayız" diyor.
İşte bu sözünün anlamını da geçenlerde yazdığım gibi Anayasa'nın 112. Maddesini hatırlatarak yanıtlayayım:
ANAYASA HÜKMÜ: D. Görev ve siyasî sorumluluk MADDE 112- Başbakan, Bakanlar Kurulunun başkanı olarak, Bakanlıklar arasında işbirliğini sağlar ve hükümetin genel siyasetinin yürütülmesini gözetir. Bakanlar Kurulu, bu siyasetin yürütülmesinden birlikte sorumludur. Her bakan, Başbakana karşı sorumlu olup ayrıca kendi yetkisi içindeki işlerden ve emri altındakilerin eylem ve işlemlerinden de sorumludur. Başbakan, bakanların görevlerinin Anayasa ve kanunlara uygun olarak yerine getirilmesini gözetmek ve düzeltici önlemleri almakla yükümlüdür.
- Ben de Davutoğlu'nun "Kim kendi çıkarını düşünmüşse... Onlardan da hesap sorulmalıdır... Biz buradayız" sözlerinin esas alarak; 17-25 Aralık döneminin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile birlikte Yüce Divan'da yargılanmak istediğini söylüyor diyorum.
Davutoğlu, "Mücadele yürütürken eğer Türkiye'de yanlış bazı işler olmuşsa bu yanlışın hesap verilme makamı da New York değil Ankara'dır, Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleridir" diyor
- Ben de bazı yanlış işlerden Davutoğlu'nun kastı, 4 Bakanı Meclis'te aklamak, Zarrab'ı mahkemeden kurtarmaktır diyorum.
Davutoğlu'nun son sözü, "17-25 Aralık darbe girişimi sonrasında saatlerini bile buna göre ayarlayanlar bize FETÖ ile mücadele dersi veremez. Biz o mücadeleyi yaptık, o mücadelenin bedelini ödedik, gerekirse ödemeye de hazırız" şeklindedir.
- Ben de AKP'nin bugünkü Meclis grubuna Başbakan Davutoğlu ile 4 bakanı Yüce Divan'a göndermelerini öneriyorum.