YSK'nın Erdoğan kararındaki hukuka aykırı hileyi yakaladım

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener, Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce, Recep Tayyip Erdoğan ve Sinan Oğan''ın adaylıkları konusunda şöyle dedi:

-"Kurulumuz her üç adaya yönelik olarak yapılan itirazları değerlendirmiş ve yapılan değerlendirme sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Anayasası''nın 77, 101, 106 ve 116''ncı maddeleri ve 6271 sayılı Cumhurbaşkanlığı seçimi kanununun 3, 6, 8 ve 8A maddeleri ile birlikte değerlendirilmiş ve yapılan değerlendirmeler sonucunda oy birliğiyle her üç aday yönünden adaylıklarına yönelik itirazların reddine karar verilmiştir."

YSK''nın gerekçesini çok merak ediyordum ki dikkatlice okudum, araştırdım.

Erdoğan''ı aday yapabilmek için bula bula 6271 sayılı cumhurbaşkanlığı seçim kanunun 3. maddesinin 3. fıkrasının 2. cümlesine bulmuşlar.

-(3) Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev sürelerinin dolmasından önceki son Pazar günü oy verme günüdür.

Görev süresi, birlikte yapılan bir önceki seçim tarihi esas alınarak belirlenir.

Oy verme gününden geriye doğru hesaplanacak altmış günlük sürenin ilk günü seçimin başlangıç tarihidir.

Kocaman bir yuh çektim.

11 Yüksek Yargıç şu ayrımı yapamamışlar;

1. Görev Süresi.

2. Görev Dönemi.

Elbette Görev Süresi bir önceki seçim tarihi esas alınarak belirlenecek.

Elbette Görev Dönemi seçildiği dönem sayısına göre belirlenecek.

Recep Tayyip Erdoğan kaç dönem görev yaptı? 2 DÖNEM…

1. Dönem 2014-2018

2. Dönem 2018-2023

Aynı yasanın aynı 3. maddesinin başlığı şöyle:

-Seçim dönemi, seçim döneminin başlangıcı ve seçimlerin tamamlanması.

"Dönem" hükmü elbette dikkatinizi çekti değil mi?

Erdoğan''ın "Görev Süresi" değil ki tartışılan konu.

Ancak YSK hukuki skandala imza attı.

-Görev dönemini değil.

-Görev süresini aldı.

"Görev Dönemi" anayasanın 101. maddesinin 2. fıkrasında olduğu gibi 6271 sayılı yasada ilk 2 madde şöyle yer alıyor:

-MADDE 3 - (Değişik: 25/4/2018-7140/3 Md.)

-(1) Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır.

-(2) Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Ancak Cumhurbaşkanının İKİNCİ DÖNEMİNDE Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi hâlinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.

Bu maddenin ikinci fıkrası da çok net:

-Meclisin, "seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi hâlinde…" hükmü var.

14 Mayıs''ta, "seçimlerin yenilenmesine" kim karar verdi?

-Recep Tayyip Erdoğan

O halde YSK Görev Süresi hükmüne sığınabilir mi?

Elbette HAYIR…

YSK; Anayasayı da Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanununu da çiğnedi.

Görev süresi ile Dönem sayısı birbirinden ayrı kurallardır.

Şimdi YSK''ya hodri meydan diyorum.

Beni mahkemeye verin. Yargılanırken yaptığınız hukuki hileyi net şekilde ispatlayayım.

-Mahkemeye siyaseten tesir ederseniz, Yargıtay''a giderim.

-Yargıtay''a siyaseten tesir ederseniz Anayasa Mahkemesi''ne giderim.

-Anayasa Mahkemesi''ne tesir ederseniz Avrupa İnsan hakları Mahkemesi''ne giderim.

Böylece yargı kararı ile Erdoğan''ın adaylığını da seçilirse meşruiyetinin de olmadığını hukuken net şekilde ortaya koyarım.

Değerli okurlarım,

-Sayın Kemal Kılıçdaroğlu''nun,

-Sayın Muharrem İnce''nin,

-Sayın Sinan Oğan''ın anayasa hükmü olan kişilik hakları ihlal edildi.

Seçmenlerin de anayasal hakları ihlal edildi.

Haksız ve hukuksuz bir cumhurbaşkanlığı seçim yarışı YSK tarafından sahneye konuldu.

YSK, hukuken son karar merci olduğu için yargıya taşınamıyor deniyor ama burada telafisi mümkün olmayan kişilik hakları ihlalinden kaynaklanan Bireysel Başvuru hakkı doğuyor.

Konuya ilişkin soruma eski Adalet Bakanı Anayasa Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk şöyle yanıt verdi:

"Seçilme hakkının ihlali dolayısıyla cumhurbaşkanı adayları, seçme hakkının ihlali nedeniyle seçmelerin haklarının ihlali doğmuştur.

Bu nedenle Anayasa Mahkemesi''ne Bireysel Başvuru Hakkı nedeniyle dava açabilirler.

Anayasanın 148. Maddesi şöyle der:

-Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi''ne başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.

Herkes diye başlayan bu madde kamu gücünü gösteriyor.

Kamu gücü de Yüksek Seçim Kurulu''dur.

Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi 1. Ek protokolün 3. Maddesi, "Serbest Seçim Hakkı" ile şöyledir:

-Yüksek Sözleşmeci Taraflar, yasama organının seçilmesinde halkın kanaatlerinin özgürce açıklanmasını sağlayacak şartlar içinde, makul aralıklarla, gizli oyla serbest seçimler yapmayı taahhüt ederler.

-2. Ek 1 No.lu Protokol''ün 3. maddesi, sadece yasama organın seçilmesi ile ilgilidir. Ancak, bu ifade, yalnızca ulusal parlamento ile sınırlı değildir. Söz konusu Devletin anayasal yapısının da incelenmesi gerekir.

İşte tüm bu gerekçelerle Cumhurbaşkanı adayları;

-Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Sayın Muharrem İnce ve Sayın Sinan Oğan Anayasa Mahkemesi''ne dava açabilirler.

-Her seçmen de dava açabilir."

Değerli okurlarım,

Haksız ve hukuksuz bir cumhurbaşkanlığı seçim yarışı YSK tarafından sahneye konuldu.

Bu üç cumhurbaşkanı adayının da Anayasa Mahkemesi''ne başvurması gerekir.

Yazarın Diğer Yazıları