YPG'yi bugüne kadar neden çekmediniz?
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin "Barış Pınarı" harekâtı çok net bir ilişkiyi tüm çıplaklığı ile Türkiye'nin ve dünyanın gözü önüne çıkardı. Amerika ve Rusya, Türkiye ile yaptıkları yazılı mutabakat sonucunda PKK uzantısı PYD/YPG terör örgütünün militanlarını "güvenli bölge" dışına çıkarttılar.
Bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde ne iktidar ne muhalefet ne de medya şu soruyu madem sormadı ben sorayım:
Fırat'ın batısına hâkim olan Ey Putin,
Fırat'ın doğusuna hâkim olan Ey Trump,
- 2014 yılından bu yana sınırımıza çöreklenip, Türkiye'de terör yaratan PKK uzantısı PYD/YPG'yi neden engellemediniz?
- Terör örgütünü neden 30-35 kilometre uzağa çekmediniz?
Ey Trump,
Ey Putin,
Türkiye'de, terör saldırıları sonucunda şehit edilen her Mehmetçiğin, her sivilin sorumlusu sizlersiniz…
Barış Pınarı harekâtı ile kahraman Türk askeri Fırat'ın doğusunda teröristleri etkisiz hale getirince işte bu yüzden telaşa kapıldınız.
Çünkü sizler bu terör örgütlerinin arkasındaki güçlersiniz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu teröristlerin inlerine girip tek bir terörist kalmayıncaya kadar hem ülkemizi hem de dünyayı terör örgütlerinden temizleyecekti ama hemen devreye girdiniz…
Çeşitli tehditlerle Türkiye'nin bu harekâtını durdurmasını sağladınız.
Amerika, 120 saat içerisinde binlerce teröristi güvenli bölge dışına çıkardı…
Rusya ise 150 saat içinde yani 29 Ekim'e kadar binlerce teröristi güvenli bölge dışına çıkartacak…
Değerli okurlarım,
İşte görüyorsunuz terör örgütlerinin destekçilerini.
5 yıldır Türkiye sınırında örgütlenen PYD/YPG ile 35 yıldır Türkiye'de terör yapan PKK'nın arkasında sadece Amerika ve Rusya yoktur.
Fransa'nın, Almanya'nın, İsveç'in, İngiltere'nin, Belçika'nın, Hollanda'nın, Avusturya'nın, Arap Ligi devletlerinin terör örgütlerine desteği de, Barış Pınarı başlar başlamaz ortaya net şekilde çıkmıştır.
Anadolu'yu işgal eden 7 düvele karşı Gazi Mustafa Kemal'in önderliğinde kurtuluş savaşı destanı yazan Büyük Türk Milleti elbette bu terör örgütlerinin destekçisi ülkeleri de unutmamalıdır.
Değerli okurlarım,
İster ekonomimizi mahvetmek için tehdit etsinler, ister ambargo ve yaptırımlar ile tehdit etsinler asla taviz vermememiz gerektiğine inanıyorum.
Dolar 10 lira mı olacakmış?
İsterse 20 lira olsun…
Amerika mı, Avrupa ülkeleri mi, Çin mi, Arap ülkeleri mi Türkiye'ye mal satmayacaklar, mal almayacaklar varsın olsun…
35 yıldır verdiğimiz ister sivil ister asker şehitlerimizin kanlarının yerde kalmaması için Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin terörle ve teröristlerle mücadelesi kuşkusuz devam edecektir.
Değerli okurlarım,
21 Ekim'de, Washington'da Türkiye'ye yaptırım tasarısı hazırlayan Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ve Demokrat Senatör Chris Van Hollen ile görüşen YPG terör örgütünün eş başkanı İlham Ahmed'e, Amerikan Kongresi de sahip çıktı.
Ahmed, çevirmen aracılığıyla Kongre üyelerinden gelen soruları şöyle yanıtladı.
"ABD'den bizim adımıza savaşmasını beklemedik ama Türkiye'nin girmesine izin vermeyeceklerinden emindik. ABD'nin, Suriye'nin kuzeyinde hava sahasını kapatacağı izlenimindeydik."
Türklerin, Rusların devriyesi ve rejimle birlikte bölge bizim için tehlikeli hale geldi. Bize 'ya çekileceksiniz ya da Türkiye'nin size saldırmasına izin vereceğiz' diyorlar"
İşte görüyorsunuz Amerikalılar ile teröristler nasıl iç içe girmişler.
Görüyorsunuz boşuna değil 30 bin TIR silah vermeleri…
Görüyorsunuz Türkiye'nin değil terör örgütü ile müttefik olduklarını…
Ve biz de maalesef görüyoruz ki, bu teröristlerin inlerine girip etkisiz hale getireceğimize askeri harekâtımızı durduruyoruz…
Keşke durdurmasaydık Barış Pınarı'nı…