YSK'lı Güven, sıfır güven

Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven'e güvenmiyorum, üyelere de güvenmiyorum... Bu güvensizliğim elbette oy kullanmama engel değil, kimsenin de oy kullanmaması için gerekçe olamaz.

11 üyenin tamamı yüksek yargıdan seçilip gelen hâkim yani Anayasa ile yasalar ile özgür olmaları, vicdanları ve yasalara dayalı karar vermeleri gereken hukukçular.

Hâkim ve savcı bakın Anayasa'da nasıl tanımlanıyor ve görevlendiriliyor:

Anayasanın 67. maddesi der ki; Seçimler ve halk oylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır.

ANAYASA VE ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

YARGI - I. GENEL HÜKÜMLER -

A. MAHKEMELERİN BAĞIMSIZLIĞI

Madde 138 - Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler.

Hiçbir organ, makam, merci ve kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.

B. HÂKİMLİK VE SAVCILIK TEMİNATI

Madde 139 - Hâkimler ve savcılar azlolunamazlar, kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz; bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa, aylık, ödenek ve diğer özlük haklarından yoksun kılınamaz.

C. HÂKİMLİK VE SAVCILIK MESLEĞİ

Madde 140 - Hâkimler ve savcılar adli ve idari yargı hâkim ve savcıları olarak görev yaparlar. Bu görevler meslekten hâkim ve savcılar eliyle yürütülür.

Hâkimler, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre görev ifa ederler.

Hâkimler ve savcılar altmış beş yaşını bitirinceye kadar hizmet görürler.

Hâkimler ve savcılar, kanunda belirtilenlerden başka, resmi ve özel hiç bir görev alamazlar.

Hâkimler ve savcılar idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığı'na bağlıdırlar.

Bir de özellikle Yüksek Seçim Kurulu'na Anayasada verilen göreve bakalım:

YÜKSEK SEÇİM KURULU VE ANAYASA

E. Seçimlerin genel yönetim ve denetimi

MADDE 79- Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır. Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulu'nundur.

Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tam sayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir.

Mansur Yavaş'ın iddiası

Özetle YSK, Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetenlerin seçimlerini düzenli ve dürüst bir şekilde yapmakla yükümlü ki bu gücünü de yine anayasadaki hâkim teminatı ile alıyor. Ancak gelin görün ki YSK, 16 Nisan'da yasa hükümlerini çiğneyen ve Türkiye'de parlamenter rejimin yıkılarak başkanlık rejimine geçilmesine neden olan çok tartışmalı bir karara imza attı. İşte bugün görevde olan YSK'nın Başkanı Sadi Güven dahil toplam 6 üyesinin görev süresi doldu ve yerlerine Danıştay ile Yargıtay'da seçim yapılması gerekiyordu. AKP ve MHP bir yasa hükmü ile 11 üyenin de görev sürelerini bir yıl uzattı. Ancak Anayasa hükmü seçime 1 yıl kala yapılan yasa değişikliğinin o seçimde uygulanmayacağını da hükme bağlıyor.

Bu hükmü kim uygulayacak? Hâkimler.

YSK üyesi 6 hâkim, "Bir yıllık bu uzatma anayasa ve yasalara aykırı biz istifa ediyoruz" demediler, diyemediler hatta "yeniden seçime girip aday olacağız" da demediler. Diğer 5 hâkimin de süre uzatımı kararına karşı çıkmaları gerekliydi.

Ve siyasilerin hukuka uygun olmayan kararlarının esiri oldular.

31 Mart'ta Başkan Sadi Güven'e ve YSK üyelerine güvenmiyorum.

Ve bir örnek de vermek gerekirse, CHP ve İYİ Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş'ın 2014 yerel seçiminde ortaya belgeleri ile koyduğu "550 sandık sonucu, yani 150 bin seçmenin oyu YSK'ya 2 ay geç geldi" açıklamasını hatırlatırım.

YSK bu açıklamaya tatmin edici bir yanıt maalesef veremedi.

Yavaş o gün YSK'da görev yapan bir hâkimin Ankara Büyükşehir Belediyesinin bir şirketinde işe girdiğini canlı yayında açıkladı.

YSK üyeleri için, "Vicdan, cüzdan ve Erdoğan" yazımı doğrulayacak bu açıklamayı araştırdım ve gördüm ki maalesef doğru.

2014 yerel seçiminde YSK üyesi olan ve Mansur Yavaş ile CHP'nin itirazlarını reddeden Hakkı Manav Ankara Büyükşehir Belediyesinin "Halk Ekmek" şirketinde halen, "Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı" olarak görev yapıyor.

Ekmekçilik elbette ayıp değil ama bir YSK hâkiminin oy verdiği tartışmalı bir seçim kararından sonra bu görevi kabul etmesi akıllara ne getirir?

Acaba diğer emekli hâkimler de benzer belediye şirketlerinde veya belediyelerle iş yapan şirketlerde görev aldılar mı?

Şimdi gel de Sadi Güven başkanlığındaki YSK'ya güven...

Yazarın Diğer Yazıları