YSK yok hükmündedir
İster, Cumhurbaşkanı ve AKP genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve MHP genel başkanı Devlet Bahçeli'nin, "İstanbul seçimi yenilensin" talebini kabul etsinler.
İster, CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener'in ve Saadet Partisi genel başkanı Temel Karamollaoğlu'nun, "İstanbul seçimi yenilenmesin" talebini kabul etsinler.
Fark etmez, Yüksek Seçim kurulu "Yok hükmündedir."
Çünkü.
- 16 Nisan'da Türkiye'de rejimin değişmesine neden olacak şekilde geçersiz mühürsüz oyları yasasına rağmen geçerli saymıştır.
- Görev süresi dolan Başkan Sadi Güven dahil 6 üye istifa edip ayrılmamıştır.
- Anayasa'nın, "seçimlere 1 yıl kala seçim yasaları değiştirilirse o seçimde bu karar uygulanamaz" hükmüne rağmen TBMM'den AKP ile MHP işbirliği ile çıkartılan yasaya dayanarak 6 hakim üye görevlerine devam etmişlerdir.
- 31 Mart seçimi sonucunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim sonuçlarına yapılan itirazları, "süre geçti" diye reddetmemiştir.
Ve beklenen o ki bugün YSK'nın 11 üyesi oturup şu iki karardan birisini verecekler:
1 - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'dur. Seçimin yenilenmesine gerek yoktur.
2- AKP'nin itirazları doğrudur, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi 9 Haziran'da yenilenecektir.
YSK eğer birinci seçeneği kabul ederse Türkiye rahat bir nefes alacaktır.
Erdoğan hükümeti 2023'e kadar görevde kalacağı için siyaset ikinci plana düşecek, ekonomi ön plana çıkacaktır.
Erdoğan hükümeti tüm enerjisini öncelikle terörle mücadeleye ve ekonomik krizi atlatmaya verecektir.
Yok, eğer ikinci seçeneği kabul ederse Türkiye'de ekonomi zora girecek ama başka ihtimaller de devreye girerek Erdoğan hükümetini zora düşürecek gelişmeler de öne çıkacaktır.
Seçim yenilenir ve Ekrem İmamoğlu tekrar kazanırsa bu kez Erdoğan hükümetinin bekası tehlikeye düşecektir.
İki kez üst üste yenilen AKP ve MHP'den oluşan Cumhur İttifakı Türkiye'yi 4,5 yıl yönetemez hale gelecektir.
Bu da erken cumhurbaşkanlığı ve erken milletvekili seçimini gündeme getirecektir ki kırılgan Türk ekonomisinin de çökmesine neden olacaktır.
Diyelim ki Binali Yıldırım yenilenen İstanbul seçimini kazansın.
Hele hele 3-5 bin oy farkıyla ya da 10 - 15 bin oy farkıyla kazansın.
Ya da farklı kazansın.
Bu da Türkiye'de büyük siyasi tartışmaları gündeme getirecek Erdoğan hükümeti kalan 4,5 yılını tamamlayamaz hale gelecektir.
YSK ne karar verirse versin, önümüzdeki dönem;
- Siyasi partiler yasası,
- Seçim yasası,
- Yüksek Seçim Kurulu yasası,
- Mahalli İdareler Seçim yasası,
Türkiye Büyük Millet Meclisinde tüm partilerin katılımı ile yenilenmelidir.
Türkiye İstanbul seçimi sonrası yaşadığı bu büyük siyasi krizi bir kez daha yaşamamalıdır.
KAÇA MAL OLDU, KİMLER NE KADAR BAĞIŞ YAPTI?
Değerli okurlarım,
Osmanlı-Selçuklu mimari tarzı ile bugünün çizgilerinin bütünleştiği Büyük Çamlıca Camisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve yurt dışından gelen konuklar tarafından açıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin seçilmiş resmi mazbatalı başkanı Ekrem İmamoğlu davet edilmedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı "yok" sayıldı.
Bu mudur halkın iradesine saygı?
İmamoğlu demek bu kadar büyük korku yarattı AKP'de.
Peki, 60 bin kişilik bu caminin Osmanlı'nın dünyaca ünlü mimari örneklerini taşıyan tarihi camilerini gölgede bırakmak için mi yapıldı?
Diyelim ki böyle bir niyet taşımıyor.
Peki, o zaman Büyük Çamlıca cami yaptırma derneği neden şeffaf şekilde yapılan harcamaları kalem kalem açıklamıyor?
Neden kaça mal olduğunu açıklamıyor?